Serbest piyasa mı, piyasa düzensizliği mi?

Enflasyonla mücadelenin ve fiyat istikrarının bu ölçüde öncelik arz ettiği bir dönemde, fiyat istikrarını kalıcı kılmanın en önemli sac ayaklarından birisini gerçek piyasa ekonomisi şartlarını sağlamak oluşturmakta. Hane halkının, tüketicilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere mal tedarikinde bulunan sektörlerin önemli bir kısmı eksik rekabet piyasası koşulları içerisinde çalışmakta. Özellikle de perakende sektörü. Türkiye’nin önde gelen perakende zincirlerinin, hipermarket, süpermarket ve market zincirlerinin, ürettikleri veya ticaretini yaptıkları ürünü bu tür perakende zincirleriyle ancak tüketiciye ulaştırmak zorunda olan KOBİ’lere, hatta büyük şirketlere uyguladıkları koşullar, çıkardıkları fazladan maliyetler, 10 yılı aşan bir süreden bu yana kangrene dönüşmüş durumda.

Tüketici ürünü peşin alsa da, sattıkları ürünün bedelini 3,4, hatta 5 ay gecikmeyle ödeme umursamazlıkları öyle bir boyut kazanmış durumda ki, perakende zincirlerinin bu tür dayatmaları Türkiye’de tarım ve gıda ürünleri enflasyonunun önemli gerekçelerinden birisini oluşturur hale geldi. Bu yetmezmiş gibi, tek bir perakende zinciri dışında, satışına aracılık ettikleri tarım ve gıda ürünlerini ‘konsinye’ kabul eden ve raftaki ürünlerle ilgili en ufak bir sorumluluk taşımayan, son kullanma tarihine kadar satın alınmadıysa umurlarında bile olmayan perakende zincirleri, bu tutumları nedeniyle, böyle bir vurdumduymazlıkla yılda milyarlarca dolarlık tarım ve gıda ürününün de çöpe gitmesine, israf olmasına sebep oluyorlar.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!