Ödemeler Dengesi – Şubat
Ödemeler dengesi istatistiklerine göre cari işlemler açığı, Şubat’ta bir önceki yılın aynı ayına göre 1.233 milyon USD artarak 2.610 milyon USD’ye yükselmiş ve bunun sonucunda on iki aylık dönemde 37.876 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Öncü ticaret verileri ışığında, Şeker Yatırım olarak Şubat’ta 2,6 milyar USD cari açık beklentimize paralel bir veri geldiğini söyleyebiliriz (piyasa beklentisi 2,3 milyar USD). Hizmetler dengesindeki bozulma devam ediyor ( Şubat 2020 1.478 milyon USD ve Şubat 2021 494 milyon USD). Hem dış ticaret verilerinde hem de hizmetler dengesindeki bozulmanın bileşik etkisiyle Cari İşlemler Açığı artış eğiliminde.
Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesinde fazla vermekle birlikte gerileme trendi devam etmektedir. Bir önceki yılın Şubat ayında 2,4 milyar USD fazla verilirken, bu yıl fazla 466 milyon USD’ye gerilemiştir. Küresel emtia fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak Türk Lirasında yaşanan değer kaybı, altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ile genel cari denge arasındaki farkın açılmasına neden olmaktadır. Bununla birlikte hizmetler dengesinde özellikle seyahatten kaynaklanan net gelirler 561 milyon USD azalmıştır. Son dönemde yaşanan vaka sayılarındaki artış ve seyahat kısıtlamaları ile birlikte hizmetler dengesindeki gerilemenin Haziran’a kadar devam edeceğini tahmin ediyoruz.
Finans hesabındaki gelişmeler incelendiğinde, doğrudan yatırımlardaki net giriş 714 milyon USD seviyesine yükselmiştir (önceki ay 194 milyon USD). Portföy yatırımlarında ise önceki aya (4,83 milyar USD) kıyasla sert gerileme yaşanmış, portföy yatırımları 273 milyon USD net giriş kaydetmiştir. Yurtdışı yerleşikler hisse senedi tarafında 486 milyon USD net satış gerçekleştirirken, devlet iç borçlanma senetlerinde 546 milyon USD net alıcı konumundadır. Yurtdışından sağlanan krediler hesabında bankalar 534 milyon USD, hükümet 141 milyon USD net geri ödeme yaparken diğer sektörler 179 milyon USD net kredi kullanımı gerçekleştirmiştir.
Cari işlemler açığının nasıl finanse edildiğine baktığımızda, finansman kalitesinde toparlanma başlamış gibi görünüyor. Özellikle artan riskler ve düşük getiri nedeniyle sıcak para da diyebileceğimiz portföy yatırımları 2020 son çeyreğine kadar sert çıkış yaşamıştır. Getiri oranındaki yükseliş (faiz artışı) ve küresel risk iştahındaki toparlanmayla birlikte, 2020 son çeyreğinden itibaren özellikle hisse senedi ve devlet iç borçlanma senetlerinde kayda değer giriş yaşanmıştır. Son dönemde ekonomi yönetiminde yapılan değişiklikler, risk algısında bozulmayı beraberinde getirmiştir. Faiz indirimlerinin daha erken başlayabileceği algısıyla Mart sonu itibariyle sermaye çıkışı hızlanmış, makro finansal göstergelerde bozulma başlamıştır.
Özet olarak, Şubat ayında cari işlemler dengesi 2,61 milyar USD açık vererek önceki yıla göre hafif yükselmiştir. Küresel risk iştahındaki toparlanma, varlık fiyatlarını yükselterek cari açık üzerinde negatif etki yaratmaya devam etmektedir. Cari açığın finansman kalitesinde kısa vadeli yatırımların ağırlığı devam ederken, uzun vadeli girişlerde hafif toparlanma başlamıştır (pozitife dönüldü). Küresel enflasyon görünümündeki toparlanmanın yarattığı oynaklık sonucu artan riskler, kısa vadeli sermaye çıkışına neden olsa da bu etkinin geçici olacağını öngörüyoruz. Yılsonu tahminimizi (32 milyar USD cari açık) korumakla birlikte, TCMB başkanı değişikliği sonrası para ve kur politikasında değişiklik olması durumunda, yeni denge seviyelerine bağlı olarak tahminlerimizde revizyona gidebileceğimizi belirtmek isteriz.
Rapor için tıklayın.
Kaynak: Şeker Yatırım Ekonomi Raporları