Piyasa Özeti
Haftanın ortasına girerken küresel piyasalarda temkinli bir iyimserlik dikkat çekiyor. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell’ın, “önümüzdeki aylarda bilanço küçültme sürecinin sonlandırılabileceğine” ilişkin açıklamaları, artan ABD-Çin ticaret geriliminin yarattığı baskıyı bir ölçüde hafifletti. Powell, ekonominin beklenenden daha dayanıklı bir görünüm sergilediğini ancak işgücü piyasasında zayıflığın sürdüğünü belirtti. Bu söylem, piyasalarca güvercin tonda algılanarak faiz indirimi beklentilerini destekledi.
Powell’ın ardından Boston Fed Başkanı Susan Collins de istihdamdaki aşağı yönlü risklerin artması nedeniyle bu yıl ek faiz indirimlerinin gerekli olabileceğini vurguladı. Böylece, Ekim ve Aralık aylarında toplam 50 baz puanlık indirimi fiyatlayan vadeli piyasaların görünümü pekişti. ABD 10 yıllık tahvil getirisi %4,01’e kadar gerilerken, 2 yıllık tahviller %3,47 ile yılın en düşük seviyelerine yakın seyretti. Dolar endeksi 99,45 seviyelerden 98,90 seviyelerine zayıflarken, ABD borsaları volatil bir günün ardından yatay-karışık kapandı. Günün sonunda Dow Jones %0,44 yükselirken S&P 500 %0,16 ve Nasdaq %0,76 düşüşle günü tamamladı.
Diğer taraftan ABD Başkanı Donald Trump, Çin’in Amerikan soya fasulyesi alımlarını durdurmasını “ekonomik düşmanlık” olarak tanımlayarak, Çin ile yemeklik yağ (cooking oil) ticaretini durdurabileceğini açıkladı. Trump, “Kendi yemeklik yağımızı üretebiliriz, Çin’den almamıza gerek yok” ifadelerini kullandı. Açıklama sonrası küresel riskli varlıklarda kısa süreli satış dalgası yaşandı.
Trump’ın çıkışı, ABD ve Çin arasındaki nadir toprak elementleri, yarı iletkenler ve lojistik kısıtlamalar çerçevesinde süregelen restleşmenin son halkası oldu. Çin, ABD bağlantılı Güney Koreli Hanwha Ocean iştiraklerine yaptırım getirirken, Washington tarafı 1 Kasım itibarıyla Çin mallarına ek %100 gümrük tarifesi tehdidini yineledi. ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer, %100 tarifelerin uygulanıp uygulanmayacağının “Çin’in tutumuna bağlı” olduğunu, buna rağmen APEC Zirvesi’nde Trump-Xi görüşmesinin hâlen “planlandığı gibi” ilerlediğini belirtti.
Avrupa tarafında Almanya’dan gelen enflasyon ve ZEW ekonomik güven endeksi verileri Euro Bölgesi’ndeki yavaş toparlanmanın kırılganlığını ortaya koydu. Almanya’da Eylül TÜFE’si aylık bazda %0,2 artışla beklentilere paralel gerçekleşirken, yıllık bazda %2,4’e yükselerek Avrupa Merkez Bankası’nın %2 hedefinin üzerinde kaldı. Özellikle gıda ve hizmet fiyatlarındaki katılığın, enerji fiyatlarındaki gevşemeye rağmen manşet enflasyonu yukarıda tuttuğu görülüyor. Bu tablo, ECB’nin enflasyonun “hedefe dönmesi” söylemine rağmen fiyat istikrarında kalıcı bir rahatlamanın henüz sağlanamadığını gösteriyor.
ECB Yönetim Konseyi Üyesi Gabriel Makhlouf, Washington’daki IMF toplantılarında yaptığı açıklamada, “enflasyonun hedef civarına döndüğünü, ancak gıda fiyatlarındaki direnç ve mali genişlemenin sürmesi nedeniyle yukarı yönlü risklerin daha baskın” olduğunu belirtti. Bu yorum, ECB’nin bir sonraki adımda “veri bağımlı” kalacağına ve faiz patikasında hızlı bir gevşeme yerine kademeli bir normalleşme sürecini tercih edeceğine işaret ediyor. Avrupa borsaları günü İngiltere hariç genel düşüşle tamamladı; DAX %0,64, CAC40 %0,18 ve Stoxx Europe 600 %0,39 gerilerken, yalnızca FTSE100 %0,10 artışla pozitif ayrıştı. ABD-Çin ticaret gerilimi ve Fransa’daki siyasi belirsizlikler, bölge genelinde risk iştahını sınırladı.
Bu gelişmelerin yanında IMF’nin Ekim ayı Dünya Ekonomik Görünüm Raporu, küresel büyüme tahminini 2025 için %3’ten %3,2’ye yükseltti. Raporda, ticaret politikası belirsizliklerinin yüksek kaldığı ancak geniş çaplı misillemelerden kaçınılmasının küresel direnci desteklediği belirtildi. IMF Başkanı Georgieva, “Ülkelerin Trump tarifelerine misilleme yapmaması küresel istikrarın en önemli dayanaklarından biri” değerlendirmesinde bulundu.
Asya-Pasifik cephesinde Çin’de Eylül TÜFE’si yıllık %-0,3 ile deflasyonist eğilimin sürdüğünü gösterdi. ING, Çin Merkez Bankası’nın olası gevşeme adımlarını Xi-Trump görüşmesi sonrasına bırakabileceğini belirtti. Japonya’da ise koalisyon ortağı Komeito’nun hükümetten ayrılmasıyla 21 Ekim’de yapılacak başbakan oylaması öncesinde siyasi belirsizlik devam ediyor. Buna karşın Nikkei endeksi %1,95 artışla 47.754 puana yükseldi. Ayrıca Güney Kore Kospi %2,55, Hong Kong Hang Seng %1,40 ve Tayvan Taiex %1,4 yükselerek risk iştahının güçlendiğini işaret ediyor.
Ayrıca IMF, Türkiye’nin 2025 büyüme tahminini %3’ten %3,5’e, 2026 için ise %3,3’ten %3,7’ye yükseltti. Ortalama enflasyon beklentisi 2025’te %34,9, 2026’da %24,7 olarak açıklandı. Raporda, sıkı para politikasının ve mali disiplinin ekonomide dengelenmeyi desteklediği, ancak yüksek enflasyonun ve iç talep baskısının önümüzdeki dönemde büyüme üzerinde sınırlayıcı olabileceği vurgulandı. IMF ayrıca, Türkiye’nin dış finansman ihtiyacının yüksek kalmaya devam ettiğini, ancak güçlü turizm gelirleri, azalan cari açık ve uluslararası rezervlerdeki toparlanmanın kırılganlığı azalttığını belirtti.
BIST100 endeksi dün %2,27 düşüşle 10.316 puandan kapanış gerçekleştirdi. Teknik olarak 10.275 seviyesi Eylül ayında alımların geldiği kritik destek bölgesi olup, bu seviyenin altına inilmesi halinde 10.190-10.100-9.950 sonraki destekler olarak öne çıkıyor; yukarı yönlü hareketlerde ise 10.400–10.500 bandı direnç konumunda olacak. Mevcut görünüm içinde, olası tepki alımlarının etkisiyle endeksin güne hafif pozitif bir başlangıç yapmasını bekliyoruz. Gösterge tahvil faizi %40,71, 10 yıllık tahvil faizi %32,54 seviyelerinde dengelenirken, Türkiye’nin 5 yıllık CDS primi 268bp civarında seyrediyor. USD/TL ise 41,80 üzerinde kalıcılığını koruyor.
Bugün hareketli olmasını beklediğimiz hisseler: PETKM, ODAS, ODINE, BERA
Gün içerisinde hareketli olmasını beklediğimiz hisseler;
Kaynak: Global Menkul