S&P Global’ın Türkiye ekonomisine dair yayımladığı yeni analizler, 2025 ve 2026 yıllarında enflasyonun sırasıyla %33 ve %18,3 seviyesinde seyredeceğini öngörüyor. Aynı raporda, 2025 sonunda Dolar/TL kurunun 43,00, 2026 sonunda ise 48,00 bandında olabileceği tahmin edildi. Bu beklentiler, iç talebin kontrolsüz büyümesi ve döviz kuru volatilitesinin sürmesi nedeniyle para politikalarında sıkı duruşun gerekliliğini vurgularken, yatırımcıların TL varlıklarına yaklaşımını da şekillendirecek. Öte yandan İstanbul’un Nisan ayı enflasyon verisi, aylık %3,21 ve yıllık %47,21’lik artışla ekonomideki sıcaklık göstergelerini bir kez daha ortaya koydu.
ABD piyasalarında işsizlik maaşı başvurularının 241.000 seviyesinde açıklanması, Fed’in faiz indirimi beklentilerini sarsarken, Trump yönetiminin 2026 bütçesi için sivil harcamalarda 163 milyar dolar kesinti planı, kamu yatırımları ve tüketici harcamaları üzerinde baskı oluşturabilir. Ticaret cephesinde AB ile ABD arasındaki gerginlikte yeni bir dönem başlarken, AB’nin ABD mallarından 50 milyar euro fazla alma taahhüdü ve Çin’in tarife müzakerelerine olumlu bakışı, küresel tedarik zincirlerinde dengelerin yeniden şekillenmesine işaret ediyor. Bu arada Kaliforniya’nın elektrikli araç teşviklerine yönelik yasağın ABD Temsilciler Meclisi tarafından kaldırılması, otomotiv sektöründe dönüşüm hızını artırıyor.
Çinli BYD ve Chery gibi şirketlerin, AB’nin ithalat vergilerinden kaçınmak için plug-in hibrit araç üretimini artırması, yeşil teknoloji yarışında yeni stratejilerin benimsendiğini gösteriyor. Ortadoğu’da İsrail’in Suriye Cumhurbaşkanlığı Sarayı çevresinde düzenlediği saldırı ise enerji fiyatlarında dalgalanmalara yol açabilecek jeopolitik riskleri gündeme taşıdı. Bu gelişmelerin yanı sıra ABD Dışişleri Sözcüsü’nün, Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı olarak Rubio’yu atadığını açıklaması, Washington’un dış politika eksenindeki sertliği pekiştiriyor.
Euro Bölgesi’nde beklenen İmalat PMI ve TÜFE verileri ise ECB’nin faiz politikalarını etkileyecek kritik göstergeler olacak. ABD’de Tarım Dışı İstihdam ve İşsizlik Oranı verisi, Fed’in Haziran toplantısında karar alma sürecini doğrudan yönlendirecek. Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek’in Londra temasları, yatırımcılarla yapılacak diyaloğun yanı sıra TCMB Başkanı Karahan’ın TBMM’deki sunumu, Türkiye’nin para politikalarındaki tutum değişikliklerine ışık tutacak.
BİST’te en çok ticari ve tüketici hizmetleri yüzde 4 ve 3 kazandırırken çeşitli hizmetler ve elektronik en çok kaybettirdi. Borsa yüzde 0.98 artarak 9167 seviyelerine geldi.
Dolar Endeksi (DXY), doların dünya çapında para piyasasındaki gidişatını, öncelikli olarak gelişmiş ülke para birimleri baz alınarak değerlendiren önemli bir finansal araçtır. Yatırımcıların öngörülerini zenginleştirilen Hisse Senedi Tarama Aracı ise, binlerce ulusal ve uluslararası şirketin mali verilerini taramaya yardımcı olur.
Grafik TradingView’den
Altın 4001 TL seviyesine indi. RSI bölgesi 45–50 aralığında seyrediyor, aşırı alım/satım sinyali vermiyor. Momentum göstergesi kısa vadede negatif eğimde, hacimle uyumlu düşüş işaretleri var. Genel olarak ivme zayıf kaldı.
Fibonacci’ye göre 0,382 seviyesi yaklaşık 4100 seviyesi önemli. Yaklaşık 4180 TL düzeyi direnç oluşturuyor. Başlıca destekler 3970 TL ve 3985 TL doğrultusunda çalışıyor.
Ichimoku hareketli ortalama (Tenkan/Kijun) hattı fiyatın hemen üzerinde bulunuyor. Direnç yukarı kırılımı daha da olumlu bir sinyal verebilir. Süpertrend sat sinyali vermektedir fakat bu piyasada altın hep yer bulur.
Sonuç olarak, enflasyon, kur hareketleri ve jeopolitik belirsizliklerle dolu bu hafta, hem global hem de yerel piyasalarda kırılganlıkları gözler önüne seriyor. Beklentiye yönelik dikkatli adımlar atılması, özellikle vatanımız gibi gelişmekte olan ve etrafı dış mihrakların nifağıyla çevrilmiş ateş çemberinde yatırımcı güveninin korunması açısından hayati önem taşıyor.
Okan Özdemir