Haftalık Borsa Yorumları – (9-13 Ağustos 2021)

Piyasalarda borsa ağırlıklı iyimserlik korunuyor.

Cuma günü açıklanan temmuz ayına ilişkin ABD tarım dışı istihdam verileri borsalarda fazlaca bir dalgalanmaya neden olmazsa da diğer yatırım araçlarına etkileri daha derin oldu. Veri beklentilerin üzerinde 943 bin kişi olarak açıklandı. Haziranda 850 bin idi. İşsizlik oranı ise yüzde 5.4 oldu. Haziran ayında işsizlik yüzde 5.9 seviyesinde bulunuyordu. ABD Merkez Bankası’nın (Fed) para politikasına ilişkin kararlarda önemli para sahip tarım dışı istihdam verisi güçlenmeye devam ediyor. Temmuz enflasyonunun yüzde 5.4 seviyesinin yükselmesinin ardından istihdamın da güçlü gelmesi ABD ekonomisindeki toparlanmanın sürdüğünün de çok belirgin bir göstergesi. Bir süredir Fed’in erken parasal sıkılaştırmaya gidebileceği konusu tartışılıyor. Hatta Fed’in haziran toplantısından sonra Başkan Powell bu yönde açık bir sinyal vermişti. Temmuz toplantısında ise “parasal desteğin devam edeceği, enflasyondaki artışın geçici olduğu, istihdam hedeflerinden hala uzakta bulunduğu” söylemleriyle ortamı yumuşatmıştı. Cuma günkü verinin ardından Fed tekrar daha şahin bir görünümde olması muhtemeldir. Bir sonraki Fed toplantısı 22 Eylül’de. Fakat toplantıyı beklemeden Fed adına konuşacak başkan veya yetkililerin açıklamalarından bazı sinyaller gelecektir. Cuma günü tarım dışı istihdam verisinin açıklanmasıyla parasal sıkılaştırma algısı güçlendi ve ilk fiyatlamalar görüldü. Borsalar veriyi sakin karşılarken ABD doları değer kazandı, piyasalar için önemli bir referans olan ABD 10 yıllık bono faiz oranı sert yükseliş gösterdi. Altın ise en çok yara alan yatırım aracı oldu. Bu verinin Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülke piyasaları için iyi bir durum olmadığını söylemek mümkün. Fed’in faiz artışı için uzun bir süreç olduğu kabul edilse de erken parasal sıkılaştırma ve tahvil alımlarının azaltılması olasılığının güç kazanması piyasa faiz oranlarında yükselişi beraberinde getirebilir. Bu gelişen ülkelerden doların anavatanına dönüş eğiliminin hızlanması ve dış finansman ihtiyacındaki ülkeler için daha pahalı borçlanma maliyeti olasılıklarını artıran bir durum. Bunlar veri sonrası oluşan tahminler. Bu açıdan yine de Fed’den gelecek açıklamaları bir görmek doğru olacak.

İç ekonomik gündemde Perşembe günkü TCMB toplantısı bekleniyor. Toplantıda faiz değişimi beklenmiyor. Ancak toplantı sonrası yapılacak duyurularda para politikasının seyrine ilişkin ileriye yönelik açıklamalar önemli olabilir. TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, daha önce yaptığı açıklamalarda “parasal sıkı duruş ve enflasyonun üzerinde faiz” politikasını sıkça vurgulamıştı. Temmuz enflasyonu (TÜFE) yüzde 18.95 olurken bilindiği üzere TCMB politika faizi de yüzde 19.00 seviyesinde bulunuyor. Enflasyon ve faiz farkı kalmadı. Diğer yandan Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın “Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok çünkü yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Düşük faiz de düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır.” açıklamaları kayda değer. Para politikası ve faiz kararları açısından Ağustos enflasyonu ile TCMB’nin eylül toplantısı daha önemli olacak gibi görülüyor. TL’nin tekrar değer kaybetmeye başlaması kur geçişkenliği ve enflasyon açısından önemli.

TCMB’nin açıkladığı haftalık “yurtdışı yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bono istatistikleri” yakından takip edilen verilerden biri. 30 Temmuz ile biten haftada tahvil bonodaki 300 milyon dolarlık alım son ayların en yüksek rakamı olarak dikkat çekti. Temmuz’daki girişler 462 milyon doları buldu. Bu görünümde yüksek faizin payı oldukça önemli. Buna karşılık hisse senetlerinde ise aylık bazda 102 milyon dolarlık çıkış görülüyor. Borsa İstanbul’daki yükselişe rağmen takas saklamada yabancı payında henüz artış görülmüyor, halen yüzde 42 seviyesinin biraz üzerinde bulunuyor.

Bu hafta TCMB toplantısı ve faiz kararı dışında iç gündemde değişim beklenmeyen Türkiye’nin kredi notu ile işsizlik verileri açıklanacak. Dışarıda ise ABD enflasyonu önemli olacak. Son aylarda ABD ekonomisinde Fed para politikasına etkileri açısından istihdam ve enflasyon verilerine duyarlılık artmış durumda. Yoğun gündem ile birlikte dozu azalıp artmakla birlikte piyasalarda iyimserlik sürüyor.