Para politikası güven bunalımını aşabilir mi?

Atilla Yeşilada – 07.09.2016

Öyle sıradan tatilleri sevmem. Hızlı yaşarım, risk alırım ve tatilden sonra kendime gelmem de en az bir hafta sürer. Bu kez de öyle oldu. Her tatil yeni bir spor öğrenmeyi kendime hedef koydum. Bu sefer kano öğreneyim dedim. Geçmişten “kayak” denen o kızılderili teknesi tecrübem var, daha doğrusu boğulma tecrübem var; kano ne yazar ki üstüne oturup kürek çekeceksin. Kanocu arkadaşın verdiği tek kişilik model beni tartmadı. İki kişilik modele binerken biraz sarstım galiba, 2 kulaç suda kıçımın üstüne bu 130 kiloluk gövdenin engin bir çınar gibi devrilmesi olayına şahit olduk, kayalar çatladı, oteldekiler deprem oldu sanmışlar. Neyse, mercan resiflerinde fazla hasar oluşmadı, bende ise akşam 2 şişe votkanın iyileştirmeyeceği bir zarar yoktu. Ama günde 3 saat su sporları, 5 saat güneş ve kalan sürede masa sporları bu fani bedeni oldukça hırpalamış olmalı ki dönünce bir süre istirahat etme ihtiyacı duydum, arka bahçede karga avlayarak dinlendim.

Sizden uzak kaldığım bu süre zarfında en önemli olay ekonominin buzdolabında bırakılan hıyar gibi hızla soğuyarak büzüşmesi ve paniğe kapılan sevgili hükümetimizin parasal gevşemede tam gaz gidilmesi için TCMB’ye talimat vermesi oldu. Öte yanda FETÖ operasyonları tüm toplumda derin bir güvensizlik kabusu yaratıyor, bu şartlar altında parasal gevşeme başarılı olur mu?

Devamı için TIKLAYINIZ!