İran ve Irak’tan alınacak dersler

Başka bir kaynakta bulamayacağınız, çünkü hiç bir anlam ve önemi olmayan 2020 öngörülerime bu makalemle devam ediyorum. Türkiye ikinci bir Arap Baharı senaryosu ile yüzleşmek zorunda. İran ve Irak’ı kan götürürken, Ankara acaba ders alıyor mu? Mutad B, C ve X planları nedir? Zaten göbeğine kadar daha 10 yıl çıkması mümkün olmayan bir Suriye inatlaşmasına dalmış Saray, ikinci Arap Baharı gerçekten patlak verirse, uğraşacağı siyasi-ekonomik risk ve fırsatları ne ölçüde tarttı?

Ben onlara yardımcı olayım dedim, çünkü bugünlerde Saray’da stratejik derinliğin kaybolduğuna dair kaygılarım var. Uzun zamandır iki strateji dehası Yiğit Bulut ve Cemil Ertem kardeşimden haber alamamam bu kaygıları pekiştiriyor.

İran’da İnternet blokajı hala devam ediyor, ama şimdilik kaydıyla yabancı basına göre çok ağır güç kullanılarak gösteriler bastırıldı. Amnesty International’ın resmen teyit ettiği ölü sayısı 125, bazı muhalif kaynaklara göre bini aşmış olabilir. Arap ve Kürt azınlıkların yaşadığı vilayetlerde silahli gerilla hareketlerinin başgöstermesi başta gelen kaygılardan biri. İran’da bu ayaklanma daha önceki 2 dalganın aksine kentli-eğitimli kesim önderliğinde değil, artık açlıktan nefesi kokan geniş halk kitlelerinin itmesi ile başladı. o yüzden de bastırmak çok zor ve kanlı oldu. Devamı gelebilir, çünkü ABD sürekli yaptırımlar vasıtasıyla mollaların boynundaki ilmiği sıkıştırırken, zenginliğin büyük kısmının üstüne çöken ruhban ve para-militer vakıflar fakir halka tek kuruş destek vermek niyetinde değil.

Irak’ta ise daha geçen hafta 325 kişi gösterilerde öldü veya İran yanlısı olduğu düşünülen milisler tarafından katledildi. Halen Şii kentlerde yoğun protestolar sürerken, Abdil Mehdi yerine geçecek başbakanın seçim sürecinde milliyetçi Sadr Ordusu ve Haşdi Şaabi, Bedr Tugayları ve benzer İran yanlısı milis güçler arasında iç savaş başlayabilir. Bağdat da Tahran’la aynı hatayı yapıyor. Temelinde yolsuzluğa ve kanka kapitalizmine gösterilen tepkiyi, bozguncular ve dış güçlerin organize ettiği kanısıyla sert tedbirlere başvuruyor. Lübnan’da gösteriler ekonomiyi felç edip temerrüt riskini yükseltirken, sıradaki domino taşı Cezayir olabilir, ama o ülke bu makaleni kapsama alanı dışında.

Yazının devamı için TIKLAYINIZ!