Para dar, kredi bol, akıl ortalarda yok

Atilla Yeşilada – 08.03.2017

Avrupa’da tek dostumuz kalan Merkel’i Nazi benzeri davranışlarla suçlamak çok akılcı bir hareketti. Eminim hiç alınmamıştır, kendi seçimleri geçtikten sonra bu hakaretin intikamını almak gibi çocukça bir davranış hiç aklından geçmez.

Kürtler ve Arap dostları Rakka’yı 3 yandan kuşatmış, ABD gururunu ayaklar altına almış, biz Menbiç’i almayalım diye hem Rusya hem de Esad’la ittifak yapmış, biz hala acaba Kobane ya da Tel Abyad üzerinden dördüncü vites Rakka gidebilir miyiz diye Pentagon’u ikna etmeye çalışıyoruz. Ulan, herif seni Kürtler’e sattı işte. Yakın dostumuz ve müttefiğimiz Rusya da yardakçılık etti. Daha ne kadar açık anlatsın, TV’de reklam mı versin?

Akıl tutulması yalnız diplomasiye özel değil, ekonomide iyice absurd bir komedi boyutlarına erişti. Önceleri bunlar bizi batıracak diye endişeleniyordum, artık o safhayı aştım. Hata korku safhasını da aştım. Şimdi sadece gülüyorum olup-bitene.

Size daha önce de yazdım: Seçmen faizin seviyesine hiç aldırmıyor, nasıl olsa aldığı kredilerin faizi sabit. Ama TL değer yitirince sandıkta hesap soruyor. Bu yüzden hükümet halk oylaması öncesi TL’nin değer kaybetmesine izin ve-re-mez. Nitekim dolar/TL 3,70’i aşınca, TCMB hemen müdahale etti, efektif fonlama faizini 20 baz puan daha yükseltti. Yani ek parasal sıkılaştırma yaptı.

Şimdi açalım ders kitaplarını ve soralım. Parasal sıkılaştırma nedir ve niye yapılır diye. Parasal sıkılaştırma enflasyon veya kurda aşırı değer kaybıyla mücadele için yapılır. Kredi mekanizması üzerinden ekonomide iç talebi soğutarak sonuca erer. Krediler sıkılarak mal ve hizmetlere talep kısılır, enflasyonist baskılar azaltılır. Ya da, talep daralınca ithalat da azalır, döviz talebi azaldığı için TL’nin değer kaybetmesi ihtimali düşer.

Devamı için TIKLAYINIZ!