Komite zoruyla gıda fiyatı düşer mi?

Atilla Yeşilada – 28.08.2017

Dilimizde “meyveli ağacı taşlarlar” diye muhteşem bir söz var. Doğru, ben Osuruk Ağacına taş atanı görmedim, ama askerlik yaparken iki tane acı badem meyvesi için zavallı ağacı “Fatmagül’ün suçu neye?” çeviren  andavallılarla bizzat karşılaştım. Haftaya iki şişe viski ve “Şehitlik’te içki içtiler!” yaygarası ile başlıyoruz. Tam bir “de ja vu”, biz bu numarayı Gezi esnasında “camide bira kutusu” ve “Kabataş’da hain saldırıya uğrayan bebekli gelin” filmlerinde seyrettik. Niye senaryo yeniden ısıtılıp vizyona girdi?  Çünkü Adalet Yürüyüşü’nden bu yana Kılıçdaroğlu gündemi tekeline aldı. Bir de Spedo mayo giyip Bodrum’da mankenlerle denize girse, vallahim 2019’da Başkan.  Artık, “Ey Almanya”, “İdlip’e gireriz,  alayınızı düdükleriz”, “ama onlar vatan haini” naraları gişede hasılat yapmıyor. AKP seçim maratonunda erken form tuttu, son düzlükte tökezleyecek, çare rakip atlete çelme takmak.

Bu  makus gidişatı engellemek için ekonomide de akla-hayale gelmeyecek yöntemlere  başvuruluyor. Önce Kredi Garanti Fonu eliyle işdünyasına 200 milyar TL cülus dağıtıldı, çeneler kapandı, kredilerin vadesi gelinceye kadar herkes gülümser. Şimdi sıra gıda fiyatlarını düşürmekte, bir de onu becerirlerse, fakir-fukara dua edecek ve oyunu 2071 Malazgirt Zaferi’nin yıldönümüne kadar AKP’ye verecek.

Devamı için TIKLAYINIZ!