Cumhurbaşkanı Donald Trump’ın 20 Ocak 2025’te görevi devralmasının ardından ABD borsaları ve Bitcoin fiyatı önemli düşüşler yaşadı. Başlangıçta Trump’ın iş dünyası ve kripto dostu politikalarına yönelik iyimserlik, 2025’in ilk aylarında yerini endişelere bıraktı. Dow Jones, S&P 500 ve Nasdaq gibi ana endeksler yıl başından bu yana negatif performans sergilerken, Nasdaq’ın 2025’teki kaybı %1’i aştı. Piyasaları sarsan temel faktör, enflasyon korkularının yeniden artmasına oldu.
Yatırımcılar Güvenlik Arıyor: Walmart Uyarısı ve Bitcoin’in Dalgalanması
Piyasa dalgalanmaları karşısında yatırımcılar, devlet tahvilleri gibi daha güvenli varlıklara yönelirken, Bitcoin’in değerinde çarpıcı bir gerileme yaşandı. Trump’ın göreve başladığı günlerde 106.000 dolar seviyelerine çıkan kripto para birimi, son bir ayda %16 değer kaybederek 88.000 dolar civarında işlem görüyor. Perakende devi Walmart’ın 2025 satış tahminlerini düşürmesi ise ekonomik yavaşlama endişelerini artırdı. Bu gelişmeler, teknoloji hisselerinin öncülüğündeki ABD piyasalarının dayanıklılığının tükenmeye başladığının sinyalleri olarak yorumlanıyor.
Küresel Piyasalar ABD’ye Rakip Olarak Parladı: Avrupa ve Çin’in Yükselişi
ABD’nin zayıflamasına karşılık küresel piyasalar direnç gösterdi. Avrupa’nın STOXX 600 endeksi 2025’te %10’luk yükselişle öne çıkarken, Çin borsaları ABD’yi önemli ölçüde geride bıraktı. Goldman Sachs analistlerine göre, Çin’in yapay zeka odaklı gelişmeleri, özellikle DeepSeek’in büyük dil modeli (LLM) lansmanı teknoloji sektörünü canlandırdı.
2024’te Japon yatırımcıların elindeki Fransız devlet borçları, Barclays verilerine göre 30 milyar euroya yakın bir düşüş kaydetti. Bu trend, Fransa’nın Haziran 2024’teki Meclis eritilmesinin tetiklediği siyasi istikrarsızlıkla ilişkilendiriliyor. Ancak analistler, bu satışların Fransız borcunun güvenilirliği için bir alarm sinyali olmadığını vurguluyor.
Fransa’nın borç stokunun %54,2’si yabancı yatırımcılara aitken, bu oran İtalya’da %28, ABD’de %30, İspanya’da %40 ve Almanya’da %45 seviyelerinde seyrediyor. Japon yatırımcıların Euro Bölgesi’ndeki genel bir çekiliş içinde olması dikkat çekici. Barclays verilerine göre 2024’te bölge genelinde 8.600 milyar yenlik (54,3 milyar euro) satış gerçekleşirken, Hollanda, Almanya ve İtalya borçları da etkilenmiş durumda. Ancak Fransa, yüksek yabancı bağımlılığı nedeniyle bu trendden daha fazla etkileniyor. UBS’nin vurguladığı gibi, 2025’te artan finansman ihtiyaçları için yabancı yatırımcıların ikna edilmesi zorlaşabilir.
Japon yatırımcıların dönüşünün arkasında, ülkenin deflasyon döneminden çıkışının yanı sıra Bank of Japan’ın faizlerdeki yükseltmeleri yatıyor. 10 yıllık Japon devlet tahvilinin getirisi, 2021’de neredeyse %0 iken 2023’te %0,6’ya, şu an ise %1,38’e çıktı. Bank of America’nın 2025’te %1’e ulaşacağı tahmin edilen faizler, yerel borçları daha çekici hale getiriyor. Ayrıca, Euro Bölgesi’nde yatırım yaparken döviz kuru koruma maliyetlerinin yüksekliği de Japon yatırımcıları uzaklaştırıyor. JPMorgan, “daha az riskli” yerel varlıklara yönlendiriyor.
DXY Endeksi, finansal piyasalardaki dalgalanmaları öngörmek isteyen yatırımcılar için vazgeçilmez bir gösterge olarak öne çıkar. ABD dolarının küresel para birimleri karşısındaki gücünü nesnel verilerle yansıtan bu endeks, portföy dağılımı ve risk yönetimi süreçlerinde kritik ipuçları sunar. Yatırım araçlarının işleyişini anlamak isteyenler buraya lütfen. Platformun gelişmiş Hisse Senedi Tarama Aracı, kullanıcıların belirledikleri kriterlere uygun sonuçları otomatik olarak kaydedip sınıflandırıyor.
Grafik TradingView’den
Gram altın altın fiyatları RSI indikatörüne göre 68 seviyelerinde seyrederek aşırı alım bölgesine yaklaşmaktadır. Fibonacci geri çekilme seviyelerine bakarsak, son yükselişten sonra %38.2 seviyesi 3.225 TL’ye denk gelmekte olup, Ichimoku bulut yapısı da 3.290 TL üzerinde güçlü bir momentum oluştuğunu göstermektedir.
MACD indikatörü pozitif bölgede seyretmeye devam ederken, 50 günlük hareketli ortalama (3.150 TL) üzerinde fiyatlanma, yükseliş trendinin orta vadede sürdüğünü işaret etmektedir.
Altın için teknik göstergeler aylık bazda %4.29, yıllık bazda ise %64.92’lik güçlü bir performans gösterdiğini ortaya koymaktadır. Bollinger bantları genişleme eğiliminde olup, bu durum volatilitenin arttı biraz.
Hacim profili analizi son iki haftada alım gücünün arttığını, ancak momentum indikatörünün 100 seviyesinden 94’e gerilemesi, kâr realizasyonlarının başlayabileceğini göstermektedir.
Altın için önemli destek seviyeleri 3.320 TL ve 3.225 TL olarak öne çıkarken, direnç seviyeleri ise 3.411 TL ve 3.490 TL olarak belirlenmiştir.
Sonuç itibariyle, son günlerde yaşanan satış dalgasıyla birlikte teknoloji hisseleri savunmasız kaldı. Nvidia, Palantir ve Elon Musk’ın Tesla’sı en büyük düşüşleri yaşayan isimler arasında yer aldı. Özellikle Tesla’nın hisselerinde %8,4’lük bir gerileme, şirketin piyasa değerini 1 trilyon doların altına çekti. Analistler, bu durumun sadece şirket performanslarıyla değil, makroekonomik belirsizliklerin ve sektördeki rekabetin artmasıyla da ilişkili olduğunu vurguluyor. Piyasaların geleceği için ise enflasyon verileri ve Federal Reserve’ün politikalarının kritik rol oynayacağı öngörülüyor.
Okan Özdemir