Omicron

2020’den bu yana insanlık “Covid-19? Neymiş ya o? Bir kaç güne kadar geçer” diye kendini kandırdı. Covid-19 bitmedi, çünkü insanlık davranışlarını değiştirmedi. Bir kısım, çeşitli komplo kuramlarının etkisi altında aşılanmayı reddederken, büyük bir azınlık da “Covid-19’a inat” çılgın partilerde Salsa ve Lambada yaptı. Ve Noel Baba çuvalında Omicron‘u getirdi.

Yatırımcılar Omicron’un şirket karlarına etkisini, ekonomistler enflasyon-büyüme ekseninde yaratacağı hareketlenmeyi tartışıyor. Ama, psikiyatrist ve sosyologların derdi başka: Uzun süre alıştıkları “normale” dönme umutları her varyantta biraz daha sönen insanlık nasıl değişecek?

Sağlık uzmanları henüz Omicron’un öldürücülüğü konusunda kesin karara varmadı. Yeterli verinin toplanması en az bir ay sürecek. Fakat, “sıfır nokta” Güney Afrika Cumhuriyeti’nde günlük vaka ve haftalık hastaneye yatma rakamlarının hızla yükseldiğini gözlüyoruz. Farma şirketleri de hem-fikir değil. Moderna “aşılar yetersiz kalabilir” diyor, Pfizer-Biontech “Hiç korkmayın, bir kaç ay içinde yeni varyanta koruma sağlayan aşıyı eczanelere veririz diyor. Bağımsız sağlık uzmanları her aşının sıfırdan başlayıp güvenlik ve yararlılık testini geçmeden sağlık otoritelerinden onay alamayacağını hatırlatıyor Pfizer-Biontech’e.

Bakın, bu zıt ve beyne buharlı ütü haber akımı insanlığı yoruyor, çaresizliği ve kararsızlığa sürüklüyor: Kışı Omicron’la geçirecek olmanın en önemli etkisi depresyon, boşanma ve madde bağımlılığı vakalarının yükselmesi olacak.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!