‘Kıyamet Senaryosu’na çözüm mücadelesi

Uluslararası ekonomi-politik platformlarda ve uluslararası kuruluşlarda son bir ayın konusu ‘Kıyamet Senaryosu’. ‘Kıyamet Senaryosu’ dünya ekonomisinin ve uluslararası siyaset alanının karşı karşıya kaldığı 3 önemli tehdit, enerji tehdidi, gıda ve beslenme tehdidi ve küresel tedarik zinciri tehdidinin boyutlarının önümüzdeki sonbahardan itibaren daha da yönetilemez seviyelere ulaşması ve milyarca insanın hayatını alt üst etmesi olarak tanımlanıyor. Tüm bir Avrupa’nın sonbahar ve kışı ısınmadan, hatta bazı temel besin maddelerini zaman zaman bulamadan geçirmesinden söz ediyoruz. Afrika’dan başlayarak, dünya genelinde 350 ile 500 milyon arasında olabileceği tahmin edilen insanın en iyi koşullarda haftada bir beslenebilmesinden söz ediyoruz.

Dünya Ekonomisi zaten ‘Kovid-19’ küresel pandemisinden dolayı ağır darbe almışken, zaten küresel ölçekte işsizlik rakamları 2019 yılına göre 21 milyon kişi daha eklenerek, 2022 sonunda 207 milyona ulaşacak iken, başta Çin’in ‘sıfır kovid vakası’ stratejisi nedeniyle, küresel tedarik zincirinde, dünya bütününde pek çok hammadde, ara mamul ve nihai mamule ulaşmak hala sorunlu iken; Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sebep olduğu küresel enerji arz güvenliği krizi ve küresel gıda güvenliği krizi, iki ‘siyah kuğu’nun ana ve artçı sarsıntıları, küresel sistemdeki tüm aktörleri adeta bir ‘Kıyamet Senaryosu’ ile karşı karşıya bırakmış durumda. ‘Kıyamet Senaryosu’yla ilgili algı, endişe o kadar ciddi boyutlarda ki, Çin ve Hindistan gibi ekonomiler, tüm eleştirilere rağmen, ihracatı kısıtlayıcı tedbirleri yoğunlaştırmış durumdalar.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!