Küresel Düzensizlik Çağı’nda ticaret

Türkiye’nin ardı ardına kırmayı sürdürdüğü ihracat hacmi rekorları, sadece Türk ihracatçısının 5 kıtada 200’ün üzerinde ülke ve ticaret noktasında bayrağımızı dalgalandıran pazarlama, satış ve tedarik başarısı nedeniyle değil; aynı zamanda, gerçek manada bir ‘küresel düzensizlik çağı’nın, ‘küresel belirsizlik çağı’nın tam da ortasında ortaya konulan bir performans olması itibariyle de alkışlanmalı. Gerçek manada bir ‘ufuk karartması’nın, ‘bulanıklaştırma’nın, küresel güç merkezleri ve kıtalar arasında ‘ekonomik savaşlar’ın söz konusu olduğu bir dönemden söz ediyoruz.

Küresel ticaret, tüm bu küresel tablonun içerisinde, kıtalar arası ticaretin ‘sürdürülebilirliği’ ve ‘güvenliği’ni tehdit eden başlıklarla boğuşuyor. Öncelikle, küresel ticaretin önde gelen aktörleri ve uluslararası şirketler, ‘küreselleşme’ olgusunun son 10 yılda aldığı ciddi yaradan memnun değiller. Gerek 2008 küresel finans krizinin başarısız yönetimi, gerek küresel pandemide ülkelerin birbirlerini acımasızca yalnız bırakmaları -ki bu tablo Avrupa Birliği içinde dahi yaşandı- ve son olarak, Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sebep olduğu kargaşa, küreselleşme kavramının benimsenmesi adına ciddi çaba sarf eden çevreleri, aktörleri, düşünce kuruluşlarını büyük bir mahcubiyetin içine soktu.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!