Haftalık Piyasa Beklentileri
Piyasalarda kısa dalgalanmalar ile sakin seyir sürüyor. Borsa İstanbul’da sert yükseliş sonrası gelen satışlarla birlikte “teknik düzeltme” gözlendi. Kontrollü satışlar derinlik kazanmazken destek seviyeleri üzerinde alımlarla karşılandı. Döviz kurlarında dış piyasalardaki parite hareketlerinin yansımaları vardı. Dolar/TL kurunda yükseliş, euro/TL kurunda yatay seyir hakim. Gösterge tahvil faizi ise düşüşte. Gündemde çok fazla değişim yoktu. Piyasalar bugünkü enflasyon verilerini bekliyor. Son dönemde olumlu fiyatlamaya konu olan temel gelişme enflasyon hızındaki düşüş eğilimi ve buna bağlı olarak TCMB faiz indirim süreciydi. Eylül enflasyonu yüksek gelince TCMB faiz indirimi yine devam etti. Ama adımlar kısaldı ve 100 baz puan olarak gerçekleşti. Halen faiz indirimlerinin yine kısa adımlarla devam edeceği beklentisi hakim. Bu çerçevede ekim enflasyonu kritik rol oynayacak. Beklentiler TÜFE’de aylıkta %2.70 olarak şekillenmiş durumda. Bu rakam %3.23 olan eylül verisinin gerisinde ama yine de yüksek. Eylül enflasyonu bahar aylarında gıdada yaşanan don olayı ve okulların açılmasına yorularak münferit veya kaçak olarak değerlendirenler çoğunluktaydı. Özellikle okulların açılması noktasında doğruluk payı yüksek. Ekim enflasyonu yüksek gelirse bunu izah etmek biraz zor olacak. Bu durumda TCMB’nin faiz indirim sürecini sürdürmesi zorlaşacak ve piyasalarda olumsuz etkilere neden olabilecek. Aksine %2’ye yakın veya %2’nin altında bir enflasyon verisi olumlu algılanabilir. Faiz borsanın en ciddi rakiplerinden biri. Enflasyon hızı gerilerse faizdeki düşüşün de devamı beklentisi güç kazanacak. Türkiye halen dünyada enflasyonda ilk beşte. Buna bağlı olarak faizler de yüksek ve en yüksek faizi veren iki ülkeden biri. Enflasyon mutlaka çözülmesi gereken bir sorun. Bunun için para politikası yönünden yapılması gerekenlerin önemli bir kısmının yapıldığı noktasında kabul gören bir görüş var. Ancak maliye politikaları açısından yapılması gerekenlerin olduğu yine çokça dillendirilen bir konu. Piyasalar için enflasyonun seyri önemli. Enflasyon faiz için en önemli referanslardan biri. Faizin düşmesi için enflasyonun da geri çekilmesi gerekecek. Enflasyonu düşürmeden faizi düşürmenin sonuçları birçok defa tecrübe edildi. Sonuçlar herkesin malumu. Faiz düşerse bunun ilk yansıyacağı adreslerden biri Borsa İstanbul olacak. Aynı zamanda reel ekonomi de rahatlayacak. Yüksek faiz ile kur ve talep baskılanarak enflasyon ile mücadele belli ölçüde bir sonuç verdi. Ancak henüz yeterli değil. Diğer yandan yüksek faize bağlı olarak TL’nin değerlenmesiyle TCMB rezervlerinde ciddi bir toparlanma da oldu. Borsa İstanbul’da enflasyon öncesi temkinli iyimserlik korunuyor. 09/2025 dönem bilançoları yayınlanmaya devam ediliyor. Konsolide olmayanlar 30 Eylül’de tamamlandı. Bankalar hariç bilançolar genelde bir önceki döneme paralel geldi. Kârlılığın sürdüğü bankaların bir önceki yılın ayını dönemine göre kâr artışına bakıldığında %40 civarında bir ortalama söz konusu. Yani enflasyonun üzerinde. Son iki aylık (ağustos, eylül) artışlar %47 ve 45 olarak gerçekleşti. Bunda bankaların enflasyon muhasebesi uygulamamasının önemli payı var. Banka hisseleri borsanın lokomotifi olduğundan piyasa üzerinde de etkisi hissediliyor. Sanayi şirketleri ise enflasyon muhasebesi uyguluyor. Bu yüzden birçok şirketin kâr rakamlarında düşüşler veya zararlar var. Bu hisselerde fiyat kazanç oranlarının yüksek kalmasına neden olan bir durum. Açıklanan şirket bilançolarının hisse bazında çok ciddi hareketliliğe neden olduğunu söylemek ise zor. Piyasalar siyasi gelişmelerin etkisinden sıyrılıp kendi gündemine döndüğünde bilançolar daha ciddi fiyatlamalara konu olabilir.
Dış piyasalarda geçen hafta gündemde merkez bankaları toplantıları ilk sıralardaydı. ABD, Avrupa ve Japonya merkez bankalarından gelen faiz kararları beklentilere uygun gelince piyasalar üzerindeki etkileri sınırlı kaldı. Fed’den 25 baz puanlık indirim kararına karşılık Avrupa ve Japonya merkez bankaları faiz değişimine gitmedi. ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Powell’ın açıklamaları faiz kararından daha etkili oldu. Powell, “Aralık ayında faiz indiriminin kesin olmadığını” söylerken enflasyon ve istihdamda da risklerden söz etti. Bu durum ABD borsalarında kısa süreli satışlara neden oldu, dolar değer kazandı, Euro zayıfladı, ABD tahvil faizleri ise hafif yükseldi. Fed’in aralık toplantısı için faiz indirim olasılığı ise %90’lardan %70’in altına geriledi. Ancak Fed toplantısının piyasalar üzerindeki etkilerinin derinlik kazandığını söylemek zor. Diğer yandan ABD ve Çin devlet başkanlarının görüşmesinden de olumlu sonuç çıkması aynı derece önemli görüldü. ABD Başkanı Trump Çin devlet başkanı ile görüşmesini “harika” olarak tanımladı. Polemik konularında anlaşma sağlandığı açıklansa da piyasalar biraz da Trump’ın tavrını artık ezberlediği için “pamuk ipliğine bağlı” şeklinde yorumladı. ABD’de şirket bilançoları açıklanmaya devam ediliyor.
Haftalık Hisse Önerileri

Kaynak: Meksa Yatırım Haftalık Bülten