Küresel krizlere ‘çözüm’ sorunsalı

Dünyanın ‘sıcak’ gündemine baktığımızda, küresel ve bölgesel ölçekte terörle mücadeleden küresel iklim değişikliğine, göç meselesinden küresel virüs salgınlarıyla (pandemi) ile mücadeleye, dünyanın önde gelen ülkelerinin tümünün elini taşın altına koyacağı etkin çözümler üretmek konusunda ciddi sıkıntılar yaşandığını gözlemlemekteyiz. Küresel kriz ve sorunlara etkin ve hızlı ‘çözüm üretememe sorunsalı’, dünyanın önde gelen ülkelerinin aynı meseleye yaklaşım konusunda önemli farklılıklar yaşamasından veya sorunu aynı ciddiyetle ele almamalarından kaynaklanıyor. Bu noktada, küresel krizi ciddiyetle ele alma, farkındalık oluşturma ve çözüm üretme noktasında ülkelerin tepkilerinden doğan 5 farklı aşama esasen ‘çözümsüzlük’ün de özünü oluşturmakta.

1. aşama, önde gelen ülkelerin büyük bir bölümünün böyle bir krizin varlılığını reddetmeleri veya varlığını kabul etmemekte ısrarcı olmaları olarak tanımlanıyor. Başta, dünyanın önde gelen ekonomilerinin devlet ve hükümet başkanları olmak üzere, küresel kriz ve soruna yönelik olarak, ‘bilim insanlarının gereksiz abartmaları’, ‘bilim insanları bizimle eğleniyor’ tarzında veya böyle bir krizin var olduğuna dair iddiaların mesnetsiz olduğuna dair yakıştırmaları gözlemliyoruz. Ne yazık ki, ‘küresel iklim değişikliği’ başlığı en az 10 yıldır böyle bir muameleye maruz kalıyordu ve yine, ne yazık ki, ‘Kovid-19’ küresel pandemisi de ilk 3 ay benzer bir muamele gördü. 1. Aşama’nın sebep olduğu en büyük tehlike, risk, krizin çözümüne yönelik en kritik zaman diliminin heba olmasına sebep olması.

2. Aşama, küresel krizin tartışılmaz bir gerçek olduğunun anlaşılması sonrasında, pek çok ülkenin söz konusu küresel krizi gereken zamanda ciddiyetle ele almamanın, hemen çözüm üretmeye başlamamanın utancını, vicdan azabını veya suçluluk duygusunu, söz konusu küresel krizin suçlusunun ‘kendisi’ değil, bir başka ülke olduğu konusunda açıklamalara boğulmakla veya kapılmakla geçirmeleri oluşturuyor. En az son 5 yılda önde gelişmiş ülkenin açıklamalarından başlayarak, onlarca örnek gösterebiliriz.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!