Haftalık Borsa Yorumları – (29 Haziran – 3 Temmuz 2020)

Borsada çıkış hisse bazlı hareketlerle devam ederken görülen kısa süreli kâr satışları karşılanıyor. Döviz kurlarındaki tepki yükselişi henüz güç kazanmış değil.

Borsa İstanbul’da iyimserlik devam etmekle birlikte biraz zayıflama göstermeye başladı. Yabancı katılımın zayıf olması ve yerli yatırımcının katkısıyla devam eden bir iyimserlik söz konusu. Düşük faiz ve alternatif arayışına bağlı olarak yeni yerli yatırımcı sayısı artmaya devam ediyor. Buna karşılık yabancı yatırımcının Borsa İstanbul’daki payı son uzun yıllardır ilk defa yüzde 51.6 seviyelerine kadar gerilemiş durumda. Bu rakam; 2008 küresel krizi, Türkiye’de yaşanan 2018 yılındaki faiz ve kur şokuna rağmen yüzde 60 seviyelerinin altına gelmemişti. Yabancı yatırımcıların katılımı söz konusu olursa daha uzun soluklu bir çıkış hareketi ve iyimserlikten söz etmek mümkün olabilecek. Bu bağlamda MSCI’den (Morgan Stanley Capital International) gelen “Türkiye’nin gelişen piyasa statüsünün gözden geçirilebileceği” konusundaki uyarının yabancı yatırımcılar açısından dikkate alınması gereken bir gelişme. Parasal genişleme ve teşvikler devam ediyor. IMF Başkanı “son 7 haftada 72 ülkeye acil finansman sağladık. Fon hali hazırda 1 trilyon dolarlık kredi verme kapasitesinin yüzde 75’i civarında” dedi. Yani biraz daha imkânları mevcut. Alınan teşvik ve parasal genişleme tedbirleriyle ekonomilerdeki toparlanma eğilimleri finans piyasalarını taşımaya devam ediyor. Diğer yandan son dokuz toplantısında faiz indirimine giden Merkez Bankası (TCMB) geçen haftaki toplantısında beklenenin aksine faizi yüzde 8.25 olarak bıraktı. Beklenti 25 baz puan indirim yönündeydi. Yapılan açıklamada bu kararda enflasyon ile ilgili tereddütlerin öne çıktığı anlaşılıyor. Bilindiği üzere TCMB faiz indirimlerini enflasyon düşmeden ve önden yüklemeli yapıyordu.

Enflasyonun (TÜFE) yüzde 11.39, TCMB faizinin yüzde 8.25 olduğunu dikkate alırsak Türkiye en fazla eksi faiz veren ülkelerden biri olarak görülüyor. TL’nin değer kaybı, dövize devam eden talep, sıcak para çıkışları, rezervlerdeki aşınma ve artan cari açık gibi konuları dikkate aldığımızda TCMB’nin bu kararında sadece enflasyon kaygısı olmayabilir. Bununla birlikte salgın nedeniyle yavaşlayan ekonomiyi ve dış dünyadaki düşük faiz politikalarını dikkate aldığımızda faiz oranlarının düşük kalması olasılığı ve ihtiyacı sürüyor. Artan vaka sayıları, toparlanmanın yavaş olabileceği uyarılarıyla birlikte olumlu gelişmelerin önemli ölçüde fiyatlara dahil olduğunu dikkate alırsak olumlu havanın zayıflaması olasıdır.

Endekste yükseliş trendi korunsa da ivme kaybı görülmeye başlandı. İlk destekler 113.400 ve 112.600 seviyelerinde. Bu seviyelerin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 111.000-110.000 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 116.300 seviyesinde bulunuyor. Çıkışın devamı için bu seviyenin üzerinde kalınması gerekecek. Sonraki direnç seviyeleri 118.000-120.000 olarak görülüyor. Endekste direnç seviyelerinde satışlar görülebilir.