Haftalık Borsa Yorumu – (16-20 Haziran 2025)

İsrail’in İran’a saldırmasıyla piyasalar tekrar jeopolitik gelişmelerin etkisine girdi.

Borsalarda satış, altın ve petrol fiyatlarında yükseliş, dolarda değerleme piyasalara ilk yansımaları olurken güvenli limanlar öne çıktı. Hafta sonu devam eden karşılıklı saldırılar çatışma ortamının bir süre daha devam edeceği izlenimi verdi. Savaş hali sürerse piyasaya olumsuz yansımaları da korunabilir. Ancak ilk etkilerin ardından daha sakin bir seyir var. Yaygınlık göstermesi ve ABD’nin müdahil olması durumu söz konusu olursa piyasaları yansımaları daha derin olabilir. Ateşkes durumu veya kısa süreli karşılıklı hava saldırısı olarak kalması bu etkileri azaltabilir. Savaşın seyri ve yaygınlık gösterip göstermeyeceği yakından takip edilecek. Diğer gündem ise, ABD ile Çin arasındaki gümrük tarifelerine ilişkin görüşmeler. ABD ile Çin arasındaki görüşmelerde bir çerçeve anlaşması çıkması olumlu algılandı. Detay konusunda resmi açıklama gelmedi. Ancak piyasalar anlaşıldı haberini olumlu yönde ayrıca fiyatlamadı. Daha önce beklenti olarak satın almıştı. Ayrıca resmen bilgi olarak detay paylaşılmaması ve Trump bilinmezliğinin ayrı bir risk kaynağı olması temkinli görünümü beraberinde getirdi. Bu hafta faiz değişimi beklenmeyen Fed toplantısı izlenecek. Güvenli liman denince ilk akla gelen altın son yılların en gözde yatırım aracı oldu. Altın fiyatını etkileyen başlıca parametreleri; Faiz, enflasyon, ABD doları, jeopolitik gelişmeler, fiziki alım satımlar (merkez bankaları, fonlar) olarak sıralamak mümkün. Bu günlerde jeopolitik riskler (İran-İsrail savaşı), Trump politikaları ve dolardaki zayıflama etkili. Altın fiyatlarının bugün bulunduğu seviyeye özellikle gümrük tarifeleri nedeniyle Trump’ın katkısı çok fazla. Altının ons fiyatı bir süredir 3.100-3.500 bandında hareket ediyor. Yeni bir çıkış hareketinden söz etmek için 3.500 seviyesinin geçilmesin geçilmesi önemli olacak. Geçtiğimiz günlerde 4 binli tahminler ABD’li yatırım bankaları tarafından yapılmıştı. Gerçi o tahminler konjonktüre göre değişkenlik gösterebiliyor. Gecen yıl tahminler çoğunlukla 3 binin altında idi. Mevcut görünümde altın fiyatları bir süre daha canlılığını koruyacak gibi görünüyor. Petrol fiyatları da son günlerde altın gibi Ortadoğu’daki gerginlikten beslendi. Brent petrol 80 dolara yaklaşıp gevşedi. OPEC+ üretim artışı, küresel ekonomideki yavaşlama petrol fiyatında ciddi bir baskı oluşturmuştu. İsrail İran olayı petrol fiyatlarını yukarı çekti. Petrol fiyatındaki yükseliş kalıcı olursa enflasyon üzerinde bir etki yapması doğal bir sonuç olacaktır. Bunun merkez bankaları faiz kararlarına etkileri ise uzun dönemli bir öngörü olur. Şimdiden bunu söylemek için çok erken.

Mayıs enflasyonunun beklentilerin altında kalması TCMB faiz indirim öngörülerine güç kazandırmıştı. Piyasalar bunu fiyatlamaya başlayınca borsada yükseliş, gösterge tahvil faizinde düşüş gözlendi. BIST100 Endeksi’nin Temmuz/2024 ayından bu yana düşüş eğiliminde ve baskı altında kaldığını dikkate alırsak böyle bir gelişmeye de ihtiyacı vardı. Bir beklenti ve hikaye oluştu. İç ve dış gündeme bakıldığında kısa dönem için başka bir olasılık da pek mümkün görünmüyordu. Şirket bilançolarının zayıf görünümü, dozu artıp azalmakta birlikte siyasi gelişmeler, dışarıdaki gergin görünüm İç piyasaları baskı altında tutuyordu. Deyim yerinde ise enflasyon iç piyasalara ilaç gibi geldi. Piyasalar da özellikle borsa bunu kullandı. BIST100 Endeksi bir haftadan kısa sürede yaklaşık %8 prim yaptı. Faize en duyarlı sektör olduğu için en fazla primin bankalarda olması çok doğal bir sonuç. Bankalar borsada yaşanan son tepki çıkışında lokomotif işlevi gördü. Piyasa mevcut gelişmeleri veya beklentileri kısa dönem için fiyatladı. Bundan sonrası önem daha önemli. 19 Haziran’da TCMB toplantısı var. Bu toplantıdan faiz indirimi çıkması olasılığı zayıf. TCMB rezerv toparlamaya devam ediyor. 19 Mart ile başlayan süreçte kaybedilen rezervlerin önemli bir kısmı henüz yerine konulmadı. Paranın fiyatı faizdir. TL’nin değerli kalmaya en azından bir süre daha ihtiyacı var. Bu yılkı enflasyon tahmininin tutturulması için de aynı şeyler geçerli. Erken faiz indiriminin hem döviz kurlarını hem de talebi canlandırma ihtimali mevcut. Bu açıdan faiz indirimi için temmuz hatta eylül için daha uygun olur görüşü hakim. Ama yine de 19 Haziran toplantı sonuçlarını görmek doğru olacak. TCMB geçmişte olduğu gibi sürprizleri de sever. Böyle bir sürpriz gelirse başta borsa olmak üzere piyasalar olumlu tepki verebilir. Beklentilere paralel faizde değişiklik olmaz ise Mayıs enflasyonu ile başlayan fiyatlamanın en azından kısa süre için önemli ölçüde yapıldığını söylemek mümkün. Ayrıca dış piyasalarda gerginlik arttı ve iç ekonomik gündemin önüne geçti. Bu açıdan Borsa İstanbul’da olumlu hava yerini temkinli görünüme bırakmaya başladı.

Savaşın gölgesindeki piyasalarda dalgalı seyrin devamıyla destek ve denge arayışı devam edebilir. Yön açısından savaşın seyri önemli olacak.

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!