Özel sektörün acı kışı başladı

Artık yavaştan radarın kapsama mesafesini genişletip 2020’yi görmeye başlamak lazım. 2019 kayıp yıl. Son çeyrekte umulan toparlanma da Suriye’de bu sabah itibarıyla “her an” başlayacak olan güvenli bölge askeri harekatının kurbanı olacak. Harekata kalbim kan ağlasa da, itirazım yok. Geçmişte yapılan hatalar bizi bu noktaya getirdi. Politika değiştirilmesi güç çelikten sınırlar arasında arabayı devirmeden sürüş dansıdır. Yapılacakların arasında en iyisi Kürtlere zarar vermeden güvenli bölge kurmak. Fakat, ekonomik maliyetinin kallavi olacağı bu sabah 5.84 civarında gezinen dolar/TL’den okunuyor.

Üstelik daha yolun başındayız. ABD Kongresi kararlı. TSK Suriye’ye ayak bastığı anda, yaptırım girişimi perondan yol alacak, hem de “vetoya karşı korumalı” olarak-Senator Lindsey Graham’ın sözleri bunlar. Yeni bir kur atağını savuşturmayı başarsak da (Dün Londra’da dostlar kamunun yine döviz sattığını iddia ettiler, teyit edemem), vatandaş ve işdünyasında oluşan belirsizlik harcamaları kesecek.

2020’ye girerken en büyük sorunumuz ekonominin taşıyıcı kolonlarından özel sektörüğn artık yükü taşıyamayacak kadar zayıflaması. Bu makalede bu tezi ispat etmeye çalışacağım.

En basit izah yolu, hala borç sorunuyla cebelleşen finans-dışı kesimin yeni bir kur şoku yerse mevta olacağı. Sanırım Peder Brunson faciasına şahit olan ve ebediyen dimağı yaralanan her vatandaş bu tezime katılır.

Ben Erdoğan’ın bir şekilde ABD’yle çekişmede bu noktaya gelmeden sıkıntıyı çözeceğini düşünürüm. Belki S-400’leri kutuya yerleştirir, kim bilir.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!