ASELS Analizi: Türkiye’nin Ekonomi Programı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in açıklamalarına göre, Türkiye’nin uyguladığı üç aşamalı ekonomi programı kritik dönüm noktalarını başarıyla geçmeye devam ediyor. İlk aşamada makrofinansal istikrarın sağlanmasıyla birlikte rezerv birikimi ve bütçe-cari açık kontrolü hedeflenen seviyeye ulaştı. Şu anda ikinci aşamada bulunan program, dezenflasyon sürecinin başlaması ve ekonominin şoklara karşı direncinin güçlendirilmesine odaklanıyor. 2026’da başlayacak üçüncü aşama ise yapısal reformlar ve enflasyonun daha az hissedildiği ekonomik ekosisteme geçişi kapsayacak. Bu sistematik yaklaşım, hem iç hem de dış şokların yaşandığı dönemde bile programın rayından çıkmasını önlemek üzere planlandı.

Enflasyon Mücadelesinde Gösterilen Somut İlerleme

Manşet enflasyonun geçen yıl ağustos ayında yüzde 50’nin üzerine çıkmasının ardından, bu yıl yüzde 33 seviyesine gerilediği görülüyor. Temel mal enflasyonunun yüzde 20’nin altına düşmesi, program kapsamında alınan tedbirlerin etkinliğini gösteriyor. Ancak kira artışlarının yüzde 74, eğitimdeki fiyat artışının yüzde 61 oranında seyretmesi, geçmiş dönem uygulamalarının serbest bırakılmasından kaynaklanan geçici bir uyarlama süreci yaşandığını ortaya koyuyor. Kuraklık nedeniyle gıda enflasyonunun tekrar yüzde 30’un üzerine çıkması ise dış faktörlerin enflasyon üzerindeki etkisini açıkça göstermektedir. Yıl sonu itibarıyla manşet enflasyonun yüzde 30’un altına, gelecek yıl ise yüzde 20’nin altına düşmesi hedeflenmektedir.

Mali Disiplin ve Bütçe Performansı Analizi

Bütçe disiplini konusunda kaydedilen gelişmeler dikkat çekici boyuttadır. 6 Şubat depremlerinin ardından yüzde 5’in üzerine çıkan bütçe açığı, 2024’te yüzde 4,7 seviyesine, bu yıl ise hedeflenen yüzde 3,1’den daha iyi bir performansla yüzde 3,5 civarında gerçekleşme beklentisiyle kontrol altına alınmıştır. Tasarruf genelgesi kapsamında gerçekleştirilen harcama disiplini oldukça etkileyici sonuçlar vermiştir: 2014-2023 döneminde bütçe içindeki payı yüzde 4,6 olan harcamalar yüzde 3,1’e düşürülmüş, bu da yüzde 33’lük reel tasarruf ve 115 milyar liralık parasal kazanım anlamına gelmektedir. Faiz harcamalarının milli gelire oranının program döneminde yüzde 3 civarına gelmesi, uzun vadeli ortalamanın altında kaldığını göstermektedir.

Son verilere göre gram altın fiyatı 4.891,03 ile %0,03 artış gösterirken, XAUUSD 3.685,61 seviyesinde %0,12 düşüşte. BTCUSD 115.833,74 ile %0,87 değer kaybederken, Ethereum yorum konusuna gelirsek  Bitcoin’den ileride ancak yatay; 4.498,61 ile %0,08 geriledi.

XAGUSD, ons gümüş, 42,06 ile %1,15, XAGTRYG 55,73 ile %1,33 düşüşte. EURUSD 1,1847 ile %0,17 düşerken, USDTRY 41,2757 ile %0,17 yükseldi. DJI 46.069,46 ile %0,68 artış kaydederken, DXY 96,75 ile %0,10 yükseldi. VIX 16,50 ile %0,79 artış gösterirken, XU100 11.165,85 ile %0,15 düşüşte. XHARZ 163.604,66 ile %1,53 artış sergiliyor.

Grafik TradingView’den

ASELS, yani Aselsan Elektronik Sanayi ve Ticaret A.Ş. B Grubu hisseleri, güncel teknik analizlerde “Al” ve özellikle kısa vadeli hareketlerde “Güçlü Al” sinyali veriyor. Süpertrend de 15 Eylül’de al sinyali vermişti. Hisse fiyatı 194,7 TRY seviyesinde işlem görüyor ve son 24 saatte -%0,56 oranında bir değer kaybı yaşadı.

Günlük osilatörler açısından nötr bir görünüm mevcut olsa da RSI değeri 65,45 ile hâlâ güçlü bir momentum sinyali veriyor. Momentum ve Awesome Oscillator değerleri, kısa vadede fiyatın istikrarlı bir artış trendine girebileceğini gösteriyor.

Hissenin haftalık performansı %8,1, aylık performansı ise %14,2 artış kaydetmiş durumda. Üç aylık, altı aylık ve yıllık performanslar sırasıyla %37,1, %65,7 ve %238 seviyelerinde.

Uzun vadeli yatırımcılar için 5 yıllık performans %2248 gibi dikkat çekici bir artış sergiliyor. Bu veriler, ASELS’in uzun vadede istikrarlı bir büyüme trendi yakaladığını ve piyasa değerinin düzenli olarak arttığını gösteriyor.

ASELS’in temel göstergeleri de güçlü bir tablo çiziyor. Yıllık bazda hisse başına kazanç (EPS) artışı %109,8, toplam varlık büyümesi ise %64,5 seviyesinde.

Şirketin piyasa değeri 890 milyar TRY civarında olup, net gelirleri yıllık 152,9 milyar TRY’ye ulaşmış durumda. Bu finansal göstergeler, Aselsan’ın sadece teknik olarak değil, aynı zamanda temel olarak da yatırımcılar için güvenli bir seçenek olduğunu işaret ediyor.

Günlük grafik analizlerine göre, hissede “Long Upper Shadow” formasyonu gözlemleniyor. alıcılar fiyatı yukarı çekmiş, ancak satıcılar baskın gelerek fiyatı aşağı çekmiş.

Ichimoku Bulutu baz çizgisi 183,15 TRY seviyesinde destek sağlıyor. Stokastik ve CCI gibi momentum göstergeleri kısa vadeli fiyat hareketlerini destekliyor. Fiyat-kazanç oranı 50,94, PEG oranı ise 0,24 ile hisse, değerleme açısından cazip görünüyor. Bu kombinasyon, ASELS’in hem kısa hem de uzun vadecilere bir hazina gibi geldiğini gösteriyor.

Sonuç itibariyle, Türkiye’nin uluslararası risk priminde yaşanan iyileşme, programın güvenilirliğinin en somut göstergelerinden biridir. Risk priminin 244 seviyesiyle son beş yılın en düşük noktasına gelmesi, küresel yatırımcıların Türkiye ekonomisine olan güveninin artığını yansıtmaktır. Cari açık dengesinde de kayda değer başarı elde edilmiş, geçen yıl altın hariç cari fazla verilen ekonomide bu yıl yüzde 1,5 civarında bir açıkla yıl kapatılması beklenmektedir. Net altın ithalatı hariç önümüzdeki üç yılda cari açığın milli gelire oranının yüzde 0,5’in altında kalacağı projeksionu, yapısal iyileşmenin sürdürülebilir olduğunu göstermektedir. Savunma sanayii ihracatında küresel ilk 10’a girme potansiyeli ve 100 milyar doları aşan proje değeri, Türkiye’nin ihracat çeşitliliği açısından önemli fırsatlar sunmaktadır.

Okan Özdemir