Yargı reformu ve ekonomik performans

AB Komisyonu 2019 Türkiye Raporu’nu okudunuz mu? 2010 yılına kadar Türkiye’de siyasetle ilgisi olan herkesin okuduğu, günlerce gazete manşetleri ve TV programlarında tartışılan bu temel belge, sonrasında “sırra kadem bastı”. Türkiye AB’ye üyelik perspektifini yitirdi. Ekonominin yavaşlaması ve “kalkınma” dediğimiz toplumun refahını tüm yönleriyle ölçen kriterin çökmesi de bu yıllara denk gelir.

AB’yle mesafe katedemediysek 2 nedeni var. Birincisi AB’den kaynaklanır. AB içinde bir takım ülke ve güçler “Müslüman” kimliğimiz yüzünden bizi istemiyor. İkincisi, AB inatla Kıbrıs Rum Yönetimi’ni Ada’nın tek hükümranı olarak kabul ederek bu başlıkta tüm karar ve davranışlarını o bakış açısına göre belirliyor. Bir başka deyişle, AB’nin katı tutumu yüzünden İslamcı ve milliyetçi-ulusalcı kesim AB uhdesinden soğudu. Ama bizim hatalarımız da az sayılmaz. Gezi olaylarından bu yana her gün bir adım daha Kopenhag Kriterleri’nden uzaklaştık. AB’nin temel olmazsa-olmazları olan çok sesli, katılımcı demokrasi ve bağımsız yargı 2016 FETÖ darbe girişimi sonrası tamamen rafa kalktı. Daha da kötüsü, bu eksiklerimiz konusunda en ufak bir özeleştiri yapmadık, nazik uyarılara dahi “Vay siz Naziler” diye dayılandık.

AB üyeliği önemli mi? Üyelik değil, ama süreç ve sosyo-ekonomik entegrasyon hayati önem taşıyor. Çünkü, dünya ticaret ve sermaye-teknoloji transferi bloklarına ayrılabilir, bizim ise Rusya ve İran’dan başka iş yapacak partnerimiz kalmazsa, zenginleşemeyiz. İkincisi, ticaret, yabancı doğrudan sermaye, turist ve finansmanın önemli bölümü AB’den geliyor. Üçüncüsü, eğer Gümrük Birliği çabucak tarım ve hizmetlere genişlemezse AB’nin üçüncü ülkelerle yaptığı ikili serbest ticaret antlaşmaları yüzünden aleyhimize çalışacak. Vize serbestisi turistler değil, Avrupa’da mal ve hizmet satmak isteyen işinsanlarının rekabet eşitliği için hayati önem taşıyor.

Uzun süredir hiç bir aşama kaydedilemeyen ve bu durumun çok acı tespitlerle AB Komisyonu Raporu’na yansıtıldığı ilişkilerde dün önemli bir adım atıldı. Başkan Erdoğan Yargı Reformu Strateji Belgesi’ni açıkladı. Bu makalenin en dibine linkini verdiğim AB Komisyonu Raporu’nun Türkçe tercümesinde en acı eleştirilerin adil yargılama ve yargı bağımsızlığı hususunda eksiklerimize yöneltildiğini göreceksiniz.

Erdoğan’ın açıkladığı belge bu konuda önemli aşamalar yapabileceğimizin bir işareti.

Devamı için TIKLAYINIZ!