TCMB Faiz İndirecek mi? / Phillip Capital – (16.03.2015)

Yarın gerçekleşecek olan PPK toplantısı aslında geçen günlerde kilitlendiğimiz zirveye ilişkin daha net bir kanaat edinmemizi sağlayacak.

  • Geçen hafta Cumhurbaşkanı-TCMB Başkanı-Başbakan yardımcısı arasındaki toplantı sonrasında bir miktar gevşeyen kur sonrasında bir hafta vadeli repo oranında 25 baz puan gevşeme beklentimizi belirtmiştik.
  • Sonrasında Dolar endeksinin iki itici güçlü yapısal nedenlerle güçlenen dolar ve yine yapısal nedenlerle değer kaybeden Euro ile beraber soluksuz çıkışının EM kurları üzerindeki etkisini gördük ve PPK’nın pas geçeceği bir toplantı olabilir kanısının yaygınlaştığını gördük. Katılıyoruz.

Neden faiz artışı beklenmiyor?

  • Cuma günü açıklanan enflasyon beklentilerinde kötüleşme devam ediyor – yani herhangi bir faiz indirimi önünde engel 1. (12 ve 24 aylık enflasyon bekleyişlerinde 9 bpslik artış : sırasıyla %6,78 ve %6,51)
  • Gerçekleşen enflasyon çerçevesindeki reel faizin sıfıra yakın bir yerde olması isteniyor – Şubat ayı enflasyonu %7,55 dolayısıyla negatif bir expost reel faizi işaret ediyor —  faiz indirimi önünde engel 2
  • TL Sepet karşısında bir önceki PPK toplantısından (24 Şubat) beri nominal olarak %2,55 değer kaybetti — faiz indirimi önünde engel 3

TL Dolar karşısında bir önceki PPK toplantısından beri nominal olarak %6,65 değer kaybetti –  EM ortalamasına göre yaklaşık %1,5 kadar zayıf bir performans var.

  • Yatay verim eğrisi rehberliğine bakalım, TCMB’nin – 5y tahvil faizleri: %8,5’larda, bir hafta vadeli repo faizi: 7.5% — faiz indirimi önünde engel 4
  • Hemen sonraki gün kritik bir FOMC toplantısı var – çok uzun zamandır bu atoplantıda “sabırlı” ifadesinin kalkma ihtimalinin, faiz artırımının ilk adımının Haziran’da gelmesi ihtimalinin yüksek olduğunu söylüyoruz.

Bütün bunlara rağmen politika faizi tarafında ufak çaplı bir indirimin (haftalık repo da 25 baz puan) halen büyük bir sürpriz olmayacağı kanısındayım – ki asıl sorun da buradan kaynaklanıyor

  • PPK’nın değişilik yapmadan geçeceği bir toplantı kısa vadede piyasadaki gerginliğin azalması için bir diğer önemli adım olacaktır – TL’de değer kazanımı (en azından EM e göre kötü performansımızın biraz daha geri alındığı)

Verim eğrisi tarafında uzun vadelerde bir düşüş beklenir  — kısa vadede aslında diğer değişkenleri sabit tutarsak iyileşen risk iştahı çerçevesinde bir düşüş yaşanabilir

  • Yukarıdaki nedenlere rağmen çok ölçülü de olsa bir indirim oynaklığı artırıcı bir unsur olacaktır – piyasadaki fiyatlamanın bir indirim yönünde olmadığı aşikar…

Bu durumda TL daha zayıf performansına devam eder —  uzun vadelere satışlar gelir ve bear steepening yaşadığımız bir süreç olur

Gelecek dönemde yıllık enflasyondaki düşüş beklentisi faiz indirimi için neden olarak kullanılamaz mı?

  • Kullanılabilir.
  • Hatırlayalım, Şubat ayı enflasyon rakamı yorumlarında aslında dinemiklerin faiz indirimini desteklemediğini ancak, trend çekirdek eğiliminin gevşemeye devam ettiği ve bunun da faiz indirimi için neden olarak kullanılabileceğini söylemiştik.
  • Kurdaki değer kaybı ve geçişkenlik riskine rağmen, yıllık enflasyonda düşüş önümüzdeki günlerde devam edecek.

Temmuz-Ağustos ayında %5,5-6,0 aralığına düşme ihtimalini halen var — ve yılsonu beklentimiz %6,8 (bu hafta yayınlanacak yeni makro raporumuzda ayrıntıları ile yer veriyoruz)

Geçen haftaki zirve sonrasında Cumhurbaşkanı Erdogan’ın gerginliği azaltıcı söylemleri önemli pek tabi ki. Ancak;

  • Cumhurbaşkanının ekonomi politikası gereklilikleri konusundaki düşünce ve yorumlarının değiştiği yönünde bir kanıya sahip olmak naifçe olabilir.
  • Yaşanan bütün bu gürültü, seçimler ve seçim sonrası ekonomi yönetimi konusunu çoktan masaya oldukça ciddi bir biçimde getirdi.
  • Bir takım haberler paralelinde enflasyon hedeflemesi değil de, “kalkınmacı MBcılık” yolunda yorumlar okuyoruz – ki bu durum ülkenin büyümesi için asıl gerekli olan “fiyat istikrarı” hedefi üzerine gölge düşürüyor.
  • Sonuç olarak şimdilik gerginliği geride bırakmış olsak da, ileriki dönemde aynı tartışmaları gerçekleştirmeyeceğimiz ile ilgili hiçbir garanti yok. Dolayısıyla bu risk ileriki dönemde TL üzerinde olumsuz peformans riskini de beraberinde getirebiliyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir