Haftalık Borsa Yorumları – (1-5 Mart 2021)

Borsada kar satışları derinlik kazanırken döviz kurlarında ise tepki yükselişi görüldü. Gösterge tahvil faiz oranları ise nispeten sakindi.

Piyasalarda olumlu hava yerini daha temkinli bir görünüme bıraktı. Bu görünüme neden olarak enflasyon tedirginliği gösterilebilir. Pandemiye bağlı olarak merkez bankalarının piyasaya hiç olmadığı kadar para pompalaması, faiz oranlarının aşağıya çekilmesi piyasalarda düşük faiz bol likidite ortamını getirdi. Son dönemde başta ABD olmak üzere gelen veriler ekonomide toparlanmanın sürdüğünü gösteriyor. Düşük faiz, bol likidite ve toparlanan ekonomi birlikteliği doğal olarak enflasyon beklentilerini artırırken bu durum piyasalar tarafından fiyatlanmaya başladı. ABD uzun vadeli tahvil bono faiz oranları yükselirken altın fiyatında (ons/dolar) düşüş devam etti. Ocak ayından bu yana devam eden ABD 10 yıllık bono faiz oranı geçen hafta yüzde 1.50 seviyesini geçince piyasalar dalgalandı. Biraz da ABD’de yapılan geçen haftaki 7 yıllık tahvil ihalesine katılımın düşük olması ve faiz oranının yükselmesinin katkısı olduğu değerlendirmelerine yer verildi. ABD tahvil bono faiz oranları bu aşamada gelişmiş ülke piyasalarından çok Türkiye’nin de içinde bulunduğu dış finansman ihtiyacındaki gelişen ülke piyasaları için daha önemli görülüyor. Gerçekten enflasyon beklentileri tedirginlik yaratacak ölçüde yüksek mi? Yoksa bunu borsalar kâr satış bahanesi, altın gibi yatırım araçlarında ise yatırımcıları satışa yönlendirerek fiyatı daha da düşürmek için mi kullanılıyor? Bunu söylemek için erken ve bu aşamada zor. Olasılık olarak değerlendirmek daha yerinde olur. Yükselen faizler piyasaları dalgalandırırken bir diğer merak konusu merkez bankları ne yapacak? ABD’de mart ayı içinde 1.9 trilyon dolarlık teşvik paketinin yasalaşması önemli olacak. Buna ilave olarak Fed tahvil alımlarını artırabilir mi? Faiz ile oynayacağı fazla bir marjı yok çünkü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) nasıl bir yol izleyecek? Kasım ayından itibaren faiz artırıp parasal sıkılaştırma ile birlikte iç ve dış finans çevrelerinden olumlu tepkiler almıştı. İçeride işleri yoluna koymuş görülürken dış konjonktürdeki gelişmeler, para politikalarında revizyonu gündeme getirir mi? Döviz kurlarının seyri ve açıklanacak enflasyon, karar için önemli parametreler olacak. Faiz artırım tartışmaları başlasa da TCMB hemen tepki vermeyip piyasaların seyrini ve yeni dengelerin oluşmasını bekleyebilir. Faiz oranı dış dünyaya göre zaten olukça yüksek. Faiz artırımı olsa da ABD tahvil faiz oranları sakinleşmezse olası bir faiz artırımının etkileri sınırlı kalabilir. 2020 yılı 4. Çeyrek büyüme verisi (GSYH) bugün açıklanacak. 4.Çeyrek büyümesi yüzde 7, 2020 yılı büyümesi için ise 2.2-2.5 gibi beklentiler var. Çarşamba günü açıklanacak Şubat enflasyonunda ise beklentiler, aylıkta yüzde 0.70-0.80, yıllıkta yüzde 15-15.50 seviyelerinde. Gerek büyüme gerekse enflasyonda önemli sapmalar olmazsa piyasalar pek tepki vermeyebilir. Bu günlerde piyasaların fiyatlama konusundaki önceliği farklı. Piyasalarda iyimserlik zayıflamış durumda.

Endekste kâr satışları derinlik kazandı ve çıkış trend desteği kırıldı. İlk destekler 1.443- 1.430 seviyelerinde. Bu seviyenin üzerinde çıkış trendi korunabilir. Aksi takdirde sonraki destek noktaları 1.400 ve 1.350 seviyelerinde. İlk dirençler ise 1.500-1.520 seviyelerinde. 1.520 daha önemli. Bu seviyelere hareketlenmelerde kâr satışları görülebilir. Sonraki direnç ise 1.580 seviyesinde görülüyor. Endekste destek noktalarında tepki alımları görülse de dalgalı seyirle birlikte destek ve denge arayışı sürebilir.