Gram altın analizi: 22 ayar 4.369,52 TL’ye geldi

Borsalarda eylül ayı, tarihsel olarak en zorlu dönemlerden biri olarak öne çıkıyor. Özellikle ağustosun düşük hacimli, dalgalı seyrinden sonra ve ekim ayının sert düşüşlerle anılmasına rağmen, uzun vadeli istatistikler dokuzuncu ayın ortalama performans açısından en zayıf ay olduğunu gösteriyor.

Yaklaşık 75 yıllık veriler, S&P 500 endeksinin eylülde ortalama %0,87 değer kaybettiğini ortaya koyarken, ağustos -%0,20 ile ikinci sırada yer alıyor. Buna karşılık, kasım ayı +%1,63 ile yatırımcıların en verimli dönemlerinden biri olarak kayda geçiyor. XU100 11400’den 10729 puana geriledi.

Uzmanlar bu olumsuz eğilimin nedenlerini farklı açılardan açıklıyor. Portföylerin yaz dönemi sonrasında yeniden dengelenmesi, yatırımcıların kâr realizasyonu, fonların vergi dönemi nedeniyle pozisyon azaltmaları ve tatilden dönen yatırımcıların satış eğilimi öne çıkan başlıca faktörler arasında yer alıyor.

Özellikle ABD’deki yatırım fonları, mali yıl kapanışlarının eylüle denk gelmesi nedeniyle satış baskısını artırabiliyor. Bu durum, küresel piyasaların genelinde bir geri çekilmeye zemin hazırlayabiliyor. Aynı zamanda bu belirsizlik ortamı, yatırımcıların güvenli liman olarak altına yönelmesine yol açıyor.

Eylülün ikinci yarısı, tarihsel olarak daha riskli bir dönem olarak biliniyor. Avrupa Merkez Bankası, ABD Merkez Bankası, İngiltere, Japonya ve İsviçre merkez bankalarının toplantıları yatırımcıların yön bulmasında kritik rol oynuyor. Bunun yanı sıra, Fransa’daki siyasi belirsizlikler ve tahvil faizlerindeki yükselişler de Avrupa piyasaları üzerinde ek baskı unsuru oluşturuyor.

Şirketlerin eylül ayında finansman ihtiyacını artırması, likidite üzerindeki talebi yükselterek volatiliteyi tetikleyebiliyor. Bu süreçte altının ons fiyatı, faiz beklentilerine bağlı olarak önemli dalgalanmalar yaşayabiliyor. Özellikle Fed’in faiz indirimlerine gitmesi halinde, altın fiyatlarında yukarı yönlü hareketler hız kazanabiliyor.

Ticari Hizmetler sektörü %5,87 düşüş yaşarken, Elektronik Teknoloji sektörü %3,75 değer kaybetti. Küresel piyasalarda ise Dow Jones Endeksi 45.400,86 seviyesine gerileyerek %0,48 düştü.

Dolar/TL kuru 41,1954 seviyesine çıkarak %0,23 yükseldi. ABD Dolar endeksi (DXY) 97,737’ye inerek %0,54 düşerken, korku endeksi VIX 15,19 seviyesine gerileyip %0,65 kayıp verdi. Gümüş grafiği, yüzde 0.78 yükseldi ve 40.99 TL’ten kapattı. Altından daha çok getiri sağladı.

Grafik TradingView’den

Gram altın grafiğinde son dönemde güçlü bir yükseliş trendi görülüyor. Özellikle 25 Ağustos sonrası hacim artışıyla beraber fiyat hızla yukarı taşınmış. Göstergeler genel olarak pozitif, ancak kısa vadede çekilme sinyalleri dikkat çekiyor. Piyasa değerinde artış küresel ons ve kur etkisiyle destekleniyor.

Teknik tarafta, Fibonacci düzeltme seviyeleri incelendiğinde 4.530 – 4.660 aralığı önemli destek bölgeleri olarak öne çıkıyor. Bu seviyelerin altına inilmedikçe trend pozitif kabul edilebilir. Özellikle 4.665 seviyesi ara destek olarak yakından izlenmeli.

Yukarı yönlü hareketlerde 4.785 seviyesi kısa vadeli direnç, bunun üzerinde ise psikolojik 4.800 bandı ön plana çıkıyor. Bu bölgenin aşılması halinde yeni alımlar hızlanabilir. Ancak hacim zayıflarsa bu seviyelerde kar satışları gözlenebilir.

Finansal görünüme bakıldığında güçlü dolar/TL kuru gram altını desteklerken, DXY’deki gerileme de ek güç veriyor. Ancak küresel risk iştahındaki dalgalanmalar ve faiz politikaları fiyatlamaları etkileyebilir. Genel görünümde, destek: 4.533 ve 4.665, direnç: 4.785 ve 4.800 seviyeleri kritik durumda.

Sonuç itibariyle, yine de tüm bu riskler, yatırımcılar açısından fırsat kapısı da açabiliyor. Tarihsel olarak eylüldeki düşüşlerin ardından ekim sonundan itibaren başlayan yükseliş dönemleri, “Halloween effect” olarak bilinen kasım-nisan arası pozitif getiri eğilimini destekliyor. Şirket bilançolarının sağlam kalması, merkez bankalarının faiz indirimlerine yönelmesi ve jeopolitik risklerin gündemde kalması, borsalarda yeni bir ralliye işaret edebilir. Aynı zamanda altının da bu dönemde portföy çeşitlendirmesi için güçlü bir araç olarak öne çıkması bekleniyor.

Okan Özdemir