Haftalık Borsa Yorumları – (1-5 Haziran 2020)

Borsada çıkış hareketi devam ederken ivme kaybı görülmeye başladı. Bilanço dönem olması nedeniyle hisse bazlı hareketlilik öne çıkmaya başladı. Döviz kurlarında kâr satışlarının ardında tepki yükselişi görüldü.

Piyasalarda mayıs ayına ait verilerindeki toparlanma eğilimi ve bu duruma bağlı olarak ekonomide en kötünün geride kalmış olabileceği yönündeki görüşler, ekonomilerin açılmaya başlaması, düşük faiz ve bol likidite ortamı gibi etkenler piyasalardaki iyimserliği destekleyen gelişmeler. Ancak ABD Başkanı Trump’ın Çin’e tekrar sataşması iyimserliği zayıflatmaya başladı. ABD-Çin gerginliği primli borsalar için kâr satışı ve düzeltme gerekçesi olarak görüldü. Bir başka bakış açısı da Trump’ın bu durumu seçim hesabına dayandığına dair değerlendirmeleri kapsıyor. Ayrıca ABD’de devam eden gösteriler de yakından izlenen bir durum. Türkiye’nin 2020 ilk çeyrek büyümesi (GSYH) piyasalar üzerinde çok fazla bir etki yapmadı. Zira Koronavirüs etkisini çok az yansıtıyor. Bu sıralarda açıklanan 03/2020 dönemine ait şirket bilançoları yaşanan salgının etkisini pek yansıtmıyor.

Önümüzdeki dönemde kriz etkilerini dikkate alarak şirket bazında seçicilik daha da aratacak. Gıda ve sağlık şirketleri salgının etkisiyle diğer sektörlere göre bir farklılık yarattılar bu aşamada. Fed, ABD ekonomisi ikinci çeyrekte yüzde 30 küçülebilir derken Avrupa Merkez Bankası Başkanı Lagarde Euro Bölgesi’nin ekonomisinde Kovid-19 nedeniyle daralmanın yüzde 8 ile 12 arasında olacağını söyledi. Türkiye de bu gelişmelerden ikinci çeyrekte doğal olarak payına düşeni yaşayacaktır. Finans piyasaları, merkez bankası ve hükümetlerin aldıkları teşvik paketleriyle düşük faiz ve bol likidite sayesinde krizi çok kısa hissettiler. Çok çabuk da toparlandılar. Ancak reel ekonomilerin bu zorlu süreci aşması zaman alacak. Salgının ne zaman biteceği veya ikinci dalga gelip gelmeyeceği, aşı veya ilaç bulunması konusu, krizin yarattığı tahribatın boyutları konusundaki belirsizlik henüz ortadan kalmış değil. Bu ortamda borsaları böyle yükselten gerekçe alternatifsizlik olarak görülebilir. Faizlerin düşmesi ve uzunca bir süre düşük kalacak olması, merkez bankaları ve hükümet teşvikleriyle verilen bol likidite borsaları ve altın fiyatlarını yukarı çekti. Bu durum Borsa İstanbul’da yerli yatırımcı ilgisini bir hayli artırdı. Yabancı yatırımcı payı ise düşmeye devam ediyor. Borsa İstanbul’da hisse senetlerinde yüzde 52 seviyelerine kadar çekildi. Piyasalarda olumlu hava korunsa da yorgunluk sinyalleri gelmeye başladı.

Endekste çıkış trendi devam. İlk destek 103.000 seviyesinde. Bu seviyenin üzerinde çıkış hareketi gücünü koruyabilir. Sonraki destekler 101.000-100.000 seviyelerinde bulunuyor. İlk direnç ise 106.800-108.700 seviyelerinde bulunuyor. Gap (boşluk) bandı olarak da görülen bu seviyelerde satışlar görülebilir. Sonraki direnç seviyeleri 110.000-112.000 olarak görülüyor. Endekste direnç noktalarında kâr satışları görülebilir.