Açıklanan veriler ışığında piyasalar yön bulmaya çalışıyor. ABD ve Euro Bölgesi’nde beklentilerin üzerinde gelen güçlü veriler ekonomide toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor. Buna bağlı olarak enflasyon yükseliyor. Pandemiye bağlı kısıtlamaların kaldırılması ve normalleşme adımları ekonomilerdeki toparlanmaya hız kazanacak beklentisi hakim. Doğal olarak artan talep ile enflasyon yükselmeye devam edebilir. Bu durum ABD Merkez Bankası (Fed) başta olmak üzere merkez bankaları parasal genişlemeyi yavaşlatacak, tahvil alımlarının azaltacak algısını öne çıkarmış durumda. Fed ve Avrupa Merkez Bankası yetkilileri enflasyon yükselişine geçici gözle bakmakla birlikte faiz artırım için daha çok 2022 işaret ediliyor. Ancak Fed içinde bazı yetkililer parasal sıkılaştırmanın tartışılmaya başlamasından yana. Bu açıdan artık parasal genişlemede geri adım veya tahvil alımlarında azaltma gündeme girmiş durumda. Ekonomik verilere duyarlılığın artması bu yüzden. Bu duyarlılık muhtemelen bir süre daha devam edecek.
İç gündemde ise ağırlıklı olarak enflasyon verileri takip edildi. Mayıs enflasyon verileri (TÜFE) % 0.89 ile beklentilerin biraz altında kaldı. Beklentiler % 1.40-1.50 seviyelerindeydi. Yıllık enflasyon da % 16.59 olarak gerçekleşti. Bu görünümde Mayıs ayının bir önemli bölümünde pandemi nedeniyle ekonominin kapalı kalmasının payı var mı konusu tartışılır. Ancak enflasyonun mayıs ayında zirve yaptığı konusundaki değerlendirmelere bu aşamada biraz temkinli yaklaşmakta yarar var. Haziran ayı ile kısıtlamaların kaldırılması haliyle hizmet sektörünü ve talebi olumlu etkileyecek. Ayrıca kur geçişkenliği açısından enflasyon için döviz kurlarının seyri önemli. Kurlarda bir gerileme henüz görülmüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan “Merkez Bankası başkanımla görüştüm, faizi düşürmemiz şart. Onun için de temmuz-ağustos, buraları bulacağız.” açıklaması gelmişti. Mayıs enflasyonu da beklentilerin altında kalınca acaba bir faiz indirimi gelir mi olasılığı döviz kurları hareketlendi. Ancak TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu, enflasyonun üzerinde faiz vurgusu yaparken piyasalardaki haklı bir gerekçeye dayanmayan erken gevşeme beklentilerinin tümüyle ortadan kalkması gerektiğini söyledi. Bu açıklama döviz kurlarında bir denge sağladı. Bu defa da Perşembe ve Cuma günkü ABD ekonomik verileri döviz kurlarının tekrar dalgalanmasına neden oldu.
TCMB verilerine göre nisan ayının son haftasından bu yana gerek hisse senetleri gerekse tahvil bono da yabancı yatırımcıların para girişleri sürüyor. Ancak son haftalarda para giriş tutarlarında haftalık bazda bir miktar azalma söz konusu. Borsa İstanbul’da hisse senetleri piyasasında son günlerde işlem hacmi gerilemiş durumda. Bu görünümün nedenleri arasında, yerli ve yabancı yatırımcı katılımının azalmasını ve biraz da halka arzlar ile para çıkışlarını saymak mümkün.
Endekste kısa dönem için yatay seyir devam ediyor. İlk destekler 1.400-1.385 seviyelerinde görülürken kısa dönem için bu seviyeler önem kazanmış durumda. Tepki çıkışının devamı açısından ise 1.465 seviyesinin geçilmesi gerekecek. Bu durumda sonraki dirençler 1.490 ve 1.510 seviyelerinde bulunuyor. Destek seviyelerinde tepki alımlarının görüldüğü ancak direnç seviyelerinin geçilmekte zorlanıldığı piyasa görünümü bir süre daha korunabilir.