2025 3. Çeyrek Şirket Kâr Tahminleri / Ak Yatırım

3Ç25 Kâr Beklentileri

3Ç25 sonuçları henüz tam bir toparlanma sinyali vermiyor

Bankalar için toplam net kârın 3Ç25’te çeyreklik bazda neredeyse yatay kalmasını (tek seferlik etkiler hariç tutulduğunda yaklaşık %10-15 çeyreklik büyüme), kapsam dahilindeki sigorta şirketleri için ise çeyreklik bazda orta tek haneli seviyelerde artmasını öngörüyoruz. Finans-dışı şirketler için kar görünümü, otomotiv, telekomünikasyon ve rafineri sektörlerinden bazı şirketlerle birlikte çoğu gıda perakendecisi ve gayrimenkul yatırım ortaklığı (GYO) için genel olarak olumlu görünüyor. Buna karşılık, havayolu şirketleri, petrokimya ve çelik sektörü ile otomotiv sektöründen bazı şirketler için 3Ç25 sonuçları genel olarak zayıf görünüyor.

3Ç25, temmuz ayında faiz indirimlerinin yeniden başlamasıyla şirketler açısından pozitif başladı. Nitekim, ticari ve bireysel kredi faiz oranlarında çeyreklik ortalama 600 baz puanlık bir düşüş yaşandı. Enflasyonda gıda ve hizmet kaynaklı katılıklar faiz indirimlerinin geçmiş öngörülerden daha yavaş olabileceği beklentisi oluşturdu. Türk Lirasının reel olarak son iki ayda değer kazanmasına rağmen, reel efektif döviz kuru (REER) bazında yıllık ortalama değer artışı 3Ç25’te %4’e gerileyerek yılın ilk yarısındaki %14 seviyesinin oldukça altında kaldı. Öncü göstergeler, ana imalat sektörlerinde tam anlamıyla bir toparlanmaya işaret etmekten uzak kalırken, savunma sanayii ve deprem sonrası yeniden inşa faaliyetleriyle desteklenen inşaat sektörü güçlü performansını sürdürdü. İleriye dönük olarak, faiz indirim döngüsündeki olası gecikmeler BIST şirketleri için genel olarak negatif değerlendirilebilir. Öte yandan, başlıca ticaret ortaklarımızın PMI endekslerindeki yükseliş ve ISO İhracat İklimi Endeksi’ndeki hafif artış, ihracatçı şirketler açısından bir miktar toparlanma potansiyeli sunuyor. Ayrıca, düşük seyreden petrol fiyatları ve 2Ç25’teki artışın ardından güçlenen Euro/Dolar paritesi üretim maliyetleri açısından olumlu bir gelişme oldu.

3Ç25’te bankaların performansı genel olarak yıl sonu öz kaynak kârlılığı (RoE) hedeflerinin gerisinde kaldı: Devam eden makro ihtiyati tedbirler ve faiz indirim hızındaki yavaşlama, net faiz marjı (NIM) genişlemesini sınırladı. Ayrıca, tahsili gecikmiş alacaklardaki (NPL) hızlanma, risk maliyetleri (CoR) üzerinde baskı yarattı. Her ne kadar ücret ve komisyon gelirlerindeki olumlu trend sürse de birçok bankada enflasyonun üzerinde artan operasyonel giderler bu olumlu etkiyi büyük ölçüde törpüledi. Bu nedenle, araştırma kapsamındaki bankalar için 3Ç25’te toplamda orta-tek haneli bir net kâr artışı öngörmekteyiz. 9A25 itibariyle öz kaynak karlılığı seviyeleri, çoğu banka için 2025 bütçe hedeflerinin altında bulunuyor. Araştırma kapsamındaki özel bankalar arasında Yapı Kredi’nin 3Ç25’te yaklaşık %20 çeyreklik kar artışı ile en güçlü performansı göstermesi beklenirken, İş Bankası’nda öngörülen yaklaşık %20’lik kar düşüşü ise bir önceki çeyrekteki tek seferlik, faaliyet dışı gelir kalemlerinden kaynaklanmaktadır.

Sigorta şirketlerinde 3Ç25 dönem için ılımlı sonuçlar bekleniyor, ancak uzun süren yüksek faiz ortamında öne çıkabilirler: Araştırma kapsamındaki üç sigorta şirketi için 3Ç25’te toplam net kâr artışının çeyreklik bazda %6,2 olmasını bekliyoruz. Muallak hasar karşılıklarında kullanılan iskonto oranının %32,5’ten %30,0’a düşürülmesinin olumsuz etkisi olsa da finansal gelirlerdeki artış bu bozulmayı büyük ölçüde telafi etti. Anadolu Sigorta için %14 çeyreklik net kâr artışı, Türkiye Sigorta için ise önceki çeyreğe paralel bir sonuç öngörüyoruz. Anadolu Hayat Emeklilik tarafında ise tüm iş kollarında (hayat, emeklilik, finansal gelir) görülen hafif iyileşmeye bağlı olarak net kârda %7 çeyreklik artış bekliyoruz.

Finans dışı sektörlerde ayrışma devam ediyor: 3Ç25’te gıda perakendeciliği ile gıda ve içecek sektörü, sepet büyüklüklerinin enflasyonun üzerinde artması ve etkin maliyet kontrolü sayesinde pozitif ayrıştı. Buna karşın, fiyat hassasiyeti daha yüksek olan gıda dışı perakende sektörü, düşük ve orta gelirli hane halklarının satın alma gücündeki düşüş nedeniyle zayıf bir performans sergiledi. Otomotiv sektörü, güçlü iç talep sayesinde olumlu sinyaller verirken, ihracat tarafındaki zayıflık sektörel belirsizliği artırıyor. Havayolu şirketleri ise rekabetin yoğunlaştığı hatlarda fiyat baskısı ve artan personel maliyetleri nedeniyle zayıflık yaşıyor. Rafineri sektörü olumlu mevsimsellik ve destekleyici ürün marjlarından faydalanmaya devam ederken, demir–çelik sektörü küresel talep zayıflığı nedeniyle hâlâ cazip görünmüyor. Dayanıklı tüketim malları sektörü ise EUR/USD paritesindeki güçlenmenin marjlara destek olmasına rağmen, ihracat pazarlarındaki zayıf talep ve artan rekabet nedeniyle toparlanmadan uzak seyrediyor.

Bu çeyrek olumlu yönde öne çıkanlar. Bu çeyrekte, nispeten daha iyi finansal sonuçlar beklediğimiz şirketler arasında BIM (düşük bir bazla desteklenen reel gelir büyümesi ve marjda iyileşme), Coca-Cola İçecek ve Ülker (hacim genişlemesi ve operasyonel metriklerde iyileşme), Tofaş Oto (Stellantis Otomotiv satın alımı ve ‘K0’ modelinin etkisi), Doğuş Oto (canlı iç pazar talebi), Arçelik (EUR/USD paritesindeki artışın etkisiyle toparlanan FAVÖK), Avrupakent GYO (ev teslimatları ve gelirlerde reel büyüme), Torunlar GYO (ofis kiralarında güçlü artış), TAV (yolcu büyümesi), Turkcell (reel mobil ARPU büyümesi), Tüpraş (ürün marjlarının güçlenmesi, mevsimsellik ve parasal kayıpların azalması) ve Koç Holding (finansal tarafta enflasyon muhasebesinin azalan etkisi ve ana sektörlerdeki kar büyümesi) yer alıyor.

Zayıf beklentisi olan şirketler: Diğer taraftan, Mavi ve Koton (tüketici talebinin zayıf olması nedeniyle gelir daralması), Ford Otosan (satış karmasında elektrikli araç payının artması nedeniyle daha yüksek maliyetler), Türk Traktör (zayıf iç talep ve düşük kapasite kullanımı), Türk Hava Yolları ve Pegasus (yoğunlaşan rekabet ve devam eden yüksek personel maliyetleri nedeniyle marj baskısı), Selçuk Ecza (referans kur için güncelleme olmaması ve yüksek personel maliyetleri), Ereğli (zayıf küresel talep hem fiyatları hem de hacimleri baskılıyor), Petkim (düşük talep, Çin rekabeti, yüksek faiz oranları) ve Aksa (yeni bir satın almanın finansmanı için yeni borçlanma ve genel olarak faaliyet ortamının zayıflığı nedeniyle faiz maliyetlerinde artış) için 2025’in 3. çeyreğinde nispeten zayıf performans öngörüyoruz.

3Ç25 bilanço dönemi 20 Ekim’de Türkiye Sigorta ile başlayacak. Türkiye Sigorta’nın ardından, Anadolu Hayat ve TAV’ın 23 Ekim’de, Arçelik ve Anadolu Sigorta’nın ise 24 Ekim’de sonuçlarını açıklamasını bekliyoruz. 3Ç25 bilanço açıklamaları için son tarih solo bazlı finans dışı şirketler için 30 Ekim, bankalar ve konsolide bazlı finans dışı şirketler için 10 Kasım olarak belirlendi.

Rapor için tıklayın.

Kaynak: Ak Yatırım