‘Jeoekonomi’ ve ‘topyekun’ ekonomik dönüşüm

Pazartesi günkü yazımızda Jeoekonomi kavramından söz etmiş; iki ‘siyah kuğu’ ‘Kovid-19’ küresel virüs salgını ile Rusya-Ukrayna Savaşı’nın sebep olduğu küresel sistemdeki zafiyetlerin kimi ülkeler tarafından bir diğerine ‘silah’ olarak kullanılmasından söz etmiştik. Bu nedenle, dünyanın önde gelen ekonomileri açısından ‘jeoekonomik parçalanma’ riskinin, aynı zamanda savunma, tarım, gıda, enerji, nadir toprak elementleri, dijital teknolojiler ve sağlık gibi stratejik alanlarda ‘kendine yetebilme becerisi’ni güçlendirme arayışlarını da hızlandıracağına işaret etmiştik. ‘Jeoekonomik’ tehditlere karşı ülke ekonomisinin direncini arttırmak ise, küresel düşünce platformlarında ‘topyekun’ ‘ekonomik dönüşüm’ kavramıyla tartışılıyor.

Ülke ekonomisinin Birleşmiş Milletler’in (BM) ‘sürdürülebilir kalkınma’ amaçlarını yakalaması ve ‘jeoekonomik’ tehditlere karşı dirençli bir ekonomi olması adına vazgeçilmez bir adımı ifade eden ‘topyekun’ ‘ekonomik dönüşüm, dünyanın önde gelen teşkilatları ve küresel düşünce kuruluşları tarafından 4 temel başlıkta tanımlanıyor. İlki, ‘temiz ve yeşil enerji dönüşümü’. İkincisi, ‘dijital dönüşüm’. Üçüncüsü, ‘istihdam piyasası dönüşümü’. Dördüncü ve son başlık ise ‘eğitim sistemi dönüşümü’. ‘Temiz ve yeşil enerji dönüşümü’nü son 2 yılda pek çok yazımızda detaylı bir şekilde aktardık. Türkiye’nin ‘net-sıfır karbon’ hedefine ulaşması ve ihracatımızın sürdürülebilirliği adına, ‘temiz ve yeşil enerji’ye dayalı mal ve hizmet üretimi ile ihracatı kritik önemde. Küresel ekonomi-politik sistemin önde gelen aktörleri arasında ‘dijital dönüşüm’ rekabetini de yine Sizlere aktarmaktayız.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!