Makro Görünüm – Mart
Ocak Enflasyon…
Ocak ayı TÜFE enflasyonu, bizim %0,85’lik tahminimizin üzerinde, piyasanın ortalama beklentisi olan %1,36’lık seviyenin altında %1,02 seviyesinde gerçekleşti. Bu veri sonrasında yıllık enflasyon %11,92’den %10,35’e geriledi. Yİ-ÜFE enflasyonu aylık %1,0 artarken (Ocak 2017’de %4,0 idi), yıllık seviyede %15,5’den %12,1’e geriledi.
Gıda enflasyonu %1,7 ile beklentilerimize yakın gerçekleşti; biz de gıda enflasyonunu %1,5 varsaymıştık. 2017’nin ocak ayında gıda enflasyonu %6,4 idi, dolayısıyla gıda enflasyonunda yıllık bazda %13,8’den %8,8’e doğru keskin bir düşüş gerçekleşti (Kasım’da da %15,8 idi). Bu keskin düşüş temel olarak, geçen yıl Ocak’ta %34’e varan sebze meyve fiyatlarındaki artışın bu yıl normalleşmesinden kaynaklanıyor.
Enerji enflasyonu elektrik fiyatlarındaki artışa bağlı olarak ve beklentimize yakın bir şekilde %2,4 olarak gerçekleşti.
Hizmet enflasyonu %1,26 seviyesinde gerçekleşirken (%1,3’lük beklentimize paralel), yıllık bazda %9,5’ten %9,2’ye geriledi.
Bu kalemlerde gerçekleşmelerin beklentilerimizle uyumlu olması, ocak ayı enflasyonu, özellikle de temel mal grubu üzerindeki kur etkisinin beklediğimizden güçlü gerçekleştiğine işaret ediyor. Bu da enflasyon tahminimizdeki sapmayı açıklıyor.
Otomobillerden alınan ÖTV’deki ayarlamanın, ocak ayında kur geçişkenliğin etkisini sınırlayacağını düşünmekteydik. Otomobil fiyatlarındaki %1,1’lik artışa bakarak bu beklentimizin ancak kısmen gerçekleştiğini söyleyebiliriz (aralık ayındaki artış oranı %3,5 idi). Böylece otomobil fiyatlarında Haziran ayından beri kümülatif artış oranı da yaklaşık %16’ya ulaştı. Öte yandan, mobilya kalemindeki %4,8’lik artışın beklentilerimizin çok ötesine geçtiğini söyleyebiliriz.
Kur hareketlerine en duyarlı alt grup olan temel mal grubu enflasyonu yıllık bazda %15,5’den %15,6’ya hafif bir artış kaydetti. Bu mal grubu üzerinde olumsuz kur etkisinin önümüzdeki aylarda da devam etmesini bekliyor olsak da, bu etkinin geçen yılın aynı dönemine göre hafif kalacağını düşünüyoruz. Dolayısıyla baz etkisi ile yıllık temel mal grubu enflasyonunda önümüzdeki aylarda bir gerileme görülebilir (Grafik 1’e bakınız).
Sonuç olarak, çekirdek enflasyonda %12,3’’den %12,2’ye sadece %0,1 puanlık bir düşüş gerçekleşti, bu da TCMB’nin mevcut para politikası duruşunu koruması gerektiğine işaret ediyor. Çekirdek enflasyonun önümüzdeki aydan itibaren daha hızlı bir düşüş trendi içine gireceğini düşünüyoruz. Ancak yakın vadede (en azından 2019’a kadar), tek hanelere gerilemesi de çok olası görünmüyor.
Geçmiş raporlarımızda da belirttiğimiz gibi, TÜFE enflasyonunun (tüm piyasaya paralel bir şekilde) baz etkisinin yardımıyla ilk çeyrekte düşüş trendinde olacağını öngörüyoruz. Ancak enflasyonun Kasım ayındaki %13,0 seviyesinden %10,35’e gerilemesiyle, olumlu baz etkisinin büyük bölümünün gerçekleştiğini düşünüyoruz. Yukarıda da belirttiğimiz gibi, baz etkisi temel mal grubu enflasyonunda bir miktar düşüş sağlasa da, enerji enflasyonu diğer yandan bu etkinin bir kısmını törpüleyebilir.
Özetle, enflasyonun önümüzdeki birkaç ay çok hafif gerileyebileceğini, yaz aylarında ise tekrar yükselişe geçebileceğini, yani son çeyreğe kadar bugünküne yakın seviyelerde dalgalanabileceğini düşünüyoruz. Bu süreçte TL’de yeniden ciddi bir değer kaybı süreci yaşanmazsa (2016 sonu/2017 başındakine benzer oranda), TÜFE enflasyonu son çeyrekte %9,0’a doğru yakınsayabilir.