Haftalık Borsa Yorumları – (25-29 Ekim 2021)

TCMB toplantısı ve faiz kararı nedeniyle iç piyasalar hareketlendi.

Birbirine alternatif olan piyasaların eş zamanlı ve aynı yönde hareketi işleyiş gereği olağan bir görünüm değil. Ancak bazen bu tür uyumsuzluklar olabiliyor. Daha sonra olağan seyrine dönüyor. Olağan işleyiş, borsa yükselirken döviz kurları ve piyasa faiz oranlarının geri çekilmesi veya döviz, faiz yükselirken borsaların düşmesi, durumu. Dış piyasalarda ise daha zayıf gündem ve hareketsiz bir piyasa görünümünden söz etmek mümkün. Dış dünya 2-3 Kasım’daki ABD Merkez Bankası (Fed) toplantısı ve tahvil azatlım kararını bekliyor. Beklenti, Kasım toplantısıyla veya en geç aralık gibi bu işlemin başlaması yönünde. Fed Başkanı Powell son toplantıda bu sinyali vermişti. Cuma günü de “Fed 2022 ortasına kadar varlık alımlarını azaltmayı tamamlama yolunda” diyerek bir bakıma bunu teyit etti. Powell ayrıca “ekonomik toparlanmanın çok dengesiz olduğunu ve enflasyonun beklenenden daha kalıcı olabileceği” vurgusunu da yaptı. Kasım toplantısında bu yönde bir karar çıkarsa çok sürpriz olmayacak. Çünkü bu mesajlar bir süredir veriliyor. Türkiye’nin de dahil olduğu gelişen ülkelerin merkez bankaları ardı ardına faiz artırım kararları alıyor. Son olarak Rusya Merkez Bankası art arda altıncı kez faiz artırımına giderek faizi % 7.25 seviyesine yükseltti. Brezilya, Meksika, Macaristan gibi birçok ülke yine birkaç kez ardı ardına faiz artırımı yapmıştı. Enflasyon ve Fed’in para musluklarını kısmaya başlaması olasılığına karşı pozisyon almaya devam ediyorlar. Fed, parayı kısıp ardından faiz artırımına giderse ABD tahvil faiz oranlarının yükselip ABD dolarındaki değerlenmesi beklentisi kaygı veriyor. Bu şartlarda doların anavatanına dönme olasılığına karşı tedbir alıyorlar. İç piyasaların dalgalı seyrine karşılık dış piyasalar da çok rahat değil. Dış borsalarda olumlu hava korunurken diğer yatırım araçları ve piyasaların genelinde temkinli bir görünüm var.

TCMB perşembe günkü toplantısında sürpriz faiz indirimlerine devam etti. Yüksek kur, enflasyon ve dış koşullar nedeniyle faiz değişimi beklemeyenler de vardı. Eylül toplantısında, faiz indirimi ve toplantı metninden “parasal sıkılaştırma” ifadesinin kaldırılarak model değişikliğine gittiğini bir bakıma ilan etmişti. Bu açıdan faiz kararlarının enflasyon ile bağı kalmamış, TL’nin değer kaybıyla birlikte rekabetçi kur ve cari fazla yeni hedef olarak belirlenmişti. Enflasyon yerine büyümeye öncelik verilmekle birlikte oluşacak cari fazlanın kurları ve enflasyonu aşağı çekilmesi gibi bir politika öne çıkarılmış görülüyor. Dış dünyada artan enflasyon kaygıları ve parasal genişlemenin sonuna yaklaşıldığı varsayımları bu politikanın başarıya ulaşmasına ne ölçüde izin verecek bunu zamanla bekleyip göreceğiz. TCMB’nin faiz indiriminin iç piyasalara ilk önemli yansımaları döviz kurları üzerinde hissedildi. Borsa İstanbul’da da yükseliş vardı. Bu arada borsa için “dolar bazında ucuzladı” sözü çokça duyuldu. Sadece dolar bazında değil, fiyat kazanç oranı gibi bilanço değerleme kriterlerine göre de dış borsalara göre ucuz diye eklemek yerinde olacak. Ama uzun süredir bu görünüm vardı. Yani yeni bir şey değil. Ama alıcıların döviz kurlarındaki yükselişi işaret fişeği gibi görüp harekete geçmeleri hisse senetlerini hareketlendirmesi borsa yatırımcılarını sevindir. İşlem hacminin de yükselmesi katılımın arttığını gösteriyor.

Dış piyasalarda tarım ve enerji başta olmak üzere emtia fiyatlarındaki yükseliş yakından izleniyor. Bunlara çelik, bakır gibi endüstriyel metaller de eklemişti. Ancak son günlerde yükseliş hareketleri biraz ivme kaybetti. Ekonomik toparlanmada zayıflama işaretleri ve önce Rusya, sonra da Çin’den gelen Kovid-19 vakalarındaki artışların kapanma ve kısıtlama tedbirlerini beraberinde getirmesi emtialarda kâr satış bahanesi olarak kullanıldı. Ayrıca Çin’in kömür fiyatlarındaki yükselişe yönelik bazı tedbirler almasının bu duruma katkı yaptığı değerlendirildi. Bu gelişmeler henüz merkez bankası para politikası kararlarını etkileyecek düzeyde görülmüyor. Dış piyasalarda iyimserliği koruma çabasına karşılık iç piyasalarda dalgalı seyirle birlikte daha temkinli görüm öne çıkabilir.