Seçim uğruna kaybettiklerimiz

Dışarda yaz güneşi var, ama ısı eksi 7 derece, bir yürüyüş yaptım, kulak ve burnumu hissedemiyorum. Daha vatanımı özlemedim doğrusu. Günde 24 saat her kanalda, radyoda, yoldan geçen otoda, “Beka meselesi”, “Zillet İttifakı” bağırtılarını unutuyorum yavaş yavaş. Tek tesli ve tek tuşlu medya tarafından çitilenen beynim normal düşünmeye başladı. Stress ataklarım geçti, geceleri kabuslarla en fazla 1-2 kez uyanıyorum artık.

Yurtdışında yaşamanın bir faydası daha var, olaylara dışardan bakabiliyorsunuz. Ve ilk gördüğüm de şu oluyor: Bir seçim uğruna öyle şeyler kaybettik ki, kazananın yerine koyması yıllar alacak.

Pazartesi’den beri finansal piyasalarda yaşanan rezaleti seyrediyorum. AKP, dövizi düşürmeyi kafaya koydu. Eyvallah, seçmen zaten tedirgin, sandık da artık göz mesafesi, yapacaktır. Ama bunun bir harbi yolu var, o da faiz artırmak, ya da TCMB’nin döviz satması. Bizde öyle olmaz, koçum. Gider swap piyasasını kitlersin, Türkiye’den çıkmak isteyen yabancı esir kalır. Bankalara gözdağı verirsin, TL swap yapmazlar, dolar/TL swap faizleri %300’e fırlar. CDS fiyatları fırlar, bono-tahvilde işlem geçmez.

Devamı için TIKLAYINIZ!