Süper İşbirlikleri’ Çağı başlıyor

‘Kovid-19’un pek çok boyutuyla damgasını vurduğu bir 2020’yi geride bıraktık. Bireysel yaşamımızdan aile hayatımıza, toplumsal yaşamımızdan ülkelerin ekonomik ve siyasi hayatına geniş kapsamlı etkileri olduğu küresel pandeminin. ‘Süpersonik’ dijitalleşmenin daha da hız kazandığı bir dünyada, Dünya Sağlık Örgütü’nün bundan sonra yeni küresel virüs salgınlarına hazırlıklı olmamız yönünde de uyarılarda bulunduğu bir ortamda, önde gelen ülkelerin liderleri ve hükümetler bir yandan pandemi, küresel iklim değişikliği gibi başlıklara ortak çözüm bulma gayretlerini yoğunlaştırmak; bir yandan da kendi ülkesinin çözüm bekleyen meseleleriyle uğraşmak zorundalar.

Görevi 20 Ocak’ta Joe Biden’a devretmeye hazırlanan Başkan Donald Trump’ın döneminde, ABD kendi içinde ‘ulusalcılar’-‘küreselciler’ kavgasından başlayarak, aşırı sağcılaşma, bütçe ve dış ticaret açığı sorunu dahil pek çok konuyu tartıştı. ABD’nin önümüzdeki döneme yönelik temel meseleleri ‘tutucular-ilericiler’ kavgası, sağlık sistemi, mülteciler meselesiyle birlikte dini ve etnik bağımsızlık, güçlü aile bağı ve evlilik, eğitim, çevre, tüketim ekonomisi ve aşırı borçlanma, gelir dağılımı adaletsizliği, güvenilir seçim sistemi başlıkları olarak öne çıkıyor. Bu meselelerin tümü ABD açısından esaslı başlıklar. ABD, bu başlıkları yönetmek ve iyileştirmenin yanı sıra, kapitalist sistemi ayakta tutmak ve hem sistemin, hem de Atlantik İttifakı’nın liderli olmanın da hakkını vermek durumunda.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!