Haftalık Borsa Yorumları – (15-19 Mart 2021)

Borsada tepki alımları görülmekle birlikte direnç seviyeleri henüz geçilmiş değil. Döviz kurlarında tepki alımları devam ederken gösterge tahvil faiz oranlarında ise yükseliş gözlemlendi.

Piyasalarda iyimserlik korunmakla birlikte ABD uzun vadeli faiz oranları referans olmaya devam ediyor. ABD Şubat enflasyonunun beklentilere paralel gelmesi, ABD Hazine Bakanlığı’nın düzenlediği 10 Yıllık tahvil ihalesinde faizin yüzde 1.5230 olarak gerçekleşmesi piyasaları biraz rahatlatmıştı. Enflasyon kaygıları bir parça azalırken risk iştahı arttı. Ancak geçen Cuma günü faiz oranı tekrar yükselmeye başladı. Bununla birlikte zayıflayan ABD Doları tekrar değer kazandı. Bu durum rahatlamanın geçici olduğu izlenimini veriyor. 1.9 trilyon dolarlık ABD mali destek paketi yasalaşırken Avrupa Merkez Bankası geçen haftaki toplantısında piyasa beklentilerine uygun olarak faizi sabit bıraktı. Pandemi tahvil alım programında değişikliğe gidilmedi, alımların en azından Mart 2022’ye kadar devam edileceği belirtildi. Buna ek olarak tahvil alım programının hızlanması yönünde açıklamalara yer verildi. Bu açıklamalar sonrası Euro/Dolar paritesinde yükseliş görüldü. Düşük faiz, parasal genişleme, ekonomik toparlanma üçlüsüne şimdilerde önemli bir maliyet unsuru olarak petrol fiyatlarındaki yükseliş eklendi. Gıda fiyatlarındaki artış eğilimi zaten malum. Talep ve maliyet enflasyon beklentileri bir arada desek daha doğru olur. Düşük faiz ve bol likidite ortamının devamı konusunda bir tereddüt görülmüyor. Sorun enflasyon kaygılarıyla uzun vadeli tahvil faiz oranlarının yükselmesinde. 12/2020 dönem bilançoların yayınlanması 11 Mart itibariyle tamamlandı. Genel olarak bakıldığında pandemiye rağmen bilanço performanslarının iyi olduğunu söylemek mümkün. Türkiye, 2020 yılını yüzde 1.8, son çeyreği yüzde 5.9 büyüme ile tamamlanmıştı. Bu verinin şirketler bazında karşılığının görüldüğü söylenebilir. Ancak Borsa İstanbul’daki fiyatlamalara aynı ölçüde yansımalarının olduğunu söylemek zor. Yabancı yatırımcıların hisse senetleri tarafından satışta olmaları, özellikle banka ve lokomotif hisselerin borsa performanslarının diğer hisselere göre daha zayıf kalmalarına neden oldu. Son yedi haftadır yabancı yatırımcıların hisse satışına karşılık yüksek faizin cazibesiyle tahvil bono tarafında alım yönündeki tavırları devam ediyor. BIST30 Endeksi hisseleri fiyat kazanç oranı 10, BIST100 Endeksi hisseleri fiyat kazanç oranı 12 olurken Borsa İstanbul’da işlem gören hisselerin fiyat kazanç oranı 17 civarında seyrediyor. Şubat enflasyonun beklentilerden hafif yüksek gelmesi ve döviz kurlarındaki yükseliş ile birlikte dış dünyada uzun vadeli tahvil faiz oranlarının yükselmesi 18 Mart’taki TCMB toplantısından faiz artırım beklentilerini yükseltti. Piyasa beklentilerine uygun olarak faiz artırımı söz konusu olursa enflasyon faiz farkı biraz daha açılır ve TL daha da cazibe kazanır gibi bir görüş ilk bakışta doğru olabilir. Fakat ABD uzun vadeli faiz oranları gerilemez ise içeride faiz artırımının ne ölçüde etkili olacağı konusu tartışılır. Piyasalarda olumu hava korunuyor.

Endekste kâr satışlarıyla birlikte çıkış trendi sürüyor. İlk destekler 1.525-1.520 seviyelerinde. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Bu seviyenin altında sonraki destek noktaları 1.500 ve 1.480 seviyelerinde. İlk direnç ise 1.583 seviyesinde. Bu seviyelere hareketlenmelerde kâr satışları görülebilir. Çıkışın devamı açısından bu seviyenin üzerinde kalınması önemli olacak. Sonraki dirençler 1.600 ve 1.650 seviyelerinde. Endekste devam eden çıkış hareketi direnç seviyelerinde satışla karşılaşabilir.