Atilla Yeşilada – 21.09.2017
Canım nasıl Kürt referandumu yazmak istiyor, valla klavyeye sarılıp şöyle kan damlayan bir makale yazmamak için sabahtan beri Passiflora jelly-şat yapıyorum. “Kerkük’e gireriz, kirvenizi öperiz”. “Barzani referandumu oylama, sabrımızı zorlama”….
Hiç canım çekmiyor!!! Barzani önce düşmandı, sonra en yakın dost oldu, şimdi sinsi ve hain ABD- İsrail Büyük Orta Doğu projesinin maşası. Öcalan asılacaktı, barış havarisi oldu, şimdi statüsünü bilmiyorum, galiba kadro dışı, ama takımla antremanlara çıkıyor. Rusya bir ara Moskof Gavuruydu şimdi Dost ve Müttefik. Almanya? Saat 19:00’da düşmandı, yarın sabah bilinmez. Trump? BM yemeğinde Sevgili Başkanım ve dünya-ahret yolgösterenim RTE’nin yanağını okşayıp, kendini alçakça bizim kahraman korumalara dövdüren bozguncu PKK artıkları için özür diliyordu. Gücümüzü sezdi galiba. Ama bugün zirve var, ya yine 23 dakika ayırırsa Yüce ve Kudretli Başkanıma? Halep ve Kerkük’e girmek kolay. Hadi Berlin’i de 3-5 gün içinde zaptettik diyelim. Ama ABD? Deniz Kuvvetlerine soracam da, amiral kalmadı.
Siz bu kadar yalpalama ve yaz-boz tahtasına dönen diplomasiden bıkmadıysanız da, ben metal yorgunu oldum, Gurban. Yazacak bir şey yok, bir sabah kahvaltıdan önce TEOG’u kaldıran İlahi Güç, yarın sabah Kerkük’e girer, veya Erbil’i korumak için Tahran’a. Hatta ikisini birden yapabilir.