Haftalık Piyasa Yorumu / ALB Menkul – (11-15 Mayıs 2015)

Piyasalar komşudaki gelişmeleri yakından izleyecek

ALB Forex, ‘Borsa İstanbul ve Dünya Piyasaları Gelişmeler/Beklentiler Raporu’nu yayınladı. ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder’in hazırladığı rapora göre, bu hafta piyasaların odağında Yunanistan’a ilişkin gelişmeler yer alacak. 11-12 Mayıs Eurogroup toplantısı öncesi anlaşma umutları zayıflamış olsa da, toplantı sürecinde taraflardan gelecek ifadeler özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarının seyrinde etkili olacak.Yunanistan’ın piyasalarda oluşturduğu gergin bir atmosfer Euro üzerinde de baskı yaratabilir.

BİST 100 endeksi bu hafta 81.754 – 84.605 seviyeleri arasında işlem gördü.  Endeks haftayı yüzde 0,13 değer kazanarak ve 84.059 seviyesinden tamamladı. Banka Endeksi yüzde 0,69 değer kazandı.  Sanayi Endeksi ise yüzde 0,08 değer kazandı.

Küresel piyasalar hareketli bir haftayı geride bırakırken, haftanın en çok konuşulan konusu küresel tahvil piyasalarında görülen satış dalgası oldu. Tüm dünya piyasalarında tahvil faizlerinde yukarı yönlü hareketler görülürken, Avrupa tahvil faizlerindeki yükseliş öne çıktı. Avrupa tahvilleri kadar olmasa da ABD tahvil faizlerindeki yükseliş dikkat çekti. ABD 10 yıllık tahvil faizleri yüzde 2,24 seviyesine kadar yükseldi.

Hareketli bir hafta geçiren Avrupa piyasalarında tahvil faizlerindeki yükseliş borsalarda satış baskısı yarattı. Faizlerdeki yükselişin yaratmış olduğu tedirginliğin yanı sıra hafta içerisinde Yunanistan’a ilişkin gündem de piyasaları tedirgin etmeye devam etti. 11 Mayıs’ta gerçekleşecek olan Eurogroup toplantısı öncesi Yunanistan’ın hükümet sözcüsü anlaşmanın mümkün gözükmediğini ancak Yunanistan’ın bütün ödemeleri yapmayı planladığını belirtti. Gündeme konu olan veri akışında ise, Euro Bölgesi’ne ilişkin hizmet ve imalat PMI verileri ağırlıklı olarak beklentilerin üzerinde açıklandı.

ABD’de takip edilen veri akışında güçlü doların ABD verileri üzerindeki olumsuz etkisi görülmeye devam etti. Mart ayında ticaret dengesinde bozulma görüldü. Hizmet sektörü ISM endeksi ise Nisan ayında beklentilerin üzerinde 57,8 olarak açıklandı. (Mart 56,9). Haftanın ana gündem maddelerinden biri Fed Başkanı Janet Yellen’in konuşması oldu. Yellen konuşmasında hisse senetlerindeki yükselişlerin anormal olduğunu ve uzun vadeli faiz oranlarının faizleri arttırma noktasında daha hızlı hareket edebilme imkanlarını kısıtladığını söyledi. Hafta içerisinde ABD’de istihdam piyasası verileri de piyasaların seyrinde etkili oldu. Nisan ayına ait tarım dışı istihdam verisi beklentilerin hafif aşağısında açıklanırken, Mart ayı verisi 126 binden 85 bine revize edildi. Ayrıca işsizlik oranı verisi beklentilere paralel olarak açıklandı.

Borsa İstanbul cephesinde haftaya başlarken Nisan ayı enflasyon verisi takip edildi. Nisan ayı enflasyonu,  yıllık bazda yüzde 7,91 olarak açıklanırken,  yüzde 7,60 olan beklentinin üzerinde kaldı. Verinin detayına baktığımızda, Nisan ayında enflasyonun yükselişine katkıda bulunan kalemler gıda ve giyim oldu. Çekirdek enflasyonda düşüş devam etmekle birlikte, düşüş hızının yavaşladığı görüldü.  Borsa İstanbul’da haftanın genelinde döviz kurları ve tahvil faizlerindeki hareketlilik nedeniyle dalgalı seyir hakim oldu. Haftanın son işlem gününde mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre  yüzde 2,2 artarken, takvim etkisinden arındırılmış  sanayi üretimi Mart’ta yıllık yüzde 4,7 artış gösterdi. Avrupa piyasalarının kapanışının ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Türkiye’nin yatırım yapılamaz seviyede olan yabancı para cinsinden BB+ notunu ve negatif görünümünü teyit etti. S&P Türkiye’nin yerel para cinsinden notunu ise BBB- düzeyine indirdi ve görünümünü negatif olarak korudu. Kuruluştan yapılan açıklamada ‘’ TCMB’nin kredibilitesindeki zorlu durum, TL’nin güvenilir olma statüsünü azalttı. Not düşüşü TCMB’nin bağımsızlığına ilişkin zorluklarını yansıtıyor. Düşen petrol fiyatları Türkiye’nin yararınadır” ifadesi yer aldı.

11 Mayıs haftası beklentileri :

Bu hafta piyasaların odağında Yunanistan’a ilişkin gelişmeler yer alacak. 11-12 Mayıs Eurogroup toplantısı öncesi anlaşma umutları zayıflamış olsa da, toplantı sürecinde taraflardan gelecek ifadeler özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarının seyrinde etkili olacaktır. Yunanistan’ın piyasalarda oluşturduğu gergin bir atmosfer Euro üzerinde de baskı yaratabilir.  ABD tarafında veri akışı geçtiğimiz haftalara kıyasla nispeten sakin olup, ekonomik canlılığa ilişkin önemli göstergelerden perakende satış verileri ön planda olacaktır. Yurt içinde ise beklentisi 4,30 milyar dolar olan cari açık verisi ile beklentisi yüzde 11,4 olan işsizlik oranı verisi takip edilecek. Özellikle Mart ayına ilişkin cari açık verisi piyasaların odağında olacak. 2014 yılının ikinci yarısından itibaren petrol fiyatlarının düşüşü ile birlikte piyasalarda cari açıkta gerileme beklentisi mevcuttu. Bir süredir petrol fiyatlarında görülen yukarı seyrin ardından cari açık verisi merakla bekleniyor. Beklentilerin üzerinde gelebilecek bir cari açık verisi kurda yukarı yönlü hareketlere neden olabilir. Geçtiğimiz hafta global bazda zayıf seyrin görüldüğü dolarda ise bu hafta toparlanma çabası görülebilir. Özellikle kur tarafına değinecek olursak, Avrupa piyasaları kapanışı sonrası S&P’nin Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesinin kur tarafında 2,70 seviyesine doğru bir harekete yol açması sonrasında 2,70 seviyesi dikkatle izlenmelidir.

Haftaya başlarken açılışta Borsa İstanbul’da uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P’nin Türkiye’ye ilişkin değerlendirmesinin fiyatlamalarda görülmesi ve kurda 2,70 seviyesi üzerinde hareketler görmemiz durumunda endeks haftanın son işlem günündeki kazançlarını geri verebilir. Ancak yurt içinde beklentileri karşılayan bir cari açık verisi görülmesi ise Türk Lirası’nın rahat bir nefes almasını sağlayabilir. Bu sebeple söz konusu veri akışı yakından takip edilmelidir.

Bu hafta Borsa İstanbul’da anlamlı yükseliş denemelerinin devam edebilmesi için endekste 83.500 seviyesinin üzerinde kalıcı hareketler görmemiz gerekmektedir. Endekste yükseliş denemelerinde 85.000 ve 86.500 seviyeleri hedeflenebilir. Endekste görülebilecek gevşemelerde ise 82.500 ve 80.000 seviyeleri öne çıkmaktadır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir