EURO/USD Paritesi
EUR/USD paritesi dünkü işlemlerde 1,1720-1,1613 aralığında hareket ederek günü negatif yönde tamamladı. Son haftalarda fiyatın 1,1819 direnç ve 1,1450 destek seviyeleri arasında yatay bir bant oluşturduğu görülüyor. Bu bant içinde kalıcı bir kırılma olmaması, kısa vadede nötr görünümün devam ettiğini teyit ediyor. RSI göstergesi 50 seviyesine yakın hareket ederek alıcı ve satıcıların dengede olduğunu işaret ediyor; bu da yatay seyrin bir süre daha sürebileceğini düşündürüyor. Ancak son yükselişlerle RSI 53 seviyesine doğru tırmandı ve nötr çizginin üzerine çıktı, bu da alım yönlü momentumun güçlendiğine işaret ediyor. MACD göstergesinin de pozitif bölgede kalması, yukarı yönlü momentumun desteklendiğini teyit ediyor. Parite 50, 100 ve 200 günlük hareketli ortalamaların üzerinde seyrederek uzun vadeli pozitif teknik görünümünü koruyor.
Özellikle geçtiğimiz Cuma günü 50 günlük ortalamanın test edilip aşağıya kırılmaması, bu seviyenin kısa vadeli destek rolünü pekiştirdiğini gösteriyor. Olası geri çekilmelerde 1,1667 seviyesi ilk destek olarak öne çıkıyor. Bu seviyenin kırılması halinde 1,1622 ve ardından 1,1590 seviyeleri gündeme gelebilir. Yukarı yönlü hareketlerde ise 1,1710 seviyesi ilk direnç olarak izlenecek. Bu fiyatın aşılması durumunda 1,1750 ve 1,1791 seviyeleri kısa vadeli direnç bölgeleri olarak takip edilecektir. Piyasalarda odak, Fed politikası ve ABD Başkanı Trump’ın merkez bankası üzerindeki baskısı olmaya devam ediyor. Eylül toplantısı için piyasalar %85 olasılıkla faiz indirimi fiyatlıyor. Ancak, son dönemde ABD’den gelen ekonomik verilerin beklentilerin hafif üzerinde gerçekleşmesi, dolara yönelik agresif satış baskısını sınırlıyor. İkinci çeyrek GSYH büyümesi yıllık bazda %3,0’dan %3,3’e revize edilirken, işsizlik maaşı başvuruları da 234.000’den 229.000’e geriledi. Bu tablo, Fed’in yakın vadede daha ölçülü bir adım atabileceğine işaret ediyor. Öte yandan, euro tarafında siyasi riskler kısmen azalmış olsa da belirsizlikler devam ediyor. Fransa hükümeti 8 Eylül’de Ulusal Meclis’te güven oylamasıyla karşı karşıya kalacak. Sonucun piyasa açısından olumsuz olması durumunda euroda ek zayıflık görülebilir. Ancak, analistler bu sürecin euro için belirleyici bir dönüm noktası olmadığını vurguluyor. Zira Fransa’nın önceki dönemde kaydettiği görece güçlü büyüme ve Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) desteği, euroya aşağı yönlü baskılara karşı bir miktar koruma sağlıyor. Genel görünümde, ABD’den gelecek yeni enflasyon ve istihdam verileri Fed’in adımlarını şekillendirecekken, euro cephesinde siyasi gelişmeler ve ECB’nin politikaları kısa vadeli fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam edecek.
Kaynak: Anadolu Yatırım Teknik Bülten