Yeni ‘küresel normal’: ‘Aşırı Belirsizlik’

2008 küresel finans krizi ve bilhassa G7 ülkelerinin küresel finans krizini çok kötü yönetmeleriyle, krizinin artık ezberlenmiş gerekçelerinin üzerine kararlılıkla gitmekten vazgeçmeleriyle, hatta korkmalarıyla başladı. Eğer, küresel finans sisteminin kimi ‘baronlar’nın korkutma girişimlerine karşı durulabilseydi; G7 ülkeleri ve bilhassa Avrupa Birliği esaslı ve cesur karar ve tedbirleri hayata geçirebilselerdi, bugün konuştuğumuz küresel ekonomi- politik zemin daha sağlam olacaktı. Ancak, iki ‘siyah kuğu’, küresel pandemi ve Rusya-Ukrayna Savaşı ana ve artçı etkilerinin de ötesinde, küresel çok taraflı sisteme duyulan güveni darmadağın edince, dünya artık ‘hiçbir şeyin normal olmadığı’ bir döneme, hatta düzene geçti.

Artık, dünyanın önde gelen ekonomileri, bilhassa G20 ülkeleri için yeni ‘küresel normal’, ‘aşırı belirsizlik’ içinde yönetim becerisi ortaya koyabilmek. Yaşanan krizler tek bir yıkıcı olayla veya bir başarısızlıkla tetiklenmiş olabilse, belki baş edilebilirdi. Ancak, bugün küresel ekonomik sistemin önde gelen aktörleri, birbirinin içine geçmiş, çok katmanlı krizler içerisinde, çok yönlü yıkıcı olaylarla ve küresel sisteme duyulan güveni sarsacak ölçüde bir dizi başarısızlığa, cesaretsizliğe, daha da acısı, korkaklığa şahit olunan bir ‘amorf’ bir yapının içinde adeta boğuşmaktalar. Peki, bu derece karmaşık hale gelmiş ve artık ‘hiçbir şeyin normal olmadığı’ bir küresel kargaşaya nasıl düşüldü? Dünyanın önde gelen uzmanları 4 kritik nedeni vurgulamaktalar. İlki iyimserlik önyargısı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!