Makro Görünüm – Ağustos
Ödemeler Dengesi – Mayıs
Ödemeler dengesi istatistiklerine göre cari işlemler açığı, Mayıs’ta bir önceki yılın aynı ayına göre 919 milyon USD azalarak 3.081 milyon USD’ye gerilemiş ve bunun sonucunda on iki aylık dönemde 31.858 milyon USD olarak gerçekleşmiştir (önceki 32.737). Öncü ticaret verileri ışığında, Şeker Yatırım olarak Mayıs’ta 3,2 milyar USD cari açık beklentimizin çok hafif altında bir veri geldiğini söyleyebiliriz (piyasa beklentisi 2,9 milyar USD). Mayıs’ta ödemeler dengesi tanımlı dış ticaret açığı bir önceki yılın aynı ayına göre 125 milyon USD artarak 2,9 milyar USD’ye yükselmiştir. Aynı dönemde hizmetler dengesi kaynaklı net girişler 1,1 milyar USD artarak 939 milyon USD’ye yükselmiştir. Mayıs ayında yataya yakın dış ticaret dengesi verisine karşın önceki yıl net çıkış yaşayan hizmetler dengesi net giriş kaydetmiştir. Hem dış ticaret açığındaki dengelenme hem de hizmetler dengesindeki toparlanmanın bileşik etkisiyle Cari İşlemler Açığı düşüş eğilimini devam ettirmektedir.
Altın ve enerji hariç cari işlemler dengesinde bir önceki yılın Mayıs ayında 2,1 milyar USD açık verilirken, bu ay 774 milyon USD açık verilmiştir. Küresel emtia fiyatlarındaki yükselişe paralel olarak Türk Lirasında yaşanan değer kaybı, altın ve enerji hariç cari işlemler dengesi ile genel cari denge arasındaki farkın açılmasına neden olmaktadır. Özellikle ertelenen yatırım ve tüketim kalemlerindeki talep toparlanması ile birlikte, altın ve enerji hariç cari açığın ikinci çeyrekte yukarı yönlü hareket edeceğini tahmin ediyoruz. Bununla birlikte hizmetler dengesinde özellikle seyahatten kaynaklanan net gelirler 665 milyon USD olarak gerçekleşmiştir. Haziran-Eylül döneminde hizmetler dengesinde kayda değer iyileşme bekliyoruz.
Finans hesabındaki gelişmeler incelendiğinde, doğrudan yatırımlardaki net giriş 304 milyon USD seviyesine yükselmiştir (önceki ay 56 milyon USD). Portföy yatırımlarında ise önceki aya (1,53 milyar USD net çıkış) kıyasla toparlanma yaşanırken, portföy yatırımları 836 milyon USD net giriş kaydetmiştir. Yurt dışı yerleşikler hisse senedi piyasasında 99 milyon ABD doları ve devlet iç borçlanma senetleri piyasasında 349 milyon ABD doları net alış yaptığı görülmektedir. Yurtdışından sağlanan krediler hesabında bankalar ve Genel Hükümet sırasıyla 674 milyon ABD doları ve 19 milyon ABD doları net geri ödeme, diğer sektörler ise 3.574 milyon ABD doları net kullanım gerçekleştirmiştir.
Cari işlemler açığının nasıl finanse edildiğine baktığımızda, cari açıktaki toparlanma ve sermaye hesabındaki girişlerin etkisiyle resmi rezervler 1,3 milyar USD net artış kaydetmiştir. Son dönemde yaşanan sıcak para çıkışına rağmen 12 aylık toplamda portföy yatırımları ve kısa vadeli girişler 18 milyar USD düzeyindedir. Doğrudan yabancı yatırım ve uzun vadeli sermaye girişleri ise son on yıllık ortalamanın altına gerilemiştir. Buna rağmen 2020 yılındaki sert çıkışın pozitife dönmesi umut vericidir. Reel iktisadi göstergelerdeki özellikle gelişmiş ekonomilerdeki yavaşlama küresel iktisadi toparlanmanın zamana yayılacağına işaret etmektedir. Bu da gelişmekte olan ülkelerdeki sermaye çıkışlarını yavaşlatmış ve piyasaları rahatlatmıştır. Son dönemde Türkiye’ye yönelen risk iştahı gerilemiş ve portföy yatırımları ivme kaybetmiştir. Fakat 12 aylık trend incelendiğinde, ana eğilim sermaye girişini destekler niteliktedir.
Özet olarak, Mayıs ayında cari işlemler dengesi 3,1 milyar USD açık vererek önceki yıla göre kayda değer ölçüde gerilemiştir (2020 Mayıs 4 milyar USD). Küresel risk iştahındaki toparlanma, varlık fiyatlarını yükselterek cari açık üzerinde negatif etki yaratmaya devam etmektedir. Son dönemde ekonomik kapanma ve Türk Lirasında yaşanan değer kaybı ile artan kırılganlık cari işlemler dengesine bir miktar pozitif katkı yapmıştır. Fakat bu etkinin yaz aylarındaki açılma ve kurdaki dengelenme ile yeniden normal trendine döneceğini tahmin ediyoruz. Göstergeler de Türk Lirasında yaşanan değer kaybına rağmen iç talebin hala canlı olduğuna işaret etmektedir ( enflasyon ve cari açığı arttıracak kadar). Cari açığın finansman kalitesinde kısa vadeli yatırımların ağırlığı devam ederken, uzun vadeli girişlerde toparlanma devam etmektedir. Küresel enflasyon görünümündeki toparlanmanın yarattığı oynaklık sonucu artan riskler, kısa vadeli sermaye çıkışına neden olsa da bu etkinin geçici olacağını öngörüyoruz. Kur seviyelerindeki yeni dengelenmenin sonucu olarak cari işlemler dengesinde baz etkisi kaynaklı yükselişlerin, kur etkisi kaynaklı sınırlanacağını öngörüyoruz. Yılsonu tahminimizi (32 milyar USD cari açık) korumakla birlikte, yaşanacak para/kur politikası şokları sonrası yeni denge seviyelerine bağlı olarak tahminlerimizde revizyona gidebileceğimizi belirtmek isteriz.
Rapor için tıklayın.
Kaynak: Şeker Yatırım Ekonomi Raporları