Türkiye’nin kaderini değiştirecek keşif

Sevgili Başkanım Erdoğan “Türkiye’nin kaderini değiştirecek” keşif müjdesini “önalıcı” olarak müjdeden 2 gün önce verince, ilk aklıma gelen, artık emekliye ayrılıp AKP’deki genç yeteneklere yer açacağı oldu. Türkiye’nin 21ci Yüzyılda yetiştirdiği en büyük, şanı Müslüman Dünyası’ndan taşıp Venezuela’ya varan dev bir şahsiyetten, Emre Belözoğlu gibi böyle hoş bir jestle “günlük siyasete veda” etmesini beklerdim. “Ya da” dedim kendi kendime, belki Sevgili Büyüğüm ve idolüm Berat Albayrak hakettiği makam olan BM Daimi Temsilciği’ne tayin edilerek, herkese “bakın bu nokta çok önemli” vurgusuyla gerçek Türkiye’yi anlatacak.

Ama müjde, Kardeniz’de 320 milyar metreküp doğal gazmış. Onu da öpüp başıma koyarım, ordan elde edilecek gelirle 2024 yılında elektrik-gaz faturamda %50 indirim ve emekli maaşıma da Doğal Gaz Servet Fonu’ndan katkı bekliyorum. Yüce Odin’e her gece bir öküz kesiyorum ki, Çok Sevdiğim ve Saydığım Enerji Bakanı’mın vaat ettiği gibi, bu sahanın yanına yenileri eklensin, Türkiye 100 yıllık gaz ihtiyacını karşıladığı gibi, Akdeniz’de bir kaç palikarya savaş teknesini de batırarak zaferimizi taçlandırsın.

Doğal gaz keşfini “Erdoğan’ın şansı işte” diyerek küçümseyenler çıkabilir, kesinlikle bu fikre katılmam. Erdoğan, Türkiye’nin enerji bağımsızlığına kavuşması için uzun soluklu, kararlı ve sabırlı bir politika yürütüp, meyvesini alıyor. Kalpten bir tebrik.

Ama 320 milyar veya 4 katrilyon metre küp doğal gaz keşfinin cari açığı kapatacağı, ya da Türkiye’nin kaderini değiştireceği saflığına düştüğü için de teessüf ediyorum.

Şöyle bir bakalım Yerküre’ye. Hidrokarbonla zengin olan çok ülke var. Katar, Rusya, Venezuela, vs. Bunlardan hangisi için kalkınmış terimini kullanabiliriz? Öte yanda, dünyanın önde gelen ihracat devleri Çin (%74), Japonya, Güney Kore ve Taywan enerji ihtiyaçlarının çok büyük kısmını ithalat vasıtasıyla karşılıyor.

Enerji ithalatı cari açığı teşkil eden bir kalem, bir semptomdur. Bir ülkenin zenginliği de doğal gaz kaynakları değil, yetişmiş ve bilinçli insan gücüdür.

Türkiye niye cari açık verir? Çünkü, işgücü verimli değil. Verimli olmadığı için de düşük ücretle çalışıyor, ya da işsiz. Bu yüzden de ülkenin tasarruf havuzu büyümüyor. Tasarruf havuzu büyümeyince, ekonomiyi büyütecek sabit sermaye yatırımlarını finanse etmek için dışardan borçlanıyoruz. Vasıflı insan gücümüz olmadığı için de yerli teknoloji ve marka geliştiremiyoruz. Katma değerli üretim yapamıyoruz. Şimdi, doğal gaz keşfi bu kısır döngünün hangi değişkenini denklemden çıkartacak bana açıklar mısınız?

Bakın, size vasıflı insan gücüyle cari açığın nasıl kapatılacağını hemen anlatayım. Kıçımdan biraz daha büyük Hollanda 2019’da Euro 94 milyar gıda ihraç etmiş. Türkiye? Net $3 milyar. Şimdi, köylüyü çiftçi yapmayı becerseniz de, siz de senede Euro94 milyar gıda ihraç etseniz, cari açık kapanır mı, kapanmaz mı?

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!