OECD: “İstediğimiz Gelecek” için küresel işbirliği

Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı’nın (OECD) her yıl düzenlenen en kritik önemdeki zirvesi Bakanlar Konseyi. Bakanlar Konseyi Toplantıları (MCM) vesilesi ile, kalkınma politikalarından ticarete, enerji dönüşümünden altyapı yatırımlarında yeni küresel standartlara, yeşil kalkınma devriminden iklimin korunmasına, küresel nüfus projeksiyonlarından yeni nesillerin beklentilerine, işçiişveren ilişkileri ve küresel pandemi sonrasında çalışma hayatındaki toparlanmanın koşullarından küresel tedarik zincirinde süregelen zorluklara, 11 ayrı yuvarlak masa toplantısı yapıldı. Bu yılki MCM’in bir diğer özelliği ise, Afrika Kıtası ile OECD arasındaki işbirliğini her alanda güçlendirmeydi.

Afrika Kıtası’nın OECD üyesi ülkelerden beklentisi net: ‘Bize tepeden bakmayın!’. Afrika Kıtası’nın haklı olarak en çok tepki gösterdiği husus, Kıta’nın bir ‘risk merkezi’ olarak tanımlanması veya öne çıkarılması. Oysa, Türkiye ve Türkler için Afrika ‘gelecek’ anlamına geliyor. Afrika Kıtası da, önyargılardan arındırılmış, Afrika’nın vaat ettiği fırsatlara odaklı yeni bir ‘derecelendirme’ yaklaşımı talep ediyor. Çünkü, sahip olduğu yenilenebilir enerji kaynaklarının yanı sıra, doğalgaz rezervleri, hidrojen imkanları Afrika’nın ‘sürdürülebilir’ enerji hedeflerini yakalaması adına kritik önemde. Kaldı ki, Birleşmiş Milletler’in (BM) Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’nın (SDG) yakalanabilmesi adına, Afrika’nın da yeşil dönüşümün bir parçası olması gerekiyor.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!