TCMB Enflasyon Raporu / 2025 1. Dönem

1. Genel Değerlendirme

Küresel ticaret politikalarında korumacı eğilimlerin güçlenme olasılığı küresel enflasyon üzerindeki yukarı yönlü riskleri artırmaktadır. İşgücü piyasalarındaki normalleşmenin sürdüğü, hizmet enflasyonundaki katılıkların ise zayıflayarak devam ettiği görülmektedir. Hizmet sektörü ekonomik büyümenin ana kaynağı olmaya devam ederken gelişmiş ülkelerin büyüme görünümündeki farklılaşma belirginleşmiştir. Türkiye’nin ticaret ortaklarının büyüme görünümlerinin 2025 yılında önceki yıla göre daha olumlu bir görünüm sergileyeceği tahmin edilmektedir. Buna karşın, küresel ekonomi ve ticaret politikalarına ilişkin artan belirsizlikler ve jeopolitik gelişmeler küresel iktisadi faaliyet üzerindeki aşağı yönlü riskleri güçlendirmiştir. Son dönemde, petrol fiyatlarında oynaklık artarken doğal gaz fiyatları da yükselmeye devam etmiştir. Bu görünüm altında piyasa fiyatlamaları, gelişmiş ülke merkez bankalarının, parasal sıkılığın düzeyini azaltırken daha temkinli davranacaklarına işaret etmektedir.

Parasal gevşeme süreçlerinin yavaşlayacağına ilişkin beklentiler ve artan jeopolitik gerginlikler arasında, gelişmekte olan ülkelere (GOÜ) yönelik risk algısı bir miktar kötüleşmiştir. Bu görünüm altında GOÜ risk primleri Rapor döneminde artış kaydederken Türkiye CDS primi daha sınırlı bir bozulma ile 31 Ocak itibarıyla 255 baz puan düzeyine yükselmiştir. Söz konusu dönemde, Türk lirasının ima edilen oynaklığı, enflasyon ve enflasyon beklentilerindeki iyileşmeyle birlikte gerilemiştir. TCMB brüt uluslararası rezervleri 24 Ocak itibarıyla 167,6 milyar ABD doları seviyesine ulaşırken rezerv kompozisyonundaki iyileşme devam etmiştir. Tahvil getirileri ise artan yerli ve yabancı yatırımcı ilgisinin sonucunda kısa vadelerde daha belirgin olmak üzere tüm vadelerde gerileme kaydetmiştir.

Finansal koşullardaki sıkılık korunurken mevduat kompozisyonunda TL payı artmaya devam etmektedir. Para politikasındaki sıkı duruş ve TL mevduat tercihinin makroihtiyati adımlarla desteklenmesinin katkısıyla, aralık ayındaki politika faiz indirimine kadar TL mevduat faizleri yatay seyretmiştir. Politika faizindeki indirimin TL mevduat faizlerine yansıması da indirim miktarına benzer olmuştur. Mevcut Enflasyon Raporu döneminde bankaların mevduat kompozisyonundaki TL payı artmaya devam ederek yüzde 59,9 seviyesine yükselmiş, KKM’nin payı da yüzde 5,3’e gerilemiştir. Politika faizi indirimine kadar TL mevduat faizlerinde görülen yatay seyre rağmen, TL ticari kredi ve ihtiyaç kredisi faizleri 2024 yılı ikinci çeyreğinde başlayan azalış eğilimini sürdürmüştür. Bununla birlikte, TL ticari ve ihtiyaç kredi reel faizleri hem beklenen hem de gerçekleşen enflasyona göre pozitif seviyededir. Mevcut Enflasyon Raporu döneminde kur etkisinden arındırılmış toplam ticari kredi büyümesi ılımlı bir seyir izlerken bireysel kredilerde kredi büyüme sınırından muaf tutulan krediler kaynaklı bir hızlanma gözlenmektedir. Reelleştirilmiş ve standardize edilmiş kredi değişimleri TL ticari kredilerde uzun dönem ortalamasına yakın seyrederken diğer kredi türlerinde uzun dönem ortalamalarının bir miktar üzerindedir.

2024 yılının üçüncü çeyreğinde iktisadi faaliyet ivme kaybetmiştir. Söz konusu çeyrekte, Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH), yıllık bazda yüzde 2,1 oranında artarken çeyreklik bazda yüzde 0,2 oranında daralarak iktisadi faaliyette bir önceki çeyreğe kıyasla yavaşlamaya işaret etmiştir. Harcamalar yönünden bakıldığında, özel tüketim çeyreklik büyümeye negatif yönde katkı verirken net ihracat güçlü şekilde pozitif katkıda bulunmuştur. Böylece, büyümenin talep kompozisyonundaki dengeli seyir devam etmiştir. Üretim yönünden ise, hizmetler sektörü yıllık büyümenin temel belirleyicisi olmayı sürdürmüştür.

Yakın döneme ilişkin göstergeler, yurt içi talebin enflasyondaki düşüşü destekleyici seviyelerde bulunduğunu göstermektedir. 2024 yılının son çeyreğinde perakende ve ticaret satış hacim endeksleri çeyreklik bazda artmıştır. Bununla birlikte, altın hariç bakıldığında perakende satış hacmindeki çeyreklik artış daha ılımlıdır. Otomobil ve beyaz eşya satışları önceki iki çeyrekteki gerilemelerini takiben son çeyrekte artarak telafi eğilimi sergilemiştir. Hizmet üretiminin yanı sıra talebi hakkında da bilgi sunan hizmet üretim endeksi, kasım ayı itibarıyla dördüncü çeyrekte yataya yakın seyretmiştir. Dördüncü çeyrekte, imalat sanayi firmalarına yönelik anket verileri, iç piyasa siparişlerinin, çeyreklik bazda artış olmakla birlikte, tarihsel ortalamalarının altında seyretmeye devam ettiğini göstermiştir. Kartla yapılan harcamaların aylık bazda artış oranları ekim ve kasım aylarında önceki çeyrek ortalamasının altına inerken aralık ayında mevsimsel olarak bir miktar hızlanmıştır. Ocak ayına ilişkin veriler ise kart harcamalarında aylık ve çeyreklik bazda azalış ima etmektedir. Firma görüşmelerinden edinilen tüketim harcamalarına ilişkin bulgular da ocak ayı itibarıyla ilk çeyrekte iç talebin hız kestiğine işaret etmektedir. Üretim tarafına bakıldığında, kasım ayı itibarıyla sanayi üretimi çeyreklik bazda artış göstermiştir. Bununla birlikte, tipik olarak yüksek oynaklık sergileyen sektörler dışlandığında sanayi üretimindeki toparlanmanın daha ılımlı olduğu değerlendirilmektedir. TÜİK tarafından 2025 yılının ocak ayı itibarıyla yayımlanmaya başlanan inşaat üretim endeksi, deprem kaynaklı inşa faaliyetlerinin süren desteğiyle birlikte, sektördeki faaliyetin sanayi ve hizmet sektörlerine kıyasla daha güçlü olduğuna işaret etmektedir..

Raporun tamamına ulaşmak için tıklayın.

Kaynak: Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası

Google Play'den ücretsiz indirin
SİZ DE BİNLERCE YATIRIMCI GİBİ PARA & BORSA MOBİL UYGULAMASINI ÜCRETSİZ İNDİREREK GÜNCEL PİYASA YORUMLARINA ULAŞMAK İÇİN HEMEN BURAYA TIKLAYIN

@ParaBorsaNet'i Twitter'da Takip Et!

ÖNEMLİ HABERLER VE GÜNCEL PİYASA YORUMLARINI KAÇIRMAMAK İÇİN BURAYA TIKLAYARAK HEMEN TWITTER'DA BİZİ TAKİP EDİN!