Küresel enflasyonla mücadelede çelişkiler

Dünyanın önde gelen ekonomileri, önde gelen uluslararası kuruluşlar, IMF, Dünya Bankası, OECD, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın ciddi ölçüde tetiklediği ‘küresel enerji arzı krizi’ ile ‘küresel gıda arzı krizi’nin sebep olduğu ve yükselişini sürdüren ‘küresel enflasyon baskısı’nı pek çok yönüyle değerlendirmekteler. Tartışmaların bir başka tarafı ise, önde gelen merkez bankaları. ABD Merkez Bankası’nın (FED) bir sonraki toplantısında 0,75 ile 1 puan arasında hayli yüksek bir faiz artışı gerçekleştirmesi küresel piyasalarda yoğun olarak konuşulurken, Avrupa Merkez Bankası (ECB) da 2011 yılından beri ilk kez 0.50 puan faiz artışı kararı aldı. Ancak, önde gelen merkez bankalarının faiz artışlarının ülkelerin borç yükü üzerinde sebep olacağı olası tahribat da radarda.

Küresel enerji arz krizi, küresel gıda arz krizi ve küresel tedarik zinciri sorunlarının 2023 yılının sonbahar dönemine kadar küresel enflasyonu besleyecek bir dalgalanma içerisinde olacakları yönündeki beklentiler öne çıkarken, önde gelen merkez bankalarının enflasyon baskısını hafifletmek adına para politikasını sıkılaştırmaları, ekonomik yavaşlama, hatta daralma; ağır resesyon, hatta stagflasyon riskinin yanı sıra, vergi gelirlerinde azalma, kamu borçlanma ihtiyacının artması ve borç maliyetlerinin yükselmesi gibi sorunları da tetikleyecek. Ortada, enflasyonla mücadelede seçilen para politikası araçları ve izlenecek patikanın önde gelen ülkelerin maliye politikası adımlarına ve mali disipline vereceği zarara yönelik derinleşen bir ‘çelişki’ gözleniyor. Bu çelişkiler, bir ölçüde, son G20 maliye ve hazine bakanları ile merkez bankaları başkanları zirvesine de yansıdı.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!