TCMB’den kredileri canlandırma amaçlı ZK düzenlemesi
TCMB 19 Ağustos’ta zorunlu karşılıkların finansal istikrarı destekleyecek şekilde daha esnek ve etkin kullanılması amacıyla zorunlu karşılık (ZK) oranları ve bunlara ödenen faiz/nema uygulamalarında değişikliğe gittiğini açıkladı. Karar özünde, daha fazla kredi veren bankalara daha düşük ZK oranı tanımlayarak ve bunlara daha fazla nema ödeyerek, bankaları kredi vermeye teşvik etmeyi amaçlıyor. Karara göre, yıllık kredi büyümesi yüzde 10 ile yüzde 20 arasında (referans değerler) olan bankalar için Türk lirası zorunlu karşılık oranları mevcut %7 yerine %2 olarak uygulanacak. ZK’lara ödenen faz/nema oranı da %13’den %15’e yükseltilecek. Kredi büyümesinde bu aralığı tutturmayan bankalar için ZK oranı %7 olarak uygulanmaya devam ederken, ZK’lara ödenen nema oranı ise %5 olarak uygulanacak.
TCMB yeni uygulama ile ilk aşamada piyasaya yaklaşık 5,4 milyar TL ve 2,9 milyar ABD doları karşılığı altın ve döviz likiditesi verilmesi beklendiğini belirtiyor. Ancak ROM kanalındaki değişiklikler ile bu miktarların değişmesi de muhtemel görünüyor.
TCMB’nin daha önce de sinyalini verdiği bu son kararı, 425 baz puanlık politika faiz indirimi ve TCMB’nin mevcut durumda politika faizinin altında likidite sağladığı 1 ve 3 aylık vadelerde swap imkanı ile birlikte atılan yeni bir parasal genişleme adımı (iç talebi canlandırma amaçlı) olarak değerlendirilebilir.
Ağustos Enflasyonu
Ağustos ayı TÜFE enflasyonu, medyan piyasa beklentisi olan %1,30 ve bizim %1,20’lik tahminimizin altında %0,86 seviyesinde gerçekleşti. Geçen yılın aynı ayındaki aylık enflasyon %2,30 olduğundan, bu rakamla yıllık TÜFE enflasyonu %16,6’dan %15,0’e geriledi.
Yİ-ÜFE enflasyonu büyük ölçüde TL’deki ılımlı seyre bağlı olarak aylık %0,59 geriledi ve baz etkisine bağlı olarak da yıllık bazda %21,7’den %13,4’e kadar düştü.
Ağustos enflasyonunu etkileyen temel faktörler:
Beklentilerden iyi gelen TÜFE enflasyonunun nedeni olarak, kurdaki rahatlamaya bağlı olarak gerileyen dayanıklı mal grubu (büyük ölçüde otomotiv) fiyatları ve sigara zammının ardından tütün ve alkollü içecekler kalemindeki artış oranının beklediğimizin altında kalması (%23 beklentimize karşılık %19) öne çıkıyor.
Sebze-meyve fiyatlarında devam eden düzeltme eğilimi (aylık %1,6’lük düşüş) ile birlikte tavuk eti fiyatlarındaki düşüş (%14), gıda enflasyonunda aylık %0,8’lik bir düşüş olmasını sağladı. Sebze-meyve fiyatlarında Nisan ayından beri düşüş %35’e ulaştı. Bunun öncesindeki 11 aylık dönemde fiyatlar yaklaşık %80 artmıştı. Bu sonuçla, Nisan sonunda %31,9’a kadar yükselen yıllık gıda enflasyonu %17,2’ye kadar gerilemiş oldu. Bu da Nisan’da %19,5 seviyesindeki TÜFE enflasyonunda %3,4 puanlık düşüş olmasını sağladı.
Kurdaki gevşemeye bağlı olarak %2-3 civarında gerileyen otomotiv fiyatları sayesinde, dayanıklı mal grubunda aylık enflasyon -%1,4 seviyesinde gerçekleşti. TL’deki yumuşama diğer çekirdek mallarda da (ağırlıklı olarak hızlı tüketim ürünleri) %0,1’lik aylık fiyat düşüşüne yardımcı oldu. Baz etkisinin de yardımıyla, çekirdek mallar enflasyonu yıllık bazda %17,8’den %13,0’e geriledi.
Hizmet enflasyonu ise eğitim hizmetlerindeki fiyat artışlarının da katkısıyla aylık %1,1’lik gerçekleşme ile yüksek kalmaya devam etti, ancak baz etkisinin yardımıyla yıllık bazda %14,6’dan %14,2’ye geriledi.
Hem çekirdek gıda, hem de hizmet enflasyonunun yıllık bazda düşmesi sayesinde, yıllık çekirdek TÜFE enflasyonu da (C grubu) hızlı bir düşüşle %16,2’den %13,6’ya geriledi. Önümüzdeki birkaç aylık süreçte (Ekim ayına kadar) olumlu baz etkisi nedeniyle, çekirdek TÜFE enflasyonunun %7-8’li seviyelere kadar gerilemesini, ancak sonrasında baz etkisinin terse dönmesiyle sene sonunda yeniden %11-12’li seviyelere yükselmesini bekliyoruz.
Petrol fiyatlarındaki düşüşe bağlı olarak gerileyen akaryakıt fiyatlarının %15’lik doğalgaz zammını dengelemesiyle, enerji enflasyonu da %0,3 gibi makul bir seviyede (beklendiği gibi) gerçekleşti. Ağustos başında, doğal gaz fiyatlarına yapılan %15’lik ek zammın, TÜFE enflasyonuna %0,3’lük doğrudan etki yapmasını bekliyoruz.
Yakın dönemde yapılan yüklü zamların Eylül ayı enflasyonu üzerinde kayda değer bir etkisi olacak. Rakamsal olarak ifade edersek, %15’lik doğal gaz zammının TÜFE enflasyonuna %0,3’lük, taksi, dolmuş ve servis ücretlerine yapılan %25 civarındaki artışın da %0,5 civarında bir etki yapmasını bekliyoruz. Bir önceki aydan sarkan sigara zamları da yaklaşık %0,2’lik bir katkı yapabilir. Ek olarak, TL’deki son dönemdeki değer kaybı da dayanıklı mal grubu enflasyonunda bir miktar yükselişe yol açabilir. Ancak tüm bu fiyat artışlarına karşın, Eylül ayında çok güçlü baz etkisi sayesinde, yıllık TÜFE enflasyonunun %10,0’un hafif üzeri, hatta gıda fiyatlarının da ılımlı kalmaya devam etmesi halinde, tek haneli seviyelere gerilemesi muhtemel görünüyor.