Yüzyıl Savaşları

İngiliz ve Fransız Monarşileri arasında sidik yarışından kaynaklanıp 1337’den 1453’e kadar süren Yüzyıl Savaşları aslında 111 yıl sürmüştür. Fakat, o çağda matematik bilimi biraz geri, insanlar da sadece 40-45 yıl yaşadıkları için kimse kafaya takmadı. Maçın ilk yarısında rakibini hallaç pamuğu gibi atan İngiltere, ikinci yarıda hakemin taraflı kararları, genç ve dinamik santrafor Jan Dark’ın maça girmesi ve Fransız 11’nin üstün kondisyonuna dayanamayarak Dimyat’a pirince giderken evdeki Bulgur’dan olmuştur. Herkesin bildiği gibi Dimyat ve Bulgur iki önemli Fransız kentidir.

100 Yıl Savaşları’nın en önemli sonucu üstüne 50 kilo demir zırh giydirdiğiniz şövalyeleri atların taşımayacağı ve çamurlu sahada hareket kabiliyetlerini kaybettikleri için çelik uçlu oklar tarafından kirpiye çevrileceklerinin tespiti ve profesyönel ordulara geçiştir. Bir de bekaret kemerleri işe yaramıyor.

Ayrıca, o günden bu yana Fransız ve İngilizler birbirinden nefret etmiş, İngilizler sırf İngiliz inadından tüm üzüm bağlarını yakarak kendilerini bira ve cine vermiştir (Fransızlarla müttefik olan İskoçlar viski satmıyordu, Bakınız: Brave Heart)

FÖŞ’ün bu mübarek Bayram gününde entel ukalalık yapmak dışında uzun uzun 100 Yıl Savaşları’nın sosyo-politik ve sexo-transformatif önemini anlatmasının nedeni var. Financial Times’ın ünlü köşe yazarı Martin Wolf’a (Ünlü: Ben ve votka sofrasında takıldığım iki arkadaşım beğeniyor) göre Ticaret Savaşları denen duman bulutunun arkasında ABD-Çin arasında 100 yıl sürecek bir hükümranlık mücadelesi başladı. Bu tezi çok ciddiye alıyorum, çünkü Ticaret Savaşları’nı bitirmek hiç bir ideoloji veya uzun vadeli stratejiye sahip olmayan Trump hödüğünün iki dudağı arasında. Ama ABD’nin askeri-endüstriyel kompleksi (Rahmetli John Kenneth Galbraith’i andım birden), Çin’i muhakkak yenilmesi gereken düşman olarak belledi.

Devamı için TIKLAYINIZ!