Aselsan Hisse Yorumu / Kuveyt Türk Yatırım – (17.09.2025)

Aselsan, Türkiye’nin Güvenlik Mimarı…

Öneri: AL
Hisse Fiyatı: 195,20
Hedef Fiyat: 270 TL
Önceki Hedef Fiyat: 248 TL
Getiri Potansiyeli: %38

ASELSAN için 12 aylık hedef fiyatımızı 248 TL’den 270 TL’ye revize ediyor, “AL” tavsiyemizi koruyor ve hisseyi Model Portföyümüzde taşımaya devam ediyoruz. Hedef fiyatımızdaki yukarı yönlü güncellemenin temel gerekçeleri arasında; i) son dönemde imzalanan yüksek montanlı sözleşmelerle birlikte şirketin bakiye sipariş (backlog) seviyesindeki güçlü artış ve ii) Oğulbey Teknoloji Üssü’nün devreye alınmasıyla üretim kapasitesinde sağlanacak kayda değer genişleme öne çıkmaktadır.

Stratejik Projeler ve Yükselen Savunma Bütçesiyle Rekabet Gücü Artışı… ASELSAN’ın küresel savunma alanındaki konumu, stratejik projelerin ölçek kazanmasıyla birlikte güçlenmeye devam ediyor. 2025 yılında Jandarma, Milli Savunma Bakanlığı ve Emniyet Genel Müdürlüğü’ne tahsis edilen 9,7 milyar USD’lik (yaklaşık 406,6 milyar TL) bütçe, şirketin gelir görünümüne önemli katkı sağlarken, hava savunma, elektronik harp, radar, deniz sistemleri ve askeri haberleşme gibi yüksek katma değerli alanlarda artan teslimatlar kârlılığı destekliyor. Orta Vadeli Program’ın (2026-2028) savunma sanayi Ar-Ge yatırımlarına verdiği önem, ASELSAN’ın ürün yol haritasını hızlandırarak hem iç pazardaki güçlü pozisyonunu pekiştiriyor hem de ihracat potansiyelini artırıyor. MENA ve Asya pazarlarında devam eden ihracat odaklı strateji, coğrafi çeşitliliği güçlendirirken, ölçek ekonomisi ve yerlileştirme adımları operasyonel marjların korunmasına yardımcı oluyor. Döviz bazlı sözleşmeler kur oynaklığına karşı kâr marjlarında tampon etkisi oluştururken, uzun vadeli projelerde fiyat farkı mekanizmalarının etkin işletilmesi önem taşıyor. Şirketin güçlü bakiye sipariş büyüklüğü, yüksek book-to-bill oranı ve Ar-Ge harcamalarındaki kademeli artış, önümüzdeki dönemlerde sürdürülebilir büyüme için sağlam bir temel oluşturuyor. Bununla birlikte, bütçe icra gecikmeleri, tedarik zinciri riskleri, jeopolitik gerilimlere bağlı ihracat kısıtlamaları ve rekabetin yoğunlaştığı pazarlarda marj baskısı potansiyel risk unsurları arasında yer alıyor.

IDEF 2025 fuarı sonrası ÇELİKKUBBE, SİPER,TURAN, GÖKDENİZ ve GÖKSUR sistemleri gibi projelerden gelebilecek yeni sözleşmeler, şirket için önemli katalizörler olabilir. ASELSAN’ın önümüzdeki dönemde performansını belirleyecek temel faktörler; teslimat takvimlerini aksatmamak, nakit akışını disiplinli yönetmek ve maliyet şoklarına karşı marjlarını koruyabilmek olacaktır. Projeyle birlikte şirketin 2025 yılında gelirlerini %52 artırarak 182,6 milyar TL’ye ulaşması ve bakiye sipariş portföyünün 2025 yılı itibarıyla 16 milyar USD’nin altına düşmeyecek seviyelere ulaşmasını öngörüyoruz. Milli güvenlik açısından stratejik öneme sahip bu projenin, ASELSAN’ın mevcut ürünlerinin seri üretime geçmesiyle birlikte şirketin sektördeki liderliğini pekiştirmesi ve rekabet gücünü daha da artırmasını bekliyoruz.

Tarihi zirveye ulaşan bakiye siparişler, 2025’te de yeni projelerle büyüme ivmesini koruyacak… ASELSAN’ın bakiye sipariş büyüklüğü, 2025 yılı ikinci çeyrek itibarıyla tarihi zirve olan 16 milyar USD seviyesine ulaştı. Şirket, 2024 yılında imzaladığı yeni sözleşmelerin üzerine, 2025’in ilk yarısında 2,8 milyar USD tutarında yeni iş ilişkisi duyurdu. Siparişlerin para birimi dağılımı incelendiğinde, %56’sının ABD doları, %33’ünün avro, %11’inin ise TL bazında olduğu görülüyor. Bakiye siparişlerin %97’si savunma sanayii projelerinden oluşurken, yalnızca %3’ü savunma dışı alanlara ait. Bu kompozisyon, şirketin temel gelir kaynağının hâlâ yüksek katma değerli savunma projeleri olduğunu gösterirken, kur bazlı gelir çeşitliliği de kârlılık ve nakit akışı açısından önemli bir koruma mekanizması sağlıyor.

Stratejik açıdan bakıldığında, bu sipariş portföyü ASELSAN’a önümüzdeki birkaç yıl için yüksek görünürlük sunduğunu düşünüyoruz. Para birimi çeşitliliği, kur oynaklığına karşı marjları koruma potansiyeli taşırken, savunma ağırlıklı yapı, hem ulusal güvenlik projelerinden doğan siyasi destek hem de uzun vadeli sözleşme süreleri sayesinde gelir akışında istikrar oluşturuyor. Öte yandan, savunma dışı siparişlerin payının sınırlı olması, şirketin “çekirdek iş” odağını koruduğunu, ancak sivil alanlarda da niş fırsatlara açık olduğunu gösteriyor. Önümüzdeki dönemde, özellikle hava savunma katmanları, elektronik harp, deniz platformları ve haberleşme sistemleri teslimatlarının, bakiye siparişlerin gerçekleşme hızında belirleyici olacağını bekliyoruz. Ayrıca, ihracat pazarlarındaki yeni sözleşmelerin portföye eklenmesi, hem döviz gelirlerini hem de küresel rekabet gücünü destekleyecek ana katalizörlerden biri olacak.

Kaynak: Kuveyt Türk Yatırım