TKFEN: Yola dönüyor mu?

TKFEN: Anormallik iyi midir?

Son inceleme tarihi 1 Aralık idi. Bugüne dek %25 getiriyle işlem adedi artan BIST30 hisseleri arasında 4.sırayı aldı. Yabancı payı üzerine çok fazla gelişmeden bahsedilebilirse de önemli olan gelişmenin niteliği olmaktadır. Geometrik ayrışmaların getirdiği prim beklentisi modeline uygun devam edebiliriz. Hisseye olan ilgi doğal olarak hareketlenme getirecektir ve yükselişe yönelim artacaktır. Bu yükselişin niteliği geleceğin belirleyicisidir. Niteliğiyse yükseliş ve düşüş hareketlerinde oluşan geometri belirleyecektir.

Son 15 yıl: 2020 öncesi başlayan düşüş bitmişse ne olur?

Aylık bazda hareketlerde geleceğe yönelik daha tutarlı fikir üretebiliriz. Yükselişlerin süreklilik kazanmasını sağlayan formasyon tekrarlandıkça gelecekle ilgili gelişmeler pozitif gelir dağılımıyla devam etmiş olacaktır. Klasik teknik analizde görülenden farklı durumdur: o tür analizde doğrusal bakışla, belli seviyelerin geçilmesinin yükselişi için yeterli olacağı düşünülmektedir. Daha doğru bakışta ise o çizgiye yaklaşırken oluşmuş geometri önemlidir.

Bu geometrinin algoritmik anlamda pozitif değer üretmesi izlenmelidir.  Bir vakaya bakalım ve aydınlatalım: 2016 Şubat ayında başlayan ve %50ye yakın süren 2016 içi yükselişini sağlayan bu tür geometrilerdendir. Şubat 2016 öncesi ne olmuştu da yükseliş gerçeklemişti ve gerçek anlamda ses getirmişti? Bu tempoyu sağlayan geometride bozulmaların “ihmal edilebilir” tanım içinde kalması gereklidir.

Yükseliş öncesi görülen düşüşler ve zamana yayılma şekli geleceği belirlemiştir. Yine, 2016 sonu durulma ve yükselişin devam etmesini nasıl açıklayabiliriz? Burada da yine geçmişin tortusu belirleyici olmuştur.

Bir ölçü olarak 30 aylık ortalamayı alalım: bu ortalamanın 2016 içinde halen geçmişe göre aşağı yönlü tempo kırılmasını korumuş olması “anormallik”  olarak görülebilir. O yüzdendir ki yükselişin devamını sağlamıştır.

Yine 30 aylıktan devam edelim: 2019 – 2020 geçişinde ” çok önemli alarm ” yakalıyoruz. Piyasadaki yükselişle gelen 30 aylık ortalamadaki yükseliş sonucu piyasa doyma noktasına gitmeye başladı:  ortalamadaki yükselişe bakarak, değişim ivmesine odaklanıyoruz.

Bu ortalamanın çok sert düşüşle yataya dönmeye başlamasını 2019 içinde görüyoruz. Bu sert düşüşün miktarı, 2020 içindeki düşüşü “önemsiz” kılmaya başlamıştır. Sonuç olarak 2 yıla yayılan düşüşle sürecin sonu gelmiş olabilir.

Aylık bazda son durum

30 aylık ortalama halen yatayda kalarak geçmiş tempoya karşılık “anormallik” göstermeye devam etmektedir.

– bu gerçek de piyasanın halen canlı kalmasını sağlamaktadır

– oluşacak yeni hareketin bu önemli ortalamayı hareketlendirecek düzeyde kalması beklenebilir