Haftalık Borsa Yorumu – (1-5 Aralık 2025)

Borsa İstanbul geçen haftayı yatay seyirde tamamladı.

BIST100 Endeksi’nde haftalık değişim neredeyse sıfıra yakın. Döviz kurlarında çıkış, gösterge tahvil faizinde ise düşüş eğilimi devam etti. Dövizdeki çıkışın ivmesi oldukça düşük. Ancak tahvil faiz oranı TCMB faiz indirim beklentisinin güçlenmesiyle aşağı yönlü ivme kazandı ve %38’li seviyelere çekildi. Fakat borsanın en ciddi alternatifi faiz olmasına rağmen bu durumdan BIST100 Endeksi pek etkilenmedi. Bu hafta gündeme bağlı olarak daha farklı bir seyir olabilir. 3 Aralık’ta Türkiye’nin kasım enflasyonu açıklanacak. TÜFE’de medyan beklenti %1.25 seviyesinde. Eylül %3.23, ekim %2.55 olduğu hatırlanırsa %1.25 ciddi bir düşüş anlamına geliyor. TCMB Başkanı Fatih Karahan’ın hafta içi dezenflasyon sürecinin devamına ilişkin açıklamaları olumlu karşılanmıştı. Enflasyon, faiz kararları için en önemli referans noktalarından biri olduğuna göre enflasyondaki düşüşün 11 Aralık TCMB toplantısında faiz indiriminin devamına neden olması çok muhtemel bir gelişme olacak. Nitekim İş Bankası Genel Müdürü Hakan Aran, aralık toplantısında 100-150 baz puan indirim beklediklerini açıkladı. Benzer beklentiler finans çevrelerince sıkça paylaşılıyor. Olası faiz indiriminde ilk tepkiyi faize en duyarlı sektör olan bankacılık hisselerinden beklemek mümkün. Diğer yandan siyasi gelişmeler en azından şimdilik durulmuş görülüyor. Gerginlikler biraz azaldı. Dış borsalardaki çıkış trendleri devam ediyor. Bunların üstüne bir de primsiz borsa görünümü var. Ucuz olduğu konusunda da çokça görüş bulabiliriz.

Bu donelere rağmen BIST100 Endeksi halen 11.000 seviyesinin üzerinde kalmakta zorlanıyor. Direnç noktalarında satışla karşılaşıyor. Olumlu şartlara rağmen çıkış neden olamıyor sorusunun cevabı para girişi ve güven eksikliği olsa gerek. Faiz düşmesine rağmen halen göreceli olarak yüksek sayılır. Ayrıca altın fiyatlarındaki yükseliş ilgiyi o yönde tutmaya devam ediyor. Yatırımcı “hareket olan yerde bereket olur” anlayışıyla tercihini güvenli limanlarda tutmayı yeğliyor. Bu açıdan yerli yatırımcı henüz hisse senetlerine yönünü dönmüş değil. “Hisse fiyatı yükselecek diye alınır” diyen eski bir borsacı sözüne bu noktada atıfta bulunmak yerinde olacak. Yeterli talep olmayınca hisselerin ucuz ve primsiz olması çok da fiyatlama konusu olamıyor. Ancak beklendiği gibi enflasyon hızı düşer, buna bağlı olarak 11 Aralık toplantısında TCMB de faiz indirimine giderse bu görüntünün biraz değişmesi olasılığı mevcut. Bu noktada özellikle siyasi çevrelerde gerginliği artıracak bir gelişme olmaması oldukça önemli. Yabancı yatırımcılar tarafında da hisse senetlerine şu sıralar pek bir ilgi artışı gözlenmiyor. Bir de mikro bazda, şirket bilançolarında enflasyon muhasebesi konusu var. Enflasyon muhasebesi şirket kârlılıklarında törpülenmeye neden oldu. Borsanın bazı lokomotif şirketlerinde geçmiş yıllara göre kâr rakamlarında gerilemeler var. Fiyat kazanç oranları yüksek değil, ama çok düşük de değil. Bir diğer bakış açısından söz etmek mümkün.

ABD başta olmak üzere dış borsaları coşturan hisse grubu ağırlıklı olarak yapay zeka ve teknoloji şirketlerinden oluşuyor. Çıkışın nüvesini bu tür hisseler sağlıyor. ABD borsaları üzerinde etkisi çok yüksek olan “muhteşem yedili” diye adlandırılan şirketler grubu Nvidia, Apple, Microsoft, Amazon, Alphabet (Google ana şirketi), Meta (Facebook) ve Tesla gibi şirketlerden teşekkül ediyor. Borsa İstanbul’da benzer yapıda veya sektörde hisse sayısı bulmak zor ve oldukça sınırlı. Bu durum Borsa İstanbul’un olduğu kadar Türk sanayisinin de sorunu aynı zamanda. Bu yapıya belli ölçüde uyabilen Aselsan dışındaki hisselerin piyasa üzerindeki etkileri çok zayıf. Eski kalıplarla birlikte son yıllarda borsaların fiyatlama anlayışı oldukça değişti. Bundan 15-20 yıl öncesine gidersek en değerli şirketlerin enerji ve petrol şirketleri olduğu görülecektir. Ancak günümüzde bu şirketler yerini Nvidia ile Apple gibi yapay zeka ve teknoloji şirketlerine bırakmış durumda. Türkiye ve Borsa İstanbul özelinde ise mevcut yapı önemli ölçüde korunuyor. Çıkıştan söz edildiğinde hisse tavsiye listelerinde geçmiş yıllara göre çok belirgin bir değişim görmek zor. Zamanla bu görünüm değişecek, dışarıya uyum sağlanacaktır. Son yıllarda bu yönde ciddi bir çaba var. Enflasyon ve TCMB faiz beklentilerine bağlı olarak Borsa İstanbul’da olumlu görünüm sürüyor. TCMB tarafından açıklanan 21 Kasım ile biten haftanın verilerine bakıldığında, yabancı yatırımcıların tahvil bonodaki alımlarına devam ettiği görülüyor. Yabancı yatırımcılar hisse senetlerinde 79 milyon dolar, tahvil bonoda 239 milyon dolarlık alım yaptılar. Son dört haftalık tahvil bonodaki alımları 1.5 milyar doları geçti. Hisse senetlerinde ise bir önceki hafta 158 milyon dolarlık satış yapmışlardı. Hisse senetlerinde tahvil bonodaki gibi istikrar yok. Türkiye’ye ilişkin tavırları birkaç hafta alım, bir hafta satış şeklinde devam ediyor. Diğer yandan TCMB brüt rezervlerinde 6.3 milyar dolar, yurtiçi yerleşiklerin döviz mevduatında 2.5 milyar dolarlık gerileme vardı. TCMB rezervlerindeki değişimlerde altın fiyatlarındaki dalgalanmayı da dikkate almak gerekecek.

@ParaBorsaNet'i X'te Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN X'TE BİZİ TAKİP EDİN!