Haftalık Piyasa Yorumu / ALB Menkul – (20-24 Nisan 2015)

Bu hafta Merkez’in hamleleri piyasalara yön verecek

ALB Forex, ‘Borsa İstanbul ve Dünya Piyasaları Gelişmeler/Beklentiler Raporu’nu yayınladı. ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder’in raporuna göre, Merkez Bankası’nın faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmiyor, ancak yapacağı hamleler bu haftaya yön verecek.

İşte Eda Önder’in haftalık raporu;

BİST 100 endeksi bu hafta 81.894 – 83.786 seviyeleri arasında işlem gördü.  Endeks haftayı yüzde 0,28 değer kaybederek ve 82.417 seviyesinden tamamladı.

Avrupa cephesine baktığımızda Avrupa’nın şımarık çocuğu Yunanistan son zamanlarda yeniden adından söz ettirmeye  başladı. Bir türlü çözüme kavuşmayan Yunanistan reform listesi ve Yunanistan Başbakanı Çipras’ın kreditörlerle anlaşılamaması halinde Yunan halkından güven tazelemek adına erken seçim kartını masanın üstüne koyduğu haberleri piyasaları tedirgin ediyor. Euro Bölgesi’nde ekonomisi için 9 Mart’ta başlayan parasal genişlemenin sonuç vermeye başladığını görüyoruz. Bölge ve ülke bazlı enflasyon verilerine baktığımızda halen durgunluk tehdidi ile karşı karşıya olunsa da; PMI verileri ve sanayi üretimi gibi göstergeler iç talepte canlanma olarak algılanıyor. Nitekim piyasa dostu açıklamaları ile bilinen Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi’nin açıklamaları söz konusu ön görüyü teyid eder nitelikte. Nisan ayına damgasını vuran olaylı Draghi konuşmasında  dikkat çeken satır başları şu şekilde sıralandı. Varlık alım programının olumlu sonuç verdiğini ve enflasyonda kalıcı bir artış gözlenene kadar parasal genişleme süreceğini ifade eden Draghi petrol fiyatlarının etkisiyle enflasyonun önümüzdeki dönemde aşağı yönlü eğilimler gösterse de yılsonuna doğru VDMK’lerin birey ve firmalar üzerinde yaratacağı pozitif etki dolayısıyla tekrardan yükselişe geçmesini beklediklerini ve VDMK alımlarından olası erken çıkışların yaşanmayacağını hedeflenen doğrultuda 2016 sonuna kadar sürecin devam edeceğini belirtti. Hafta içerisinde Avrupa’yı tedirgin eden bir diğer gündem ise Standard & Poor’s’un Yunanistan’ın ülke notunu B-‘den CCC+’ya düşürmesi oldu. Yunanistan’a ilişkin tedirginlikler haftanın son işlem gününde dünya genelinde tedirginlik yaratarak dünya borsalarında satışlara neden oldu.

ABD’de haftanın özetinde beklentileri karşılayamayan ABD verilerinin sahnesine tanık olduk. Veri trafiğini detaylandırdığımızda, ekonomik aktivitenin 2/3’ünü yansıtan perakende satış verilerinin kötü gelmesinin büyüme rakamları üzerinde olumsuz etki yaratacağı algısı piyasalarda hakim oldu. Sanayi üretim verileri beklentileri karşılamazken haftanın son işlem gününde çekirdek enflasyon aylık bazda beklentiye paralel yıllık bazda ise beklenti üzerinde açıklandı. Diğer yandan manşet enflasyon aylık ve yıllık bazda piyasa beklentilerinin aşağısında kaldı. Beklentileri karşılayamayan  veri akışı sebebiyle hafta boyunca dolar endeksi satıcılı seyretti.

Borsa İstanbul cephesinde ise, kurun baskın karakter olmaya devam ettiğini gördük. Volatilitenin oldukça yüksek olduğu hafta da Merkez Bankası yüksek döviz kurlarının seyri karşısında sessizliğini bozdu. Merkez Bankası 22 Nisan’da yapacağı PPK toplantısında TL Zorunlu Karşılıklara verdiği faiz oranını arttırabileceğini söylerken Döviz Depo hesaplarında tutulan miktara karşı verilen faiz oranlarında indirim yapabileceklerini ifade etti. Hafta içerisinde en çok telaffuz ettiğimiz cümle USDTRY paritesinin rekor seviyelerini test etmesi olurken, endekste zaman zaman toparlanma çabaları görülse de haftanın genelinde zayıf seyir hakim oldu.

20 Nisan haftası beklentileri

20 Nisan haftasının en önemli gelişmesi Merkez Bankası PPK toplantısı olacak. Döviz kurlarının seyri ve Türk Lirasının gelişmekte olan ülkelerin para birimlerinden negatif ayrışma derecesinin yüksek oluşu nedeniyle Merkez’in işi oldukça zor. Piyasalarda Merkez Bankası’nın faiz oranlarında herhangi bir değişiklik yapması beklenmemekle birlikte, yapacağı hamleler ve gelecek açıklamalar merak konusu. Geçtiğimiz hafta çeşitli şekilde para politikası araçlarını devreye sokan Merkez Bankası’nın müdahalesinin oldukça sınırlı olduğunu gördük. Bu sebeple Merkez’in  daha somut adımlar atması gerekmekte olup, alternatiflerine bakacak olursak daha fazla döviz satarak ya da zorunlu karşılık oranlarında bir değişikliğe giderek  TL’yi kısa süreli rahatlatması söz konusu olabilir. Önümüzdeki hafta ABD tarafında veri trafiğinin diğer haftalara nazaran nispeten sakin olduğu göz önünde bulundurulduğunda Dolar/TL’nin yurt içindeki gelişmeleri baz alarak yön arayışı içinde olacağı kanaatindeyiz. Bu sebeple önümüzdeki hafta kurun 2,70 seviyesi üzerinde ısrarla tutunması halinde yeniden dolar/TL rekor seviyelerini yineledi cümlesini telaffuz edebiliriz. 2,70 seviyesi üzerindeki hareketlerde 2,74 seviyesine doğru yolu açılabilecek olan kurun hafta içerisindeki gevşemelerinde  ilk etapta 2,65 seviyesi önemlidir. Hafta içerisinde kurun 2,70 seviyesi üzerinde tutunması endekste satış baskısı getireceğinden dikkatle izlenmelidir. Bu hafta endeksin yükseliş denemelerinde 82.500 seviyesinin üzerinde hareketler görmemiz gerekmekte olup, yükselişlerde 83.700 seviyesi hedeflenebilir. Endekste görülebilecek gevşemelerde ise 82.200 ve 81.700 seviyeleri önemli destek seviyeleridir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir