Piyasalarda iyimserlik devam ediyor.
Borsa İstanbul, 24 Temmuz Perşembe günkü olası TCMB faiz indirim fiyatlamasıyla çıkışına devam ediyor. Beklentiler 250 veya 350 baz puan şeklinde. Ancak, stopaj artışı ve TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın faiz indirimi konusunda “temkinli” olunacağı açıklamaları sonrası 250 baz puan daha ağırlıklı görülüyor. Yine de toplantı sonucunu bir görmek gerekecek. TCMB’nin geçmiş toplantılarda çokça sürpriz yaptığına tanık olmuşluğumuz var. 250 baz puanlık indirim gelirse olumlu seyir devam eder ama borsada kısa süreli “beklenti bitti” satışlarını beraberinde getirebilir. 350 baz puanlık indirim ise çıkışa ivme katar. Yine dikkatler faize en duyarlı sektörler olan bankacılık ve GMYO hisselerinde olacak. Toplantı metninde bir değişiklik olup olmayacağı da ayrıca takip edilecek. Enflasyonun düşüş eğilimine girmesi doğal olarak faiz indirim beklentilerini beraberinde getirdi. Ayrıca ekonomideki yavaşlama, kredi maliyetlerinin ve finansman giderlerinin yüksekliği önemli sorunlar. Olası bir faiz düşüşü bu dertlere bir parça merhem olabilir. Diğer yandan faiz gerilerse döviz kurlarına etkileri de önemli olacak. Faiz düşüşünün zaman içinde dövize yönelimi artırma ihtimali ve kur geçişkenliğine bağlı olarak enflasyona yansıması söz konusu olacak. Bunlar önümüzdeki döneme ilişkin sorular. Bu aşamada faiz indirimi piyasalar ve ekonominin seyri açısından elzem görülüyor. Bununla birlikte TCMB’den faiz düşüşü gelse de “reel faizler” bir süre daha yüksek seyrini koruyacak. Faiz düşerken enflasyon da düşmeye devam ediyor. Bu açıdan aradaki makas korunacak. Yıl sonu için enflasyon beklentisi %25 civarında. Mevcuttan 10 puan daha aşağısı. TCMB faizleri için de beklenti %35-36 seviyelerinde. Yıl sonuna şartlar nasıl gelişir tahmin şimdiden zor ama beklentiler gerçekleşirse faiz-enflasyon arasındaki 10 puanlık fark yine sürecek. Bu açıdan TCMB faiz düşürse de mevduata park eden tasarruflardan kısa sürede çok yüklü kopmalar beklemek fazlaca iyimserlik olur. Stopaj artışının da faiz getirilerini biraz daha daralttığı da bir gerçek. Bu çerçevede borsaya bir şey gelir mi? Faizdeki düşüşle mevduattan çözülebilecek tasarrufların borsaya bu aşamada gelmesi olasılığı oldukça zayıf. Faizler ciddi oranda gerileyip borsada çok güçlü trendler beklendiğinde geçmişte böyle durumlar olmuştu. Ancak henüz o aşamada değiliz. TCMB faiz indirimine odaklanan Borsa İstanbul’da olumlu hava sürüyor. İyimserliğin korunmasının şartı iç ve dış gündemde piyasa bozucu olumsuz bir haber akışının olmaması oldukça önemli olacak. Önümüzdeki haftanın diğer konu başlığı Türkiye’nin kredi notu konusundaki açıklamalar olacak. Moody’s ve Fitch 25 Temmuz Cuma akşamı saat 23’00’de Türkiye’nin kredi notlarını açıklaması bekleniyor. Not artışı bekleyenler çoğunlukta. Bu haftadan itibaren 06/2025 dönem bilançoları yayımı ivme kazanabilir. Beklentiler güçlü olmamakla birlikte şirket ve sektör bazlı daha iyi bilançolar olabilir. Defansif sektörler başta olmak üzere; Telekom, perakende, ulaştırma sektörleri öne çıkarken yine dikkatler bankacılık sektöründe olacak. Enflasyonun düşüş yoluna girmesi, rezervlerdeki toparlanma bu yöndeki beklentileri biraz güçlendirdi. Borsada son dönemde artan artan işlem hacmi ilginin arttığını göstermesi açısından önemli. Yabancılar tutar olarak büyük olmasa da son haftalarda alım yönünde hareket ediyorlar. TCMB verilerine göre yabancı yatırımcılar 11 Temmuz ile biten haftada; 178 milyon dolarlık hisse senedi alımı, 493 milyon dolarlık tahvil bono satışı yaptılar. Hisse senetlerinde üç haftadır süren alımların tutarı 660 milyon dolar oldu. Tahvil bonoda son bir aydır 4 milyar dolara yakın alım yapmışlardı. Bunun bir kısmını satmışlar. Ancak yabancı ilgisi halen yüksek faiz nedeniyle tahvil bonoda olmaya devam ediyor. Bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatı ise 925 milyon dolarlık artışla 192 milyar dolara yükseldi. Faiz indirim beklentilerine rağmen dövize ciddi bir ilgi henüz gözlenmiyor. Yine aynı haftada TCMB rezervlerinde artış devam etti. Brüt rezervler 1.8 milyar dolar yükselişle 164 milyar dolara, swap hariç net rezervler ise 5.5 milyar dolar artışla 41 milyar dolar oldu. 19 Mart ile başlayan süreçte kaybedilen rezervlerin hatırı sayılır bir kısmı yerine konuldu.
Dış piyasalarda iyimserlik sürüyor. Trump’ın yeni tarife açıklamaları müzakereye açık olduğu için daha yumuşak bakılıyor. Ayrıca geri adımlar, ertelemeler geliyor. Trump, gümrük tarifelerini sopa gibi sağa sola sallıyor. Diğer yandan ABD Merkez Bankası (Fed) faiz indirimine ilişkin beklentilerde eylül toplantısı işaret edilse de hafta bazı Fed üyelerinden gelen açıklamalar dikkat çekti. Şimdiye kadar gelen açıklamalarda Powell dahil gümrük tarifelerinin enflasyon ve ekonomiye yansımalarının görülmek istendiği söylenmişti. Geçen hafta açıklanan ABD Haziran enflasyonu (TÜFE) %2.7 ile beklentilerin ve bir önceki ayın üzerinde geldi. Doğal olarak tarife etkisine yoruldu. Bazı Fed üyelerinden gelen “Fed’in faiz indirimi için erken davranması gerektiği” yönündeki açıklamaları olumlu algıya neden oldu. Fed Başkanı Powell geçtiğimiz günlerde sıkça faiz konusunda “acele edilmemesi” gerektiği şeklinde açıklamalar yapmıştı.



