Haftalık Borsa Yorumları – (30 Mayıs – 3 Haziran 2022)

Borsa İstanbul’da Cuma günü itibariyle biraz zayıflama olsa da dış borsalarda alıcılı seyir hakim.

Piyasaların gündeminde beklenti yaratacak yeni bir gelişme ise görülmüyor. Dış gündemde ABD Merkez Bankası (Fed) tutanakları, içeride ise Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) toplantısı öne çıktı. Yeni beklenti ihtiyacının sürmesine karşılık olumsuz gündemlerin belli ölçüde fiyatlanması ve piyasa bozucu haber akışlarının etkisini kaybetmesi, ayrıca yüksek enflasyona karşı getiri arayışı tepki alımlarını destekleyen gelişmeler olarak görülebilir. Enflasyondaki yükselişe karşılık yatırımcıların kendini koruması açısından çok fazla alternatif görülmüyor. Bu açıdan borsalardaki geri çekilme alım fırsatı olarak görüldü. Ancak borsaları taşıyacak güçlü beklentiler ve gündem desteğinin sağlandığını söylemek zor. Bu aşamada gelen alımlara tepki yükselişi gözü ile bakmak yerinde olacak. Son Fed tutanakları ve ABD ekonomik verilerine yakından bakmak gerekecek. Fed tutanaklarında, üyeler birkaç ay daha 50 baz puanlık faiz artırımı bekliyor. Ancak sonbahar gibi ekonomide yavaşlama endişeleriyle faiz artırımlarında esneklik veya ara verme beklentisi içinde oldukları anlaşılıyor. Bu durum “güvercin” tonda değerlendirilip piyasalar tarafından olumlu algılandı. Diğer yandan, ABD 2022 yılı ilk çeyrek GSYH %-1.5 olarak açıklanırken bekleyen konut satışları Nisan’da aylık bazda yüzde 3.9 geriledi. Bu veri Nisan 2020’den beri en büyük düşüş olarak kaydedildi. Haftalık işsizlik başvuruları ise 210 bin olarak beklentileri altında açıklandı (önceki 218 bin). Büyüme ve diğer ekonomik aktivitelerde bir zayıflık söz konusu olsa da istihdamda işler fena gitmiyor. Bu açıdan ileriki dönemde Fed’in faiz artırım ve sıkı para politikasının devamlılığı konusunda bazı soru işaretleri oluşmaya başladı. Dış borsalardaki çıkış Borsa İstanbul’a da yansıdı. Petrol hariç diğer parametrelerde nispeten sakin seyir söz konusu. ABD 10 yıllık bono faiz oranında geri çekilme sürüyor. Bunda gelen alımlar ve uzun vadede ekonomik yavaşlama ile enflasyonda gerileme beklentileri etkili oldu. Bu durum ABD dolarındaki zayıflama ile birlikte altının ons fiyatındaki çıkışa katkı yaptı. Petrol fiyatındaki yükseliş ise sürüyor. Petrol fiyatında, ABD stoklarındaki azalma ile OPEC+ Grubu’nun 2 Haziran toplantısında temmuz ayında üretimin 432 bin varil/gün artırılması politikasına bağlı kalacağı beklentisi, Çin’de vaka sayılarındaki azalma ile kısıtlamaların kaldırılması ve AB ülkelerinin Rusya’ya petrol ambargosu konusunda anlaşma olasılığının arttığı yönündeki açıklamalar etkili oldu.

Piyasa beklentilerine paralel olarak TCMB faizi değiştirmedi. Her ne kadar ekonomi yönetiminin düşük faizden yana tavrı bilinse de dışarıdaki faiz artırım süreci, artan enflasyon, döviz kurlarındaki yükseliş, TCMB rezervlerindeki gerileme gibi gelişmeler dikkate alındığında sürpriz bekleyenler de vardı. Kararın piyasalarda etkisi oldukça sınırlı kaldı. TCMB kararlarının yansımaları konusunda ilk bakılan parametre doğal olarak döviz kurları oluyor. Enflasyondan dış ticaret verilerine birçok ekonomik gösterge döviz fiyatlarıyla ilintili. Döviz tarafında TL’nin de değer kaybıyla bu yazın turizm gelirlerindeki artışa çok fazla umut bağlanmış görülüyor. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “2022 için minimum 35 milyar dolarlık gelir hedefi koyduk” demişti. Dış ticaret ve cari açık artamaya devam ederken yabancı sermaye (sıcak para) çıkışları sürüyor. Turizm gelirlerinin bu sürece ne ölçüde merhem olacağını yaz sonunda görebileceğiz. TCMB verilerine göre 20 Mayıs ile biten haftada; Hisse senetlerinde 603 milyon dolar, tahvil bonoda (DİBS) 67 milyon dolarlık yabancı çıkışı var. TCMB brüt rezervleri 1.6 milyar dolarlık azalışla 100.2 milyar dolara gerilerken bankalardaki yurtiçi yerleşiklerin yabancı para mevduatı 214 milyar dolar ile yatay görünümünü sürdürüyor. Bir süredir hazırlıkları süren “enflasyona endeksli tahvilden” henüz bir haber yok. Bu yöndeki beklenti, tahvilin açıklanacağı tarih ve detaylarından çok tahvilin çıkıp çıkmayacağı noktasına evrilmeye başladı.

Enflasyon ekonomik ajandanın öncelikli gündemleri arasında. 3 Haziran Cuma günü Türkiye mayıs enflasyonu açılanacak. Beklentiler TÜFE’de aylık %4.0, yıllık %72.0 seviyelerinde. Ama sürprizler de olabilir. Kur artışı, akaryakıt ve kamu zamları, yaz ayının yaklaşması nedeniyle tarım ürünlerdeki dalgalanmalar tahmini biraz zorlaştırıyor. Ekonomi yönetiminin enflasyondan çok ekonomide büyümeyi önceleyen politikası devam ediyor. Ekonomideki büyüme ise cari açık ve enflasyonu besleyen bir durum. Kur ve enflasyon artışlarının ileriki dönemde satın alma gücüne etkileri nedeniyle büyümeyi zayıflatması olasılık dahilinde. Dış ekonomik gündemde ise yine Cuma günü ABD mayıs ayı tarım dışı istihdam verileri açıklanacak. İstihdam 350 bin civarında beklenirken nisan ayında 428 bin idi. ABD’de ekonomik verilerdeki zayıflama stagflasyon tartışmalarını beraberinde getirirken buna karşılık istihdam verilerinde çok belirgin bir gerileme görülmedi.

Borsa İstanbul dışarıdan zaman zaman uyumsuzluk gösterse de ABD ve Almanya borsaları referans olarak önemini koruyor. Borsalarda devam eden tepki yükselişlerinin güç kazandığını söylemek için henüz erken.