Borsa İstanbul’da iyimserlik sürüyor.
Olumlu havanın öncülüğünü bankacılık hisseleri yaptı. Banka hisselerini ise Garanti Bankası taşıdı. İspanyol ana ortak BBVA, Garanti Bankası paylarının tamamı için yaptığı gönüllü pay alım teklifi Garanti Bankası ve banka hisselerinde sert yükselişi beraberinde getirdi. Haberin ardından Perşembe günü şirket olaya resmiyet kazandırmak üzere SPK’ya başvurusunu da yaptı. Bilindiği üzere geçtiğimiz günlerde Sabancı Holding kendi hissesinde, Koç Holding ise Yapı Kredi Bankası’nda geri alımı için teklif yapmıştı. Önemli holding ve bankaların ana ortaklarının hisselerinde alım yönünde hareket etmeleri piyasalara güven vermesi açısından önemli ve dikkat çekici bir olay. Bu gelişmeler, son parlak bilanço performanslarının yanında dolar bazında hisselerin geçmiş yıllara göre ucuz kaldığı yönünde haklı yorumları beraberinde getirdi. Bir diğer dikkat çeken nokta fiyat kazanç oranlarında. BIST100 fiyat kazanç oranı 7.5 seviyesinde bulunuyor. Gelişmiş ve gelişen ülke borsalarına göre ucuz olduğu bilinen bir durum. Öncü banka hisselerinin fiyat kazanç oranları primli haliyle bile 3-5 arasında değişiyor. Lokomotif olarak görülen bazı holding hisselerinde de durum çok farklı değil. Cuma günü öncü hisselerde kâr satışları görülürken hareketlilik lokomotif hisselerin dışına kaydı ve daha seçici olmaya başladı. Geçen haftanın dikkat çeken bir diğer tarafı, birbirine alternatif piyasalar olan borsa, döviz ve tahvil faiz oranlarının eş zamanlı yükselmesi oldu.
Dış borsalarda çıkış trendleri kâr satış denemelerine rağmen devam ediyor. Ekonomik veriler ve üçüncü çeyrek bilançolarının olumlu gelmesi ana etken olarak görülüyor. Ancak ABD Merkez Bankası’nın (Fed) tahvil alımlarının azaltılması operasyonunu ustalıkla başlatması da olumlu havanın devamında etkili oldu. Rekor enflasyon seviyelerine rağmen borsalar sözlü yönlendirmeler ve doğru iletişim ile görünümünü korudu. Brent petrol ekim ayının ilk haftasında bu yana ilk defa 80 doların altına geriledi. ABD ve Çin’den gelen stratejik rezervlerin kullanılabileceği açıklamalarına Hindistan ve Japonya gibi ülkeler de eklendi. Ayrıca OPEC ve EIA (ABD Enerji Enformasyon İdaresi) petrol piyasasının, arz eksikliğinden arz fazlasına beklenenden daha kısa sürede geçebileceği öngörüleri de fiyatlar üzerinde etkisini gösterdi. Bunlara ek olarak artan Koronavirüs vakaları gündemde öne çıkmaya başladı. Bazen dış borsalarda kâr satış nedeni olarak görülse de piyasalar bu aşamada artan vaka sayıları konusunda çok ciddi bir fiyatlama yapmış değil. Çin ve Rusya’dan sonra Avrupa’da (Hollanda, Almanya, Belçika) vaka artışları kısıtlama dahil bazı önlemleri gündeme getirdi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Perşembe günkü toplantısında beklendiği üzere gösterge faiz oranı 100 baz puan düşürülerek %15.00 seviyesine çekti. Toplantı sonrası yapılan açıklamalarla Aralık toplantısı için de faiz indirim beklentisinin kapısı aralandı. Faiz indirimi TL’deki değer kaybını hızlandırmış durumda. ABD’li yatırım bankası Goldman Sachs, TCMB’nin Aralık ayında faiz oranını 100 baz puan indirmesini, 2022 yılının 2.Çeyreğinde ise yükseltmesini beklediğini açıkladı. TCMB’nin faiz indiriminin ardından kamu bankalarının konut kredilerinde indirme gitmesi kayda değer bir gelişme olarak görüldü.
TCMB’nin açıkladığı haftalık yurtdışı yerleşiklerin hisse senetleri ve tahvil bono istatistiklerine göre, 12 Kasım ile biten haftada yabancı yatırımcıların hisse senetlerinde 479 milyon dolar, tahvil bonoda 109 milyon dolarlık alım yaptıkları açıklandı. Son aylardaki satıcılı seyrin ardından geçtiğimiz iki haftadır alım tarafında olmaları önemli. Borsa İstanbul’da yabancı yatırımcı payı tekrar yüzde 43 seviyesinin üzerine çıktı. Ekim sonunda yüzde 41 seviyesine kadar gerilemişti. Bankalardaki yabancı para mevduatlarında dalgalı bir seyirle yükseliş sürüyor. Yine 12 Kasım haftasında bir önceki haftaya göre 1.8 milyar dolar artışla birlikte
235.1 milyar dolara yükseldi. Döviz kurlarındaki yükselişe rağmen döviz mevduatının da yükseliyor olması dikkat çekici. TCMB brüt döviz rezervlerinde de yükseliş son haftalarda kesintisiz devam ediyor. Yabancı girişleri (sıcak para ağırlıklı) ve son aylardaki cari işlemler dengesindeki fazlanın etkisini gösterdiğini söylemek mümkün. Bu gelişmelere bağlı olarak brüt rezervler 2.2 milyar dolar artışla 127.7 milyar dolara ulaştı.